TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, 27 Mayıs askeri darbesinin 60. Yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yapmış ve “Darbeler ülkeye ve işçi sınıfına büyük zararlar vermiş, ekonomik ve sosyal gelişmeleri sekteye uğratmıştır” değerlendirmesinde bulunulmuştur.
Açıklamada, Başbakan Menderes ve iki Bakanı idama götüren darbenin toplumsal hafızada silinmez izler bıraktığına işaret edilerek “Demokrasi şehitlerine Allah’tan rahmet diliyoruz” denilmiştir.
Açıklamada şu görüşlere yer verilmiştir:
“27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleşen Cumhuriyet döneminin ilk askeri darbesinin sosyal ve siyasal hayatımızda kalıcı iz bırakmış, etkisi bugün de devam etmektedir. Başbakan Menderes ve iki Bakanı idama götüren darbenin 60. Yıldönümünde meşru hükümetin temsilcileri olan “demokrasi şehitlerine” Allah’tan rahmet diliyoruz.
Türk işçisinin örgütlü mücadelesi zor şartlardan geçerek bugünlere gelmiştir. Ülkenin demokratikleşmesi ile işçi hareketinin gelişmesi arasında paralellik bulunmaktadır. Türk işçi hareketleri içinde, sendikacılık tarihinde en sorunlu dönemler şüphesiz demokrasinin askıya alındığı, kurumlarının kapatıldığı, kurallarının geçersiz olduğu askeri darbe ve müdahale dönemleridir.
Emeğin bütün sosyal devlet fonksiyonları askıya alınarak sermaye karşısında yalnız bırakıldığı bu dönemler demokrasinin olmadığı, en temel insan haklarının dahi işlemesine imkân tanınmayan zamanlardır.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) kurulduğu 1952 yılından bu yana, emek ve demokrasi yolunda mücadelesini kararlılıkla sürdürmüştür.
Nitekim 12 Eylül rejiminden çıkmak için, işçi hakları konusundaki tahribatına karşı verilen mücadele aynı zamanda Türkiye’nin demokrasi mücadelesinin en önemli hareketlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Daha sonraki süreçte yaşanan 28 Şubat post modern darbe ile ordunun hükümete yönelik muhtıra niteliğindeki açıklamaları olmuştur. 27 Nisan’da yapılan basın açıklaması kamuoyunda "e-muhtıra" olarak tanımlanmıştır. Bu açıklamaya ilk tepki Konfederasyonumuz tarafından gösterilmiş, demokrasiye ve milletin oyuyla seçilmiş meşru hükümete sahip çıkılmıştır. 15 Temmuz olayı sadece bir askeri darbe değil yabancı bir ülkenin gizli servisinin kontrolünde bir grup ihanet içindeki devşirilmiş askerler üzerinden ülkeyi işgal girişimidir. TÜRK-İŞ bu tehdidi, daha 15 Temmuz akşamı darbe girişimi başlar başlamaz fark ederek başta Genel Başkanı olmak üzere bütün işçilerle birlikte sokaklarda ihanetin karşısına dikilen, meydanları dolduran bir eylemi ortaya koymuştur.
Bugün ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunların bilincindeyiz. Türkiye’de demokratik sürecin kesintiye uğramasını, istikrarın bozulmasını isteyenlere karşı demokrasi içinde istikrarı savunmaya devam edeceğiz. Türk işçisinin demokrasiye yönelen her tahdidin karşısında olacağını bir kere daha açıkça belirtmek isteriz.”