TÜRK-İŞ’in ev sahipliğinde çevrim içi düzenlenen 109. ILO Çalışma Konferansı açılışı kapsamında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak AKKOL ve Genel Başkan Ergün ATALAY açıklamalarda bulundu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN, Bakan Yardımcısı Ahmet ERDEM, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak AKKOL, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder KAHVECİ, TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR, TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT ve konfederasyon temsilcileri Uluslararası Çalışma Örgütü'nce (ILO) düzenlenen "109. Uluslararası Çalışma Konferansı" kapsamında TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde bir araya geldi.
Burada konuşan Bakan BİLGİN, 109. Uluslararası Çalışma Konferansı'nın salgın nedeniyle Cenevre'de yapılamadığını ancak TÜRK-İŞ’in ev sahipliğinde Ankara'da bir araya geldiklerini söyledi.
ILO'nun tüm çalışanlar için olduğu kadar demokratik rejimler açısından da önemli bir üst örgütlenme olduğunun altını çizen Bakan BİLGİN, örgütün, Birlemiş Milletlerin (BM) en önemli, köklü kuruluşlarından olduğunu vurguladı.
ILO'nun uluslararası çalışma ilişkilerine norm koyan bir kuruluş olduğunu belirten BİLGİN, her ülkenin kendi şartlarının bulunduğunu ancak bunların mutlaka üst bir norma bağlanması gerektiğini kaydetti.
Bakan Vedat BİLGİN, ILO'nun çalışma ilişkilerine nitelik kazandırmak açısından sadece toplumsal dayanışmayı örgütleyen bir yapı değil, aynı zamanda buna kural, norm koyan bir yapı olarak da çok önemli, tarihsel bir fonksiyonu yerine getirdiğini, ILO-Türkiye ilişkilerinin 90 yıllık bir tarihinin olduğunu dile getirdi.
Koronavirüs salgınının çalışma hayatını ve ekonomik hayatı olumsuz etkilediğini belirten BİLGİN, kayıt dışı çalışanların, yoksul kesimlerin, iş kaybı yaşayanların, yoksul ülkelerin sorunlarının derinleştiğine işaret etti.
"Emek, sosyal güvence altına alınmalı"
Türkiye'nin diğer ülkelerle mukayese edildiğinde etkili bir salgınla mücadele başarısı ortaya koyduğunu dile getiren Bakan BİLGİN, bu başarının içinde sağlık sisteminin kurumsal altyapısının gücünün, devletin katkısı yanında Türk insanının dayanışmasının önemli katkısı olduğunu söyledi.
Gelecek 20-25 yılda gerçekleşmesi beklenen yeni çalışma biçimlerinin salgın sürecinde doğrudan uygulamaya konulduğuna dikkati çeken Bakan BİLGİN, bu çalışmaların da kayıt içine girmesi ve hukuki eksikliklerin giderilmesinin önemine vurgu yaptı.
Emeğin mutlaka sosyal güvenceye alınması gerektiğinin altını çizen BİLGİN, koronovirüs salgını döneminde Türkiye'de sosyal devlet uygulamasının en başarılı örneklerinin ortaya konduğunu kaydetti.
"Örgütsüz iş yerlerinde problem var'
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY konuşmasında, salgın sürecinde çalışma hayatının sorunlarının daha da arttığını söyledi.
ILO'nun gündeminin aşıya ulaşımla ilgili olduğunu belirten ATALAY, dünyanın yüzde 80'inin aşıya ulaşamadığına dikkati çekti.
Salgın döneminde örgütlü iş yerlerinde yaşanan sıkıntı ve problemleri çözme imkanı bulduklarını ancak örgütsüz iş yerlerinde büyük problemlerin yaşandığını dile getiren Genel Başkan Ergün ATALAY, örgütsüz çalışanların kısa çalışma ödeneğinden, devlet yardımlarından istifade edemediğini söyledi.
ATALAY çalışma hayatıyla ilgili sorunların katlanarak arttığını söyleyerek, “Şu süreçte biz şunu öğrendik, örgütlü olan iş yerlerinde biz sıkıntıları rahat anlatma imkanı bulduk, bunlara çözüm imkanı bulduk. Maalesef örgütsüz olan iş yerlerinde, kayıt dışı örgütsüz çalışan iş yerlerinde devasa problemler var. Buradaki arkadaşlarımız kısa çalışmadan istifade edemiyor. Kayıt dışı olduğu için devletin yardımlarından istifade edemiyor. Buradaki insanlarımız, sanayide çalışan, kasapta, manavda, lokantada değişik iş yerlerinde çalışan 15 milyon insan civarında topluluğu. Sendikalar, bu dönemde daha rahat anlama imkanı buldu. Çünkü burada çalışan sendikasız çalışanlar desteklerden istifade edemedi” açıklamalarında bulundu.
Sendikal örgütlenmenin, Norveç, Danimarka gibi ülkelerde yüzde 90, gelişmiş Avrupa ülkelerinde ise yüzde 40 seviyelerinde bulunduğuna dikkati çeken ATALAY, bunun Türkiye'de yüzde 14 seviyesinde olduğunu söyledi.
Türkiye'de 9 milyon mültecinin bulunduğunu, terör örgütlerine dünyanın gelişmiş ülkeleri tarafından silah verildiğini belirten ATALAY, bu sorunlar bırakılarak örgütlenmenin konuşulamayacağını ifade etti.
Terörün, sıkıntının olduğu yerde bunun bedelini işsizin, emeklinin, işçinin ödediğini vurgulayan Genel Başkan ATALAY, "Şu anda biz teröre harcadığımız parayı harcamasaydık bizim milli gelirimiz 4 misli artmıştı. Bunları göz ardı edemeyiz." diye konuştu.
TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak AKKOL’da konuşmasında koronavirüs salgınıyla dünyada işsizliğin arttığını, kadın ve genç istihdamında gerilemeler yaşandığını dile getirdi.
Salgın döneminde kurumsal, kayıtlı, örgütlü iş yerlerinin farkının ortaya çıktığını belirten AKKOL, Türkiye'nin dünya çapında güzel uygulamalar ortaya koyduğunu, kısa çalışmada devletin işverenlerin ve çalışanların arkasında durduğunu söyledi.
Kayıt dışı çalışanların ise kısa çalışma ödeneğinden yararlanamadığını dile getiren AKKOL, "Biz, kayıtlı, kurumsal, örgütlü istihdamın TİSK olarak arkasındayız." diye konuştu.