12 Eylül 2018 tarihinde ülkemizde yaşanan kağıt sorunu ile ilgili TÜRK-İŞ Genel Merkezinde bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR, T. Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan DURMUŞ, BASIN-İŞ Sendikası Genel Başkanı Savaş NİGAR, SELÜLOZ-İŞ Sendikası Genel Başkan vekili Bekir TANRIKULU ve AĞAÇ-İŞ Sendikası Genel Sekreteri Gökhan KİBAR katıldı. Toplantıda Genel Başkan ATALAY kağıt krizi nedeniyle bir çok gazetenin zor durumda olduğunu ifade etti. TÜRK-İŞ Genel Başkanının açıklaması şu şekildedir. “İthalatta yaşanan fiyat artışları nedeniyle, tamamen ithalata bağımlı olan gazete kağıdında ciddi sorunlar yaşanmaktadır. İthal kağıt fiyatları çok artmış, basım maliyetleri yükselmiştir. Kağıt krizi nedeniyle birçok gazete zor durumdadır. Yerel gazeteler kapanma noktasına gelmiştir. Kitap basımı için kağıt bulunamamaktadır. Bulunsa bile fiyatlar çok yüksektir. Konfederasyonumuza ulaşan bilgilere göre, şu anda sektörde çalışanların maaş ödemelerinde sıkıntı bulunmaktadır. Son verilere göre; • Ağaç ve kağıt işkolunda 240 bin 117 işçi • Basın, yayın ve gazetecilik işkolunda 91 bin 443 işçi çalışmaktadır. Kriz nedeniyle işyerlerinin kapanması, binlerce kişinin işsiz kalması sonucunu getirecektir. Bu nedenle hükümet gazete ve kitap kağıdı krizine el koymalı, sorunu çözmeli ve zor durumdaki gazete ve yayınevlerine destek vermelidir. Hükümet gazete ve yayınevleri yöneticileriyle bir araya gelmelidir. Hükümet temsilcisi ile mağdurlar krizi enine boyuna ele almalı, krizin aşılabilmesi için alınacak önlemler konuşulmalı ve gazete ve yayınevlerinin ayakta kalmalarını sağlayacak önlemler alınmalıdır. Uygulanması gereken tedbirler özetle; • Gazeteler ve gazeteciler desteklenmelidir. • Gazetelerin ithalatın ve maliyetlerin yükselmesi nedeniyle uğradığı zararların sübvanse edilmesi için gerekirse bir fon oluşturulmalıdır. • Gazete kağıdı ithalindeki vergi yükünün aşağıya çekilmesi masaya yatırılmalıdır. • Gazete ve yayın evleri ithalatçı kağıt tekellerinin eline bırakılmamalıdır. • Yaşanan krizin aşılabilmesi için bankalara da görev düşmektedir. • Kriz yaşayan kuruluşlara uygun koşullarda kredi desteği verilmesi (nefes kredisi) olumlu olacaktır. • Ayrıca, gazete işletmelerinin vergi ve sigorta primi yapılandırma taksitleri ile cari dönem ödemelerinin kriz aşılana kadar ertelenmesi de düşünülmelidir. Biz TÜRK-İŞ olarak krizin çözümü noktasında üzerimize düşecek bir görev olursa yapmaya hazırız. Basın sektöründe çalışanların büyük bölümünün sendikasız olduğu da dikkate alınmalıdır. Basın sektöründe çalışanlar mutlaka örgütlenmelidir. Sağlıklı bir demokrasi örgütlü, sendikalı bir toplum için şarttır. Kamuda taşeron olarak çalışan işçilere kadro imkanı veren düzenlemeden yaklaşık 800 bin kişi faydalandı. Ancak KİT’lerde çalışan taşeron işçilerinin kadro talebi henüz karşılanmadı. Hükümet yetkilileri seçimden önce bu işçilerin kadro taleplerinin karşılanacağı sözünü verdi. Madenlerde, demiryollarında, PTT'de, şeker fabrikalarında, elektrik üretim, iletim, dağıtım şirketlerinde ve benzeri birçok işyerinde yaklaşık 80 bin kişi hala müjdeli haberi bekliyor. Ekonomide yaşanan son gelişmeler başta çalışanlar ve emekliler olmak üzere halkın önemli bir bölümünü olumsuz etkiledi, satın alma gücünde önemli gerilemeler oldu. Yaşanan ekonomik gelişmelerden herkes etkileniyor, bedelini ödüyor. Ama özellikle dar ve sabit gelirli kesimlerin ödediği bedel taşınamaz boyutlara ulaştı. Türkiye’yi ekonomik bakımdan çökertmek isteyenlere karşı hep birlikte kararlılıkla durulmalıdır. TÜRK-İŞ olarak her zaman önce devlet ve ülke, birlik ve beraberlik dedik. Ticaret savaşları üzerinden oynanan oyunları “ortak akıl” ile boşa çıkarmalıyız. Türkiye yüzünü IMF’ye bir daha dönmemelidir. Her alanda bağımsız olmanın yolu borç almamaktan geçiyor”