Sağlık Hakkı, temel insan hakları arasında yer almakta, çeşitli evrensel sözleşmeler ve temel yasalarla da koruma altına alınmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin temel maddelerinden birisi sağlık hakkıdır.
Anayasamızda da herkesin sağlık hakkı devlet tarafından güvence altına alınmıştır.
Temel insan hakları arasında bir öncelik sıralaması yapılması mümkün olmasa da, diğer hakların kullanılabilmesi için sağlıklı olmak gereği açıktır. Temel amaç, sağlıklı bireylerden oluşan sağlıklı bir topluma ulaşmaktır. Sağlıklı olmayan, sağlığı korunmayan ekonomik ve sağlık sorunları çözüme kavuşmamış insanın diğer haklarıyla ilgili güvenceleri anlamlı olmaz. Bu yönüyle sağlık hakkının kullanılabilmesinin en temel şartlarından birisi de sosyal güvenlik hakkının tüm unsurlarıyla uygulama alanı bulmasıdır. Sosyal devlet anlayışının her alanda gerçek anlamıyla var olmasıdır.
Uygulanan ekonomik ve sosyal politikalar insan eksenli olmalıdır. Küresel sermaye sadece ekonomik sorunlara yol açmakla kalmayıp neden olduğu çevre sorunlarıyla da insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu olumsuzluklardan etkilenen kesimler sağlık hizmetlerinden yararlanmak için giderek ek yükümlülükle karşı karşıya bırakılmaktadır. Genetiği değiştirilmiş organizmaların insan sağlığına yönelik tehdidi ve yol açtığı hastalıklar bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Sağlık politikaları bir bütündür. Sağlık politikaları ile sağlık hizmetinin kimler tarafından verileceği ve bunun finansmanın nasıl sağlanacağı bu çerçevede önem kazanmaktadır.
Gelişmiş ülkeler, insana ve çalışana değer vererek ekonomik büyümesini sağlamaktadır. Bu ülkelerde öncelikli amaç, insana yakışır çalışma ve yaşama şartlarını oluşturmaktır.
Sağlık hizmetinin sunumunda sağlık çalışanlarının yeri önemlidir. Sağlıkta eşit ve sürekli hizmetin yerine getirilmesinde ilk görev sağlık çalışanlarıdır. Sağlık kurum ve kuruluşlarının yurt genelinde eşit, kaliteli ve verimli hizmeti sunacak şekilde dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır.
“14 Mart Tıp Bayramı” kutlu olsun.