TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 92. Yıldönümü nedeniyle bir açıklama yayınladı. Yönetim Kurulunun açıklamasında şunlara yer verildi:
Milletlerin kaderinin belirlenmesinde belirli günler özel önem taşımaktadır. Bu günler, ulusal kurtuluş mücadelelerinin başladığı ve zafer ile sonuçlandığı aşamaları ifade eder. 30 Ağustos 1922 de, Türk Milleti’nin vermiş olduğu kurtuluş mücadelesinin zafer günüdür.
I. Dünya Savaşı sonrası, Osmanlı Devleti’nin yıkılışıyla başlayıp, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar verilen haklı ve onurlu mücadelenin son hamlesi, 26 Ağustos 1922 tarihinde başlatılan Büyük Taarruz ’dur.
Türkiye topraklarını işgal eden düşman kuvvetleri Büyük Taarruz ile bozguna uğratılmış ve Türk Milletinin bağımsızlık mücadelesi, kurtuluş aşamasından kuruluş aşamasına geçmiştir.
Kuruluş aşamasında ekonomik bağımsızlığın, siyasal bağımsızlık kadar önemli olduğunu vurgulayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizdeki kamu destekli iktisadi kalkınma politikalarının da öncüsü olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik ve toplumsal açıdan gelişiminde temel birer aktör olan kamu işletmeleri, son 30 yılda hızla özelleştirilmiş ve bu özelleştirme uygulamaları son yıllarda daha da yoğunlaşmıştır.
Özelleştirmelerle birlikte önceden sanayi bölgesi olan şehirlerde refah seviyesi gerilemiş, taşeron işçilik adeta bir virüs gibi yayılmıştır. Sendikalı işçi sayısı hızla azalırken, örgütsüz işyerlerinde çalışma koşulları, insan onuruna yakışmayan bir seviyeye gelmiştir. Özelleştirme uygulamalarının uzun vadede getirdiği olumsuzluklar çok daha açık bir şekilde görünür olmuştur.
13 Mayıs 2014 günü 301 işçimizin şehit olduğu Soma maden faciası, özelleştirmelerin ne gibi felaketlere yol açabileceğinin en somut ve en güncel kanıtıdır.
Maden işçilerinin çalışma koşullarını iyileştirmek ve Soma’da meydana gelen maden faciasının yaralarını sarmak amacıyla, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna Mayıs ayının sonunda gelen Torba Yasa yürürlüğe girememiş, işçi ve ailelerinin sıkıntıları çözüm bulamamıştır.
Ülkemizdeki özelleştirmeler sonucunda hızla yayılan taşeron işçilik uygulamasını düzenlemek ve taşeron işçilerin çalışma koşullarını iyileştirmek amacı ile çıkarılması planlanan Torba Yasa henüz yürürlüğe girmeden, Yatağan, Kemerköy, Yeniköy Termik Santrallerinin özelleştirilmesi, Soma faciasından ders alınmadığını bizlere bir kez daha göstermiştir. Özelleştirme ve taşeronlaştırma kıskacına hapsedilen Türkiye çalışma yaşamının, ülkemiz emekçileri açısından önümüzdeki dönemlerde olumlu bir görünüm sergileyeceğini söylemek, mevcut koşullar göz önünde tutulduğunda pek olanaklı görülmemektedir.
Soma faciası gibi elim olayların bir daha yaşanmaması için özelleştirmelere bir an önce son verilmesi gerekmektedir. Stratejik özellikleri nedeniyle, enerji temininde sürdürülebilirliği sağlamak için yerel kaynaklarımıza dayalı kömür ve enerji üretimi gibi önemli alanlar, mutlaka kamunun mülkiyetinde kalmalıdır. Bu nedenle Yatağan, Kemerköy, Yeniköy Termik Santrallerinin özelleştirme işlemlerinin bir an önce iptali gerekmektedir. Termik santrallerin özelleştirilmesi şeklinde atılmış bu yanlış adımdan dönülmesi, hem ülke ekonomisi hem de bu tesislerde çalışan emekçiler ve aileleri açısından yararlı olacaktır.
TÜRK-İŞ, özelleştirme, taşeronlaştırma, güvensizleştirme gibi, çalışma yaşamını ve çalışma barışını bozan girişimlere karşı her türlü demokratik tepkiyi şimdiye kadar ortaya koymuş ve bundan sonra da koymaya devam edecektir.
Ülke olarak yaşanılan tüm sorunları aşmak, barış ve kardeşlik içinde kucaklaşacağımız yarınlara ulaşmak için kurulduğu günden bu güne ilkeleri doğrultusunda mücadeleye devam eden Konfederasyonumuz, bundan sonra da bu kararlılık ve inançla çalışacaktır.
Şan ve şeref dolu tarihimiz içerisinde en önemli günlerden biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramının 92. yıldönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, milli mücadele kahramanlarını saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz.