Ekmek, Barış, Özgürlük, Adalet, Eşitlik, Demokrasi ve Dayanışma İçin 1 Mayıs’ta Alanlardayız…
EKMEK, BARIŞ, ÖZGÜRLÜK
ADALET, EŞİTLİK, DEMOKRASİ ve DAYANIŞMA İÇİN
1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ
Bugün 1 Mayıs
Bugün işçilerin uluslararası düzeyde mücadele, dayanışma ve birlikte hareket etme kararlılığı gösterdiği gündür.
Bugün tüm dünyada emekçiler, hak ve özgürlükleri için hep birlikte sesini yükseltiyor. Ülkesi, ulusu, ırkı, siyasal görüşü, dini, mezhebi, dili, cinsiyeti, yaşı, mesleği ne olursa olsun, yurdumuzda ve dünyanın dört bir yanında emekçiler bir araya gelip taleplerini haykırıyor.
Ekmek, barış, özgürlük için bir araya geldik.
Herkese ekmek…
Siyasal ve ekonomik demokrasi yoluyla özgürlük…
Adalet temeline dayalı toplumsal barış…
Çoğulcu ve özgürlükçü demokratik düzenin tüm kural ve kurumlarıyla ülkede egemen olması için bir araya geldik.
Yine ve yeniden alanlardayız.
Yine dünyaya ve ülkemize eşitliği, barışı, kardeşliği, özgürlüğü çağırıyoruz. Emeğin çıkarının savaşta değil, barışta olduğunu biliyor, savaştan yana hiç bir politikaya onay vermeyeceğimizi haykırıyoruz. Biz daha çok demokrasiyi herkes için hemen istiyoruz. İnsana yakışır şartlarda yaşamak istiyoruz.
Bugün 1 Mayıs 2015.
Tüm dünyada emekçiler, daha dün kölelik koşullarında çalışmaya karşı çıkarken, 8 saatlik çalışma uğruna canlarını verirken, bugün, hala birçok ülkede, benzeri çalışma koşullarının var olmasını kabul etmiyoruz.
Ülkemizdeki işsizliğe, yoksulluğa, güvencesiz çalışmaya, baskılara karşı çıkıyoruz. Sağlık ve eğitim, sosyal güvenlik hizmetlerinin paralı hale getirilmesine karşı çıkıyoruz. Sosyal devlet uygulamalarının budanmasına, sosyal yardımlarla sınırlı tutulmasına karşı çıkıyoruz.
Bugün ülkemizde emek karşıtı yaklaşımlarla kıdem tazminatımıza göz dikiliyor. Asgari ücret düşük tutuluyor. Esnek ve kuralsız çalışma biçimleri egemen kılınmak isteniyor. Taşeron işçiliğini yaygınlaştırma, işçiyi özel istihdam bürosu aracılığıyla kiralama planları yapılıyor. Örgütlenen işçiler işten atılıyor. İş kazası adı verilen cinayetler durmak bilmiyor. Sorumlulara hesap sorulmuyor. Özelleştirme adı altında talan sürdürülüyor. Sefalet sürdürülmek, çocuklarımızın geleceği karartılmak isteniyor.
Şimdiye kadar uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarla, işçiler, kamu emekçileri, emekliler, köylüler, esnaf, yani iktisaden güçsüz geniş halk kesimleri bedel ödemek durumunda bırakılıyor.
Artık bu gidişe “dur” diyoruz.
Biz insana yakışır koşullarda çalışmak ve yaşamak istiyoruz.
Biz sosyal adalet, eşitlik ve refah istiyoruz. Tüm çalışanlar için insan onuruna yaraşır yaşama koşulları ve sendikal haklar istiyoruz.
Özgürlükçü, adaletli, barış içinde bir dünya ve ülke istiyoruz.
Alanlardan yankılanan bu sesimiz iyi anlaşılmalıdır. Emekçilerin hak ve özgürlük taleplerine kulak verilmelidir. Emek karşıtı politikaların ekonomik refah ve toplumsal barış getirmeyeceği bilinmelidir.
Şimdi karar verme zamanı…
7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde, içinde bulunduğumuz şartları dikkate alarak geleceğimizi ve nasıl bir ülkede yaşamak istediğimizi belirleyeceğiz.
1 MAYIS’TA ALANLARDAN BİR KEZ DAHA SESLENİYORUZ
Toplumsal barış ve huzur demokratikleşmeyle sağlanır. Özgürlükçü ve çoğulcu bir demokrasi için gerekli adımlar ivedilikle atılmalıdır. Anayasa, katılımcı demokrasinin tüm kurum ve kurallarının sağlıklı işleyeceği bir yapıya kavuşturulmalıdır. Emekçilerin çıkarları savaşta değil barıştadır. Barışın her alanda egemen olması için çaba gösterilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm kurumları, hukuk devleti anlayışıyla hareket etmelidir. Basın, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki kısıtlamalar kaldırılmalıdır. “İnsana yakışır iş” herkesin hakkıdır. İstihdamın korunması ve geliştirilmesi, işsizliğin önlenmesi temel yaklaşım olmalıdır. Kadına karşı şiddet son bulmalı, kadınların ekonomik ve sosyal hayatın her alanına katılımının yolları açılmalıdır. Taşeronlaşma engellenmeli, asıl işin taşeronlara yaptırılması uygulamasından ve bu uygulamanın yasalaştırılması girişimlerinden vazgeçilmelidir. Taşeron çalıştırmayla ilgili yargı kararları uygulanmalıdır. Yıllardır geçici işçi statüsünde istihdam edilenler sürekli işçi kadrosuna alınmalıdır. İş cinayeti haline gelen iş kazaları önlenmeli, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri artırılmalı, gerekli denetim yapılmalıdır. Haksız işten çıkarmalar önlenmeli, iş güvencesi, işe iadeyi sağlayacak biçimde yeniden ve öncelikle düzenlenmelidir. Kayıt dışı ekonomi, kayıt altına alınmalıdır. Kıdem tazminatı işçiler bakımından vazgeçilmez ve tartışılmaz bir haktır. Buna el uzatılması, ortadan kaldırılması ya da daraltılması yönündeki talepler gündeme dahi getirilmemelidir. Asgari ücret insan onuruna yakışır bir biçimde ulusal düzeyde belirlenmelidir. Kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri, işçilerin beklentisi doğrultusunda bir an önce bağıtlanmalıdır. Esnek ve kuralsız çalışma biçimlerini yaygınlaştırma girişimlerine son verilmelidir. Ücretli çalışanlar üzerindeki ağır vergi yükü düşürülmeli, vergi adaletsizliği giderilmelidir. Doğal yaşam korunmalı, ekolojik çevre tahribatına son verilmelidir. Genetiği değiştirilmiş GDO’lu ürünlerin tüketilmesi önlenmelidir. Engellilerin toplumsal yaşama eşit bireyler olarak katılması sağlanmalıdır. Öğrenim kurumları, demokratik yapının ve bilgi toplumunun gerektirdiği nitelikte özgür bireylerin yetiştiği, istihdam edilebilirliği destekleyen yapıda olmalıdır. Üniversitelerimiz bilimin üretildiği yapıya kavuşmalıdır. İnsan odaklı ekonomik ve sosyal politikalar uygulanmalıdır.
İşçiler, Kamu Emekçileri, Esnaf, Emekliler, İşsizler, Yoksullar, Kadınlar, Gençler, Öğrenciler
Güzel Yurdumuzun Emek ve Demokrasi Sevdalıları
1 MAYIS BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ TÜM EMEKÇİLERE KUTLU OLSUN