TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılmak üzere 696 sayılı KHK ile daimi işçi kadrosuna alınan işçilerin sendikal örgütlenmesine ilişkin olarak “istisnai yapılan bu düzenleme kalıcı hale getirilmesin” açıklamasında bulundu.
Açıklamada şu hususlara yer verildi:
“Kamuoyunda yaygın olarak ‘kamuda taşeron çalıştırılması’ olarak bilinen uygulama 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çerçevesinde düzenlenmiştir. Buna göre, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan işçilerin, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli işçi pozisyonunda ya da mahalli idarelerin kurdukları şirketlerde istihdam edilmeleri sağlanmıştır.
Konfederasyonumuz bu düzenlemeyi, eksikliklerine rağmen olumlu karşılaşmış, ancak kamuda istihdam edilen bu işçilerin ücret ve ikramiye ile özlük hakları başta olmak üzere, çalışma şartlarının iyileştirilmesini talep etmiş, her platformda bu talebini seslendirmiştir.
696 sayılı KHK ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddeyle, bu işçilere uygulanacak düzenlemeler belirlenmiş ve işkoluna göre sendikalaşma ilkesine geçici bir süreyle istisna getirilmiştir. Bu düzenlemeye Konfederasyonumuz baştan itibaren karşı çıkmış, yardımcı işlerde çalışanların asıl işin yapıldığı işkolu bünyesindeki sendikada yer almaları gereğini savunmuştur. Nitekim iş hukuku mevzuatımız da bu şekilde düzenlenmiştir.
Ancak, 696 sayılı KHK ile belirlenen bu istisnai durumun sürekli hale getirilmesi hususunda tartışma yaratılmaya çalışıldığı, bugünlerde basına yapılan bir takım açıklamalardan anlaşılmaktadır.
Mahalli idarelerde çalışanlar için 696 sayılı KHK’nın öngördüğü geçici süre sona ermiş ve yasal düzenleme çerçevesinde sendika üyelikleri devam etmiştir. Burada sorun görmeyenler kamu kurumları söz konusu olduğunda, çalışma hayatında yıllardır var olan mevcut düzenlemenin değişmesini istemektedir.
696 sayılı KHK, belirtilen tarihler içerisinde uygulanmak üzere yapılan geçici bir düzenlemedir. Dolayısıyla bu düzenlemelerin kalıcı hale getirilmesi ya da sürelerinin uzatılması yönünde yapılacak işlemin KHK’nın amacına aykırı olacaktır.
Bu sebeple 696 sayılı KHK’nın mahalli idarelerde 01 Temmuz 2020 tarihinde geçerliliğinin bitmiş olması gibi, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında da 01 Kasım 2020 tarihinde bitmesi ve 6356 sayılı kanunun öngördüğü hukuki süreçlerin devam ettirilmesi esastır.
696 sayılı KHK’nin geçiş hükümlerinin kalıcı hale getirilmesi ya da süresinin uzatılması;
- Ülkemizde 1947 yılından beri uygulanmakta olan işkoluna göre sendikalaşma modeline göre oluşan sendikal düzeni alt üst edecek ve sendikalar arasındaki çekişmeleri kavgaya dönüştürecektir. Bu uygulamada değişikliğe gidilmesi özel sektör için de olumsuz yönde bir emsal oluşturabilecek ve çoklu sendikanın yol açacağı rekabet şartları işyerindeki verimi ve iş barışını olumsuz etkileyecektir.
- Bu istisna hükmün işyeri kavramını yok edip sanal işyerlerinin kurulmasını öngörmüş olması, işyerinin ölçüt alındığı yerleşmiş diğer iş hukuku kavramlarına da büyük zarar verecektir.
- Bir işyerinde sadece bir toplu iş sözleşmesi olması kuralı ortadan kalkacağı için, aynı kamu işyerinde çalışma koşullarını düzenleyen birden çok toplu iş sözleşmesi söz konusu olabilecektir. Bu durum işyerinde iş barışını bozacağı gibi, kamu kurum ve kuruluşları bakımından, birden fazla sendikayla muhatap olup birden fazla toplu sözleşme bağıtlamak zorunda kalmaları sonucunu doğuracağı için, toplu pazarlık süreçlerini yönetilemez hale getirecektir.
- Açıklanan sakıncaları beraberinde getiren istisna hükmünün sürdürülmesinin toplu iş sözleşmesi düzeninde eşitliğe aykırı sonuçlar doğurması da kaçınılmaz olacaktır.
Mahalli idareler yönünden 01.07.2020 tarihi itibariyle 6356 sayılı Kanunun öngördüğü düzene hiçbir uygulama sorunu yaşanmaksızın geçilmiştir. Kamu kurum ve kuruluşları yönünden de 01.11.2020 tarihi itibariyle 6356 sayılı Kanunun öngördüğü düzene geçilecektir.
Bu bağlamda, 696 sayılı KHK’nin öngördüğü geçiş süreci sonunda Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 4. maddesinde öngörülen işkoluna göre sendikalaşma ilkesinin muhafaza edilerek Kanunun öngördüğü modelde devam edilmesi gerektiği yönündeki görüşümüzü kamuoyunun bilgilerine sunarız.”
TÜRK-İŞ YÖNETİM KURULU