12. TÜRK-İŞ İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Semineri 05.11.2014 tarihinde Adapazarı’nda gerçekleştirildi.
Eğitime TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Dokgemi-İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu, TÜRK-İŞ İstanbul 1. Bölge temsilcisi Faruk Büyükkucak, konfederasyona bağlı sendikalar, işyeri temsilcileri ve çok sayıda işçi katıldı.
Eğitim seminerinin açılışında bir konuşma yapan TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bizi derinden üzen ve gelecekle ilgili kaygılarımızı arttıran olayların yaşandığı bir dönemin içerisindeyiz. Ülkemizin komşusu olan ülkelerde yaşanan olaylar bu ülkelerin birer ateş çemberi haline gelmesi çalışma hayatında yaşadığımız sorunların yanı sıra duyarsız kalamadığımız konular haline geldi. Komşu ülkelerde yaşanan sorunlara, ülke ekonomimiz başta olmak üzere, toplumsal huzurumuzu derinden etkilediği için duyarsız kalmamız beklenemez. Türk milletinin şefkati, büyüklüğü geçmişte olduğu gibi bugünde devam etmektedir. Bu sebeple komşu ülkelerde sıkıntı yaşayan insanlara kapılarımızı sonuna kadar açtık. Bunun için milyarlarca lira harcama yaptık. Bu yardımlardan herhangi bir rahatsızlık duymuyoruz. İtiraz ettiğimiz nokta, son günlerde göçmen bu insanlara çalışma belgesi verilerek çalışma hayatına dahil edileceklerine dair açıklamaların hükümet yetkilileri tarafından yapılmasıdır. Biz sendikalar olarak yoğun işsizlik ortamında bu uygulamanın çalışma hayatındaki sıkıntıları daha da arttıracağı düşüncesindeyiz.
2014 yılında ülkemiz iş kazaları sonucu derin acılar yaşadı. İlk 9 ayda 1413 işçi hayatını kaybetti. Bu rakam kabul edilemez, anlaşılamaz bir boyuttadır. Hepinizin malumu 13 Mayıs günü Soma’da meydana gelen faciada 301 işçimizi kaybettik. 6 Eylül’de İstanbul’da 10 işçimiz asansör kazasında yaşamını yitirirken, 28 Ekim günü Karaman Ermenek’te maden ocağında 18 işçimiz mahsur kaldı. Bu işçilerimize hala ulaşılamadı. Bu acıyı yaşarken 20 kişilik araca 45 mevsimlik işçinin bindirildiği ve bu aracın kaza yapması sonucu 17 işçinin hayatını kaybettiğini öğrendik.
Dünyada iş gücü piyasalarında son yüzyılda meydana gelen gelişmelerin son 30 yılda ülkemize yansıdığını görüyoruz. Bu otuz yılda rekabet şartları acımasız bir hale gelirken, zengin daha zengin, fakir daha fakir bir hale geldi. Milyarder sayıları hızla artarken yoksulluk çok derin bir hal aldı. Emeğin alım gücü azaldı. Orta gelir grubu ortadan kalktı. Artık ya zenginsiniz ya da yoksul. Bu duruma gelmemiz son otuz yılda uygulanan politikalar neticesinde oldu. Özelleştirmeler artarken, iş güvencesi ortadan kalktı. Daha fazla çalışılıp daha az kazanılan bir döneme gelindi. Kelimenin tam anlamıyla emek sömürüsü had safhaya ulaştı. Taşeron sistemi hızla yayılırken kayıt dışı istihdam kontrolden çıktı. Yaşanan iş kazalarının neredeyse tamamı taşeron işçiliğin rödovans sisteminin olduğu yerlerde meydana geldi. Sendikal örgütlülük ülkemizde yüzde 9 seviyelerine gerilerken, esnek çalışma ucuz işçilik had safhaya ulaştı. İş gücünün bu kadar kontrolsüz bir hale gelmesi devletin denetim sisteminin yetersiz kalması, iş kazalarını arttırdı” dedi.