Mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Dünya Kadınlar Günü insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Türkiye’de ise ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır.
Dünyanın birçok yerinde kadınlar, hukuki yollarla yapılan çalışmalara rağmen; şiddete ve ayrımcılığa uğramaktadır. Cinsiyet ayrımcılığı; siyasette, karar mekanizmalarında, ekonomide ve eğitimde kendini göstermektedir.
Küresel ekonominin dayattığı işsizlik ile güvencesiz çalışma koşullarından en çok kadınlar etkilenmekte ve ekonomik krizlerin aile hayatına yansıyan yıkıcı etkileri de en çok kadınları mağdur etmektedir.
Kovid-19 salgınının yol açtığı kriz nedeniyle çalışanlar büyük oranda işlerini kaybetmişlerdir. Kadınlar bu gelişmelerden olumsuz etkilenen kesimlerin başında gelmektedir. Salgın krizinin zirve yaptığı dönemde istihdamdaki genç kadınların yaklaşık dörtte biri işlerini kaybetmiştir.
Pandemi döneminde eğitim kurumlarının ve kreşlerin kapanması nedeniyle çalışan ebeveynlerden en çok kadınlar mağdur olmuştur. Bu dönemde çocuk bakımını sağlamak için çoğunlukla kadınlar işini bırakmak zorunda kalmıştır.
Yaşanılabilir bir dünya için kadının; insan hakları merkezli etkinlik alanının güçlendirilmesi, eğitim, istihdam, sağlık, hukuk, siyaset ve benzeri alanlardaki olanaklardan eşit düzeyde yararlanması, kadın ve erkeğe verilen hakların, yüklenen sorumlulukların adil bir biçimde dağıtılması son derece önemlidir.
TÜRK-İŞ ve üye sendikalar, son dönemde Kovid-19 salgını krizi nedeniyle yaşama ve çalışma şartları daha da zorlaşan kadınları desteklemeye ve haklı mücadelelerinde yanlarında olmaya devam edecektir.
Kadınların; Cumhuriyet ile kazandığı çağdaş hak ve özgürlüklerin toplumun her kesimine ulaşması dileğiyle, tüm kadınlara sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.”
TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu