TÜRK-İŞ’in 68’inci kuruluş yıldönümü nedeniyle Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Ergün ATALAY’ın açıklaması şu şekildedir:
“Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) 68’inci kuruluş yıldönümünü tüm dünyada bu yıl yaşanan pandemi nedeniyle buruk bir şekilde kutlamaktadır. Başta sağlık çalışanları olmak üzere, üretimlerini ve toplum hizmetlerini fedakârca sürdüren tüm işçilere bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyor, minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Türk işçisinin örgütlü mücadelesi zor şartlardan geçerek bugünlere gelmiştir. 31 Temmuz 1952 tarihinde 10 federasyon ve işçi sendikaları birliğinin bir araya gelmesiyle kurulan TÜRK-İŞ, bugün 34 üye sendika ile birlikte, en çok üyeye sahip işçi sendikaları konfederasyonudur. Bütün işkollarında ve ülkenin dört bir yanında temsil edilmektedir.
İşçi hareketlerinin tüm ülkede bilinçli bir düzeyde gelişmesi, çalışma sahasında ekonomik ve sosyal hayatın bütününde etkisini göstermesi, sendikacılık hareketinin temel amacı olmuş, bu amaç TÜRK-İŞ tarafından temsil edilerek topluma gereği gibi yansıtılmıştır.
Ülkemizin, örgütlü en büyük sivil gücü olan Türkiye'de işçilerin en üst düzeyde temsilcisi TÜRK-İŞ, bugünkü düzeyine gelinceye kadar, yıllar boyunca yılmaz bir mücadele vermiştir.
TÜRK-İŞ, kuruluşundan günümüze işçilerin hizmetinde geçirdiği 68 yıllık dönemde ülke menfaatlerini her şeyin üzerinde tutan bir misyon üstlenmiş, çalışma hayatının bütün sorunlarına bu perspektif içinde yaklaşmıştır. Sorunların öncelikle sosyal taraflar arasında görüşülerek uzlaşmayla çözümünden yana olmuştur. TÜRK-İŞ kurulduğundan bu yana, ülkenin refahı ve birliğinin korunması temelinde, kuruluş amacı olan işçilerin hak ve özgürlüklerini korumak ve geliştirmek için onurlu mücadelesini, tüm zorlu şartlara rağmen, sürdürmektedir.
TÜRK-İŞ, üyesi olsun olmasın, sadece işçilerin değil aynı zamanda tüm çalışanlarla, emekli dul, yetim ve diğer dar ve sabit gelirlilerin sorunlarını çözme çabasını her zaman ortaya koymuştur. Mağdurun ve yoksulun yanında yer almış, hakkı ve adaleti savunmuştur.
Başta çalışanlar olmak üzere, iktisaden zayıf kesimlerin hak ve çıkarlarının geliştirilmesi ve korunması, ancak demokratik rejim içinde mümkündür. TÜRK-İŞ her zaman askeri darbelere karşı olmuş, çoğulcu özgürlükçü ve katılımcı demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla ülkede yerleşmesi mücadelesini temel faaliyeti olarak kabul etmiştir.
TÜRK-İŞ şimdiye kadar 23 Olağan Genel Kurul dönemini geride bırakmıştır. Dört yıl sürecek 24. Çalışma Döneminde izlenmesi gereken temel sendikal politikalar demokratik şekilde belirlenmiştir. Konfederasyonumuz, bir bütün olarak, alınan kararların hayata geçirilmesi kararlılığını korumaktadır.
Ekonomik olarak yeterli, çevresel olarak sürdürülebilir ve sosyal açıdan adil olan yeni bir ekonomik sistem kurulması gerekmektedir. İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin etkilerini yaşadığımız bu dönemde başlıca yaşam kaynağımız olan su kaynakları azalmakta, bunun neticesinde de temiz su kaynakları hızla tükenmektedir. Ülkemiz su fakiridir.
TÜRK-İŞ, çocuklarımızın sağlıklı bir çevre, sağlıklı bir toplum içinde yetişmesi için, gerekli şartların sağlanmasına çaba göstermiş ve eğitime öncelik verilmesi gerektiğinin her zaman bilincinde olmuştur. Sağlıklı yetişen genç kuşakların çalışma hayatına girdiğinde insan onuruna yakışır işlerde çalışabilmesini temin etmek, öncelikli hedeflerimizdendir. Sonraki kuşaklara gururla miras bırakabileceğimiz bir ülke olabilmek yolunda, sosyal devlet ilkeleri ile demokrasi ve hak özgürlüklerinin sıkı bir savunucusu olmaya devam etmekteyiz.
Günümüzün küresel salgın koşullarında işlerini kaybeden, geçim sıkıntısına düşen çalışanların ve ailelerinin durumunu iyileştirmek için girişimlerimiz devam etmektedir. Ekmek, barış ve özgürlük mücadelesinde 68 yılı gururla geride bırakan TÜRK-İŞ bundan sonraki yıllarda da örgütlenmenin önündeki tüm engellerin kaldırılması ve işçilerin insan onuruna yaraşır şartlarda çalışabilmesi için sendikalarımızla birlikte yaptığı onurlu mücadelesine devam edecektir.
TÜRK-İŞ, Türkiye'nin sadece tüketen değil, üreten ve tüm dünyaya kendi ürettiklerini satan bir ülke olmasını istemektedir. Ancak üreten işçilerin, çağdaş sendikal hak ve özgürlüklerinden yararlanan, insan onuruna yaraşır bir şekilde, demokratik toplum içinde hayatlarını sürdürmelerini sağlamak da çalışmalarının ana eksenini oluşturmaktadır.
TÜRK-İŞ’in kurucuları ve işçi hareketinin öncülerini rahmetle anarken, Konfederasyonumuzun 68’inci kuruluş yıldönümünün, başta TÜRK-İŞ topluluğu olmak üzere tüm çalışanlara ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz.
Bu yıl konfederasyonumuzun kuruluş yıldönümüne denk gelen Kurban Bayramı’nın tüm İslam âlemine sevgi, barış ve huzur getirmesini diliyoruz.
Günlük yaşamın her alanında ve bayramlaşmalar ile dini vecibelerin yerine getirilmesi sırasında sosyal mesafe kurallarına uyulmalı, maske kullanımına dikkat edilmelidir. Bu vesileyle, genel halk sağlığını korumak ve Covid-19 virüsünün yayılmasını engellemek için herkesin dikkatli olmasının önemli olduğunu tekrar hatırlatmak istiyoruz.”