Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Aralık 2015 Perşembe günü TÜRK-İŞ 22. Olağan Genel Kuruluna katıldı.
Genel Kurula hitap eden Cumhurbaşkanı şu konulara değindi;
Emekleriyle alın teriyle bu ülkenin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine, güçlenmesine katkıda bulunan işçi kardeşlerimin o her birinin o pak alınlarından öpüyorum. Bizim inancımızda emek kutsaldır" diye konuşan Erdoğan, "Çalışanın hakkının alın teri kurumadan tam ve zamanında verilmesini tavsiye eden bir dinin mensuplarıyız. Kültürümüzde de aynı yönde güçlü anlayış vardır. Türkiye'nin en köklü işçi sendikaları konfederasyonu olan TÜRK-İŞ bu bakımdan büyük bir misyonun sahibidir. TÜRK-İŞ, ideolojik saplantıların değil işçilerin hakkını, hukukunu emeğin gücüyle ve meşruiyet sınırları dahilinde koruduğu sürece inanıyorum ki çok daha güçlü çok daha etkili yapı olacaktır" ifadelerini kullandı.
Asgari ücret ve emekli maaşlarına ilişkin yapılması öngörülen düzenlemeyi değerlendiren Cumhurbaşkanı, 2002 yılında bu ülkede asgari ücret 184 liraydı, bugün bin lira. Şimdi yılbaşından sonra bin 300 liralık asgari ücreti konuşuyoruz. Tabi burada bir şeyi özellikle ifade etmem lazım. Asgari ücreti ne olarak tanımlıyoruz? Bin 300 liranın altında hiçbir işveren yanında çalıştırdığına ücret ödeyemez. En az vermesi rakam nedir? Bin 300 liradır. Bu ister batıda olsun, ister doğuda olsun her yerde bunu vermek durumunda. 'Efendim, Güneydoğu'da, Doğu'da geçim şartları daha kolay. Dolayısıyla 600 lira, 700 liraya da burada çalışan var' diyemezsin. Bin 300 lira vereceksin.
2002 yılında ülkemizde emekli maaşlarının tabanları 66 lira ile 376 lira arasında değişiyordu. Bugün 785 lira ile bin 514 lira arasında değişen bir taban emekli maaşı var. Yılbaşından sonra öyle sanıyorum ki emekli maaşlarının tabanında da bin lira alt sınır haline gelecek. İnanıyorum ki bu sorun daha da hafiflemiş olacak. İşte emekçi dostu olmak budur. Burada bir şey daha var, bu tabandır. Tavan noktasında bir sınır var mı? Yok. Ne veriyorsan bunu ver" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya'da düzenlenen G-20 Liderler Zirvesi'nde işçi ve emekçilere dönük alınan kararları hatırlatarak, şunları kaydetti:
Kanaati her zaman işçiden beklemeyin. İşveren olarak siz de kanaat ekonomisini bir öğrenin. Kanaatten yana olun' diyorum. Eğer işverenler olarak bu kanaat ekonomisine inanırsanız o zaman inanıyorum ki terini kendine sermaye, kazanç edinen bu insanlarla o paylaşıma girdiğin andan itibaren kazancın da daha da bereketlenecektir. Buna aynı zamanda ben 'bereket ekonomisi' diyorum.
Çalışırken de emekli olduğunda da vatandaşımızın geçinebileceği asgari ücreti alabilmesi için gayret ettik, hamdolsun bugünlere geldik. İnşallah önümüzdeki yıllarda çok daha iyisi olacak. Milletçe güçleneceğiz. Türkiye geliştikçe, büyüdükçe, kazandıkça bundan her kesim gibi işçilerimiz de hak ettikleri payı alacaklardır. Pastayı büyütmezsek kendimize düşen dilimi de büyütemeyiz. Hele pastayı tahrip etmek için uğraşırsak elimizdekinden de oluruz. Bunun için hepimizin aynı gemide olduğu bilinciyle hareket etmeliyiz.