TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul Kavlak 12 Kasım’da Hükümet tarafından açıklanan “İş Güvenliği Paketi”ni değerlendirmek üzere CNN TÜRK Televizyonunda canlı yayın konuğu oldu. 15:00’da Saynur Tezel Özgentürk’ün sorularını yanıtlayan Kavlak; genel olarak olumlu bulduklarını, ama hala eksikleri bulunan bir paket açıklandığını söyledi. "Görüşlerimizden bazıları dikkate alınmış, ancak çekincelerimiz de var” diyen Kavlak “paketin Başbakan tarafından açıklanması farkındalık yaratmıştır” dedi. "167 ve 176 sayılı İLO sözleşmelerinin Meclise geleceği söylenmişti " diyen Kavlak; iş kazalarının önlenmesinde ve iş kazalarına karşı emekçilerin eğitiminde sendikalar olarak biz de taşın altına elimizi koyarız, zihniyet değişiminden bahsedildi ama hala örgütlenme sorunu var bu ülkede, tehlikeli işlerde sendikal örgütlenmeyi zorunlu tutmamız lazım, biz ancak böyle bu işin üstesinden gelebiliriz ve biz bu işte varız” diyebiliriz.
Kavlak, iş müfettişlerinin iş yeri denetimini yaptıları ve ücret aldıkları iş yerinden bağımsız olması gerektiğinin altını çizdi. 680 bin ağır ve tehlikeli iş yerinin 475 bininde iş sağlığı ve güvenliği uzmanı bulunmadığını da belirten Kavlak; hizmet alımı yoluyla iş kazalarının engellenemeyeceğini belirterek bu şekilde bir uygulama ile önlemlerin kâğıt üzerinde kalacağını sözlerine ekledi. "Maden işletmelerinde 15 yıldan az olmayacak bir kiralama sistemi olacaksa işletme büyük teknolojik yatırım yapacaktır, maliyeti göze alacaktır, iş güvenliği önlemlerini de alacaktır" şeklinde görüş belirten Kavlak; bu adımı olumlu bulduklarını ifade etti. “Ölümlü iş kazalarında para cezasının yeterli olmayacağını, hapis cezasının olması gerektiği belirtilmişti, ancak ölüm olmasa bile işçinin elini, kolunu kaybettiği kazalarda işletme sahiplerine caydırıcı cezaların gelmesi lazım" diyen Kavlak; hükümete sundukları önerilerin % 80’inin dikkate alındığını belirtti. Programın sonunda TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul Kavlak konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Biz TÜRK-İŞ olarak -diğer sendikalar da olacaktır- taslak imzaya açıldıktan sonra yazılı olarak çekincelerimizi net şekilde Sayın Çalışma Bakanına ileteceğiz, bunu da kamuoyu ile paylaşacağız. Deniz geçilmiş ama derede boğulmanın anlamı yok. Diğer önemli çekincelerimizin de dikkate alınması gerektiğini ifade etmek istiyorum."
