Panelin diğer konuşmacıları, Muhtar Kent, İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney, IMF Başkanı Christine Lagarde, OECD Başkanı Roberto Azevedo, ILO Direktörü Guy Ryder ve TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu oldu. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay panelde yaptığı konuşmada şunlara değindi;
Değerli G20 Liderleri,
Uluslararası Kuruluşların Başkanları,
B20 ve L20 Temsilcileri,
Konuşmama başlamadan önce Fransa’da gerçekleşen terör saldırısını şiddetle kınıyor, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Terörden en fazla etkilenen ülkelerden birisi olarak, Fransız halkının yaşadığı derin üzüntüyü paylaşıyoruz.
Geçtiğimiz bir yıl içerisinde, ITUC, TUAC ve G20 ülkelerinde faaliyet gösteren diğer sendikalarla birlikte çok yoğun ve başarılı bir çalışma yaptık.
Dün itibarıyle iki gün süren L20 Zirvemizi tamamladık.
Türkiye’nin G20 Başkanlığında L20’nin önceliklerini ve politika tavsiyelerini dile getirmek konusunda herhangi bir sorunla karşılaşmadık.
L20’nin var olması gereken platformlarda var olduk. Böylece, önümüzdeki yıl Çin’in G20 Başkanlığında yapacağımız L20 çalışmaları için de iyi bir zemin oluşturmuş olduk.
Bunun yanında, işveren kesimini temsil eden B20 ile de iyi bir diyalog içerisinde olduk. Bu diyalogun sonucunda, uzlaşabildiğimiz konularda ortak bir deklarasyon yayınladık.
İş dünyası ile çalışan kesimin aynı masaya oturmasını, sorunlara birlikte çözüm aramasını ve somut önerilerini ortak bir bildiri ile G20 Zirvesine taşımalarını son derece önemli buluyoruz.
L20 ve B20 olarak, G20 liderleri ve uluslararası kuruluşların temsilcileri ile biraraya gelerek küresel düzeyde ekonomik ve sosyal sorunları birlikte tartışmak istedik.
Bir ilki gerçekleştirdik ve bugün sizlerle biraraya geldik.
Değerli G20 Liderleri,
2008 krizinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri ve neden olduğu sosyal tahribat ortadadır.
Üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen istenilen iyileşmenin sağlanamamasının, bize göre birkaç temel nedeni bulunmaktadır.
Bu nedenlerin ilki, bugüne kadar uygulanan kemer sıkma politikalarıdır.
Gelir adaletin olmadığı yerde huzurun sağlanması mümkün değildir.
Bu nedenle, asgari ücret tüm ülkelerde yeterli seviyeye yükseltilmeli, emeğin milli gelirlerden aldığı pay artırılmalıdır.
Ayrıca, bunu sağlayabilmek için tüm ülkelerde toplu pazarlık sistemleri güçlendirilmelidir.
İkinci neden, büyümenin yanında nitelikli, yeni iş olanakları yaratılamamasıdır.
Tek başına ekonomik büyüme ile yetinmeye çalışan ülkeler daha fazla sosyal sorunla baş etmek zorunda kalmaktadır.
Sürdürülebilir ekonomi ve sosyal dengeyi kurabilmek için daha fazla insana iş imkânı sağlamak zorundayız. L20 olarak, bu konuda iş yaratacak büyük altyapı yatırımları yapılmasını öneriyoruz.
Ayrıca; işlerin insan onuruna yakışır olması gerektiğini söylüyoruz.
Değerli G20 Liderleri,
Özellikle dünyayı kasıp kavuran genç işsizliğine çözüm bulmalı, işsizlikle mücadelede kararlı olmalıyız.
Çalışmak istemesine rağmen iş bulamayan milyonlarca gencimizin işe yerleştirilebilmesi için beceri edindirme eğitimlerine ağırlık vermeli, teşvikler getirmeliyiz.
Gençlerimizin geleceğe güvenle bakmalarını sağlamalıyız.
Üçüncüsü neden ise, cinsiyetler arasındaki eşitsizliğin devam etmesidir. Ücrette ve iş gücüne katılımda eşitliği sağlamak zorundayız.
Kadınların iş hayatına dahil olabilmesi için çocuk ve yaşlı bakımı gibi hizmetlere daha fazla yatırım yapılmasını sağlamalıyız.
Dördüncüsü neden olarak kayıt dışı ekonomiyi gösterebiliriz.
Tüm ekonomileri, sosyal güvenlik ve koruma sistemlerini tehdit eden kayıt dışını mutlaka kayıt altına almalı, işyerlerini güvenli hale getirmeliyiz.
Değerli G20 Liderleri,
L20 önerilerini ve B20 ile ortak deklarasyonumuzu sizlere sunduk.
Ancak, G20 ülkeleri bugüne kadar Zirvelerde verdikleri sözleri yeterince yerine getirememiş, tespit ettikleri hedeflere ulaşamamışlardır.
Son söz olarak, G20 ülkelerinin Zirvelerde belirlediği hedeflere ulaşmak için daha fazla çaba sarfetmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.
L20 ve B20, bu toplantı ile aslında, küresel ekonomi ile ilgili sorunların çözümünde söz sahibi olma isteklerini somut bir şekilde ortaya koymuşlardır.
G20 ülkeleri, krizin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak istiyorlarsa, çalışan kesimin bu önerilerini mutlaka dikkate almalıdırlar.
G20 çalışmaları çerçevesinde geliştirdiğimiz bu üç taraflı diyaloğun gelecekte de devam etmesini diliyor, dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.
