TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Mesajda şu ifadelere yer verildi:
“İnsanların doğuştan sahip oldukları temel hak ve özgürlükler, tarih boyunca devam eden uzun mücadeleler sonrası belli bir aşamaya gelebilmiştir. Bütün insanlar eşit yaşama hakkına sahiptir. Herkesin sosyal hayata etkin ve tam katılımı gerekli imkanların sağlanmasıyla mümkün olacaktır. İnsan onuruna yaraşır bir yaşama düzeyine sahip olmak için ekonomik ve sosyal imkanlara erişilebilirlik önem taşımaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, dünya nüfusunun yüzde 15’inden fazlasının bir engeli bulunmaktadır. Bazı insanlar engelli doğarken, birçoğu hastalık, kaza veya şiddet nedeniyle daha sonradan engelli olmaktadır.
Engelli olsun ya da olmasın bütün insanların sağlanan toplumsal hizmetlere erişimini sağlayacak politikaların uygulanması sosyal devletin başta gelen görevleri arasındadır. Bu gereklilik, ulusal ve uluslararası sözleşme ve kanunlarda da yer bulmuştur. Birleşmiş Milletler tarafından 2006 yılında kabul edilen “Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi” ülkemiz tarafından 3 Aralık 2008 tarihinde onaylanmıştır. Bu evrensel sözleşme engelli bireylerin sahip olduğu hakları ve bu doğrultuda uygulanması gereken politikalar konusunda yol gösterici niteliktedir.
Engelli bireyler toplumsal hayatın ayrılmaz bir kesimidir. Hayatın her alanında olmaları için gereken imkanlar engellilere sunulmalıdır. İnsanlar arasında ayırım yapılması kabul edilmez niteliktedir ve tam ifadesiyle, bir anlamda insanlık suçudur.
Sosyal hayatta ayrımcılık her alanda karşımıza çıkabilmektedir. Bazen açık bazen üstü kapalı bir görünümü olmaktadır. Eğitimde ve istihdamda ayrımcılık, iş vermeme, kötü muamele ve bazen de nefret suçları gibi durumlarda son derece görünür olabilmektedir. Ancak ayrımcılık sosyal dışlanma ile sonuçlanan fiziksel, psikolojik ve sosyal engeller suretiyle üstü kapalı bir şekilde de görülebilmektedir.
Engelliler, eşit haklara sahip, kendi kararlarını alan ve topluma katkı veren aktif bireyler olarak kabul edilmelidir.
Engelli bireylerin herkesle aynı hak ve özgürlüklere sahiptir. Bu hakların başında da istihdam hakkı gelmektedir. Bütünleştirici ve erişilebilir bir iş piyasası ve çalışma ortamında serbestçe yer almaları mümkün olmalıdır. Seçtikleri bir işle hayatlarını kazanmaları, bunu sağlayacak eğitimi alabilmeleri gerekmektedir. Engelliler, ayrımcılığa maruz kalmadan eşit çalışma hakkına sahiptir. Engelliler, eşit haklara sahip, kendi kararlarını alan ve topluma katkı veren aktif bireyler olarak kabul edilmelidir.
Ülkemizde, engellilere istihdam hakkının sağlanması, eğitim hakkından her engelli çocuğun yararlanması, hizmetlere erişimde ve sosyal hayata katılımda pozitif ayrımcılığın sağlanması için insan hakları perspektifiyle çok iyi hizmetlerin verilmesi konularında olumlu adımların atıldığı kabul edilmektedir. Bu anlamlı gelişmenin artarak devam etmesi önemlidir.
Engellilerin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Bu toplumun tüm kesimlerinin başta gelen görevidir. Engelli vatandaşların sosyal hayata katılımlarını sağlamanın en etkili yolu, hiç şüphe yok ki, istihdam imkânlarını artırmaktır. Bu nedenle kota uygulaması çok önemli ve gereklidir.
Engellilerin günlük yaşamlarının sürdürebilmeleri için erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik anahtar kavramlardır. Öncelikle evlerinden çıkabilmeleri ve başkalarına muhtaç olmadan bütün ticari ve idari işlemlerini gerçekleştirebilmeleri, işlerine rahat gidip gelebilmeleri, sosyal-kültürel, spor, sağlık, dini faaliyetler gibi etkinliklere katılımın sağlamaya dönük yapılan düzenlemeler artarak devam etmelidir.
Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 küresel salgın nedeniyle dezavantajlı gruplar daha da kötü koşullarda yaşamak durumunda kalmaktadır. Özellikle gelir düzeyi düşük ailelerde engelli bireyler toplumdan izole olmakta ve kendisine bakanlara muhtaçlıkları daha da artmaktadır.
Sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcı büyüme, istikrarlı bir ekonomiyi hedefleyen etkin ekonomi politikası ile huzurlu bir topluma yönelik sosyal politikaların bir arada yürütülmesiyle mümkündür.
Engelli bireylerin yaşam kalitesini artırmanın yolu toplumsal tutumu değiştirmekten geçmektedir. Engellilerle temasa ilişkin olumsuz yaklaşımları kırmak için engelli ve engelli olmayanların temasını artırmak gerekir.
TÜRK-İŞ olarak engelli haklarının savunulması ve bu haklara erişimin sağlanması için gereken tüm desteği vermeye devam edeceğiz. Bu konuda, ülkemizin tüm kurum ve kuruluşlarının görev ve sorumluluğunun bilincinde olması gerekmektedir. Bu nedenle sadece bir gün değil her gün engelleri birlikte aşalım.”