Dörtyol PTT Dağıtım Merkezi'nde çalışan işçileri ziyaretinde konuşan ATALAY, tüm insanların yeni yılını kutladı.
Güzel bir ülkede işçisiyle, işvereniyle, gazetecisiyle, patronuyla birlikte yaşadıklarını dile getiren ATALAY, "Son 10 yıldır her yılbaşında madende, kara yollarında işçilerle beraber olduk. Bu yıl da PTT işçilerini ziyaret ettik. PTT işçilerinin şahsında tüm Türkiye'deki çalışanları ziyaret etmiş oluyoruz. Burada sendikaların Sakarya başkanları var. Özellikle 2018'de bizim açımızdan güzel şeyler oldu." dedi.
Sendikaların, işçilerin taleplerin bir bölümünün yerine geldiğini belirten ATALAY, PTT'de, Demiryollarında, Karayollarında, TRT'de, madende, enerjide, Devlet Hava Meydanlarında 85 bine yakın işçinin kadro taleplerinin henüz karşılanmadığını anlattı.
ATALAY, bu iş yerlerinde çalışanların yeni yılda kadroya alınmasını umut ettiklerini anlatarak, "Sayın Cumhurbaşkanımızın bununla ilgili kamuoyuna sözü var. 2019'da bu kalan arkadaşlarımız da inşallah kadroya geçer. Emeklide yaşa takılanlarla ilgili talebimiz var. Onlar da 2019 yılında beklentilerimizin içerisinde. Vergiyle ilgili talebimiz var. 12 ay çalışıyorsak yaklaşık bir ayını vergiye veriyoruz. Tüm arkadaşlarımızın sorunlarının başında gelen bir sorun." ifadelerini kullandı.
Asgari ücrette "son 30 yılın rakamsal olarak en iyi artışı"
Özellikle asgari ücretin belirlenmesini kamuoyunun yakından takip ettiğini söyleyen ATALAY, 17 Eylül 2018'de Malatya'da bir etkinlikte "Asgari ücreti 2 bin liraya çekelim, aralık ayında da 2 bin liranın üzerinden pazarlık yapalım." dediğini hatırlattı.
Kendileri için 2 bin liranın basamak olduğunu ifade eden ATALAY, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belki mükemmel olmadı ama son 30 yılın rakamsal olarak en iyi artışı oldu. İlk defa biz 1974 senesinden beri işçi, işveren ve hükümetle ortak imza attık. 417 lira tabanda bir zam geldi. Evli üç çocuklu arkadaşlarımıza da 550 lira civarında bir zam geldi. Bu çok mükemmel bir rakam değil ama bizim mutlu olduğumuz, altına keyifle imza attığımız bir rakam. Bununla ilgili emeği olanlara teşekkür ederim. Özellikle basın mensupları bu konuyu ülke gündemine iyi taşıdı. Özellikle bu kentte bulunan gazetecilere, gazete sahiplerine ve toplumun tüm kesimlerine özellikle teşekkür borcum var. Kamuoyunun en azından yüzde 80'inin memnun olduğu bir rakam oldu."
İzmir'de İzban'da işçilerin grevinin sürdüğünü anımsatan ATALAY, 2019 yılında bu grevin bitmesini arzu ettiğini belirtti.
Grevin 21'inci gününde olduğunu, iki gün önce 350 işçinin yanına gittiğini aktaran ATALAY, "Günde 350 bin yolcu taşıyor arkadaşlarımız. Ortalama ücretleri 2 bin 200 lira civarında. Bununla ilgili inşallah taleplerini karşılayacak bir ücret olur. Önemli işlerden birisi de o." değerlendirmesinde bulundu.
Tank Palet Fabrikası'nın özelleştirilmesi
Sakarya'daki Tank Palet Fabrikası'nın özelleştirilmesi kararına da değinen ATALAY, konuyu canlı yayından Türkiye'ye duyurduklarını anlattı.
Bu konuyla ilgili Milli Savunma Bakanlığı başta olmak üzere Türkiye'deki muhatapların tamamıyla konuştuğunu dile getiren ATALAY, şunları kaydetti.
"Harb-İş'in yöneticileri de o toplantıların bir bölümüne iştirak ettiler. Sendikacı, işçi, bu ülkede olan herkes özelleştirmeye karşı olmak mecburiyetinde çünkü bizim asli işlerimizden birisi bu. SEKA'yı anlattık, başarılı olamadık. Şimdi Balıkesir SEKA açılsın diye gayret sarf ediyoruz. Bu yılın başında şekerle ilgili büyük mücadele oldu. Bir kısmı kapsam içine alındı özelleşti, bir kısmını iptal ettiler. Özelleşen fabrikalarda o bölgedeki çiftçiye, işçiye, taşıyıcıya, halka 'Memnun musunuz?' diye sormak lazım. Hiç kimsenin memnun olduğunu düşünmüyorum. Bu fabrika 1,8 milyon metrekarede olan devasa bir fabrika. Burası tank paletini, dürbününü, obüs toplarını yapıyor, bir de dünyaya ihraç ediyor. Milli Savunma Bakanlığı bununla ilgili inşallah milletin bu sıkıntısına su serper, bir açıklama yapar diye düşünüyorum çünkü Altay tankına bu ülkenin ihtiyacı var. Altay tankı 6-7 yıllık bir serüven. Özel sektördeydi, el değiştirdi. 240 tane yapılacağını biliyorum. Milli Savunma Bakanlığının 40 tane acil filo kuracağını da biliyorum. Bu filo burada kurulsun. İmkanı varsa bizim işçimizle beraber yapılsın. İmkanı varsa tek başımıza biz yapalım. Burada işi bittikten sonra Karasu'daki fabrikasına gitsin. Biz burada paletleri, dürbünleri, obüsleri burada yapmaya devam edelim. Bu işçinin, Türkiye'nin, TÜRK-İŞ'in, benim ve Sakarya'nın talebi."
