Yemekte, son dönemde kamuoyunda tartışma konusu olan kıdem tazminatı, taşeron işçilik ve kiralık işçilik konusunda gelinen nokta ve TÜRK-İŞ’in bu konulara ilişkin görüşleri hakkında basın çalışanlarına bilgi verildi.
Daha sonra gazetecilerin sorularıyla devam eden toplantıda Genel Başkan Ergün Atalay şunları söyledi: “Bu konularda üç konfederasyon aynı şeyleri düşünüyoruz. Onlarla bir araya geldik, uzman arkadaşlarımız bir çalışma yaptılar. Görüşlerimiz ortak. Mevcut haklardan bir geriye gidişi kabul etmeyeceğimizi Bakanlık yetkililerine de bildirdik. Zaten bizim artık üç konfederasyon birlikte olmamız, güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor. Bizi bölüp parçalayıp yutuyorlar. Artık birlik olursak, güçlerimizi birleştirirsek haklarımıza ve kazanımlarımıza daha güçlü bir şekilde sahip çıkarız.
Bu ülkede kıdem tazminatı alamayanların oranının yüzde 90’lar düzeyinde olduğu söyleniyor. Bu doğru değil. Kıdem tazminatı alamayanlar kayıt dışında çalışanlardır bu da yüzde 37 düzeyindedir. Bakanlık bize kıdem tazminatıyla ilgili hiçbir resmi teklif vermedi. Biz de sizin haberlerinizden okuyoruz. Şimdi de tazminatın bir kısmının İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacağı söyleniyor. Biz bunu asla kabul etmeyiz. İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki para zaten bizim paramız.
Türkiye’de, devletin resmi verilerine göre kamu da 580 bin civarında taşeron işçisi çalışıyor. Bunların 470 bin kadarı temizlik işçisi kadrosunda. Ama bir bakıyorsunuz ki, temizlik işçisi kadrosunda görünenler aslında asıl işi yapıyorlar. Aklınıza gelebilecek her işi yapan taşeron işçisi var. Temizlik ve güvenlik elamanı adı altında alınıyor ama onlara asıl iş yaptırılıyor. Beden Terbiyesi’ndeki antrenörler bile taşeron işçisi. Taşeron konusu ile ilgili kazanılmış mahkeme kararları var. Bu sorunun çözümünü artık hükümet de istiyor biz de istiyoruz. Eğer bu sorun bir hak kaybına neden olmadan çözülecekse biz bu çözüme destek olmaya hazırız. Ama taşeron sorununu çözeceğiz derken diğer taraftan başta kıdem tazminatı olmak üzere haklarımızı elimizden almak isterlerse buna evet demeyiz. TÜRK-İŞ’in bu konuda alınmış genel kurul kararları var. O karar neyde onu uygularız. Müzekeryse müzekere, kavgaysa kavga. Ne yapmak gerekiyorsa onu yaparız.”
