TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu’nun hafta içinde aldığı karar doğrultusunda, 27 Ekim 2020 Salı günü 81 il bölge ve il temsilcilikleri önünde basın açıklamaları gerçekleştirildi.
Ankara'da bulunan başta TÜRK-İŞ Genel Merkezi olmak 81 ilde bölge ve il temsilcilikleri önünde basın açıklamaları gerçekleştirildi.
Ankara'da TÜRK-İŞ İl Temsilcimiz Nihat ZENGİN'in okuduğu ortak metin şu şekildedir:
"Değerli basın mensupları,
Değerli arkadaşlar,
Geçen hafta TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülen torba kanun teklifi ile bizlerin yıllardan beri karşı durduğu esnekleşme ve güvensizleştirme konuları tekrar gündeme geldi.
“İstihdam paketi” adı altında kamuoyuna sunulan düzenleme uzun vadede bir güvensizleştirme ve sendikasızlaştırma paketidir.
25 yaş altı ve 50 yaş üstündekilere “istihdam kolaylığı sağlayacağı” iddia edilen düzenleme, aslında belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaşmasına, kıdem ve ihbar tazminatı gibi işçilerin en temel istihdam güvencelerinin ve de çalışma barışının ortadan kalkmasına, sendikal yaşamın alt üstü olmasına neden olacaktır.
Böyle bir düzenlemeye karşı çıkmazsak hem kendimize hem de çocuklarımıza çok büyük kötülük yapmış oluruz.
İşverenlerin isteklerinin bizim aleyhimize olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunu yaşayarak öğrendik. Bu gidişe dur dememiz gerekiyor.
İşsizlik Sigortası Fonu, işvereni teşvik fonuna dönüşmüştür. Meclisten geçen sözüm ona istihdam paketi, işverenlere teşvik muafiyet af getirmektedir. İşçinin emeği sermayenin sömürüsüne bırakılmaktadır.
Türk-İş yıllardan beri, esnekleşme, güvensizleştirme ve kuralsızlaştırmaya karşı verdiği mücadeleyi aynı kararlılık ve azimle sürdürmektedir.
Salgın koşulları fırsata dönüştürülmek istenmektedir. Çalışma hayatını işçiler aleyhine dönüştürmek için çabalayanlara yanıtımız çok açıktır: Yapamayacaksınız yaptırmayacağız!
Hükümetin uygulaması gereken öncelikli politika kayıt dışı çalışmayı önlemektir.
Ülke ekonomisi ve işçiler, kayıt dışı çalışmadan dolayı ağır bedeller ödemektedir.
Kayıt dışılığa dayanan emek sömürüsü ortadan kaldırılmalıdır.
Kayıt dışı istihdamla ülke büyük bir gelir kaybına uğramaktadır.
Arkadaşlar,
Salgın koşullarında işsizlikle mücadele böyle olmaz,
İstihdamı artıracağız deyip işçiler güvencesizliğe, sendikasızlığa mahkûm edilemez!
İşçiler zorla ücretsiz izne çıkarılarak, günlük 39 TL ile yaşamak zorunda bırakılamaz!
Sosyal diyaloğun içini boşaltarak iş barışı sağlanamaz!
İşçiye ölümü gösterip sıtmaya razı olmaları beklenerek işsizlikle mücadele edilmez!
TBMM’deki söz konusu düzenleme “işçiye ölümü gösterip sıtmaya razı etme” düzenlemesidir!
Bugün rüzgâr eken yarın fırtına biçecektir!
İşçinin bu düzenlemeye vereceği yanıt nettir: Mücadele mücadele mücadele!"
Yaşasın Türk-İş
Yaşasın Ekmek Barış Özgürlük Mücadelemiz!