BÖLGELERE BAĞLI OLMAYAN İLLERİN ŞUBE BAŞKANLARI VE İL TEMSİLCİLERİ EĞİTİM SEMİNERİ 14-15 EKİM 2015 TARİHLERİNDE KAPADOKYA’DA YAPILDI.
Seminere; TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR, TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT, Karadeniz, Doğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgesi’ndeki Konfederasyonumuza bağlı sendikaların şube başkanları il temsilcileri katıldı.
TÜRK-İŞ Mali Sekreteri Ramazan AĞAR, yaptığı açılış konuşmasında şu konulara değindi:
“ Ülkemizde son günlerde vahim olaylar yaşanmaktadır. 10 Ekim’de yaşanan olay, Türkiye için yüz karası bir durum oldu. Ailelerin ocaklarına ateş düştü. Bizim 17 Eylül’de yaptığımız mitingde de böyle bir olay yaşanabilirdi.
Bu tür olayların olmaması için tüm partilerin birlik beraberlik içinde olması ve zamanında gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Tüm ölen halkımıza rahmet diliyorum.
TÜRK-İŞ, hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmamıştır. Hiçbir siyasi partinin yandaşı değildir. TÜRK-İŞ geniş bir mozaiktir, her görüşten insanı içerisinde barındırır. Bu nedenle de başarılı bir konfederasyondur.
Ülkemizde taşeron belası dediğimiz bir durum var. Bunları önlemeye çalışan TÜRK-İŞ’tir. 30 yıldır bu ülkede taşeron işçi var. 1990’dan sonra taşeronlaşma yaygınlaştı ve sendikasızlaşma ortaya çıktı.
1 Kasım’dan sonra da asıl işi yapıp taşeron çalışan işçilere kadro verilmeli ve biz bunun için gerekeni yapacağız.”
TÜRK-İŞ Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT, yaptığı açılış konuşmasında şu konulara değindi:
“2015 yılı Konfederasyonumuz eğitim çalışmaları devam ediyor. Karadeniz’i, Doğu Anadolu’yu ve İç Anadolu’yu bir araya getiren bir seminerdeyiz.
Ülkemiz yoğun bir gündem altında. İnsanların hayatını kaybettiği, her gün şehit haberlerinin olduğu bir atmosferde yaşıyoruz. Ülkemiz büyüsün istikrar sürsün anlayışıyla çıktığımız yolda bu düşüncenin gerçekleşmediğini görüyoruz.
Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç ve en sonunda Başkent’teki olaylara baktığımızda ülkemizdeki güvenlik eksikliğini açık bir şekilde görüyoruz. Bu yaşanan olaylara karşı olarak, 17 Eylül’de tepkimizi gösterip büyük bir miting düzenledik.
Biz üyelerimizin iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymalarını sağlamaya çalışıyoruz. İş kazalarının yüzde 95’inden fazlası önlenebilir durumdadır. Düzenleyen ve denetleyen kurullar görevlerini yerine getirip bu kazaların önüne geçmelidirler.
Vahşi kapitalizmin yaşandığı bir dönemdeyiz. Nerede ucuz emek var sermaye orada. Bu ülkede sendikaların küçülmesinden haz duyan bir yapı var. Bu ülkede örgütsüzlük, sömürü var. Anayasamızdaki Sosyal Devlet anlayışının devam etmesi gerekir.
Var olan kaynakların pazarlandığı bir ülkedeyiz. İstihdam sağlansın diye özel sektörün önü açıldı ve devlet istihdam sağlamaz hale geldi.
Türkiye genç nüfusu ve kaynakları olan bir ülke, bunlar iyi kullanılmalıdır. Bu ülkede istikrar sağlanamamış. Yılbaşından bu yana ekonomi içinde sanayi daraldı.
Bu ülkede işsizlik, yoksulluk var. Çalışanların yüzde 44’ü asgari ücretle çalışıyor. Gelir dağılımı en dağınık üç ülkeden biriyiz. Unutulan Sosyal Devlet anlayışı yeniden uygulanmalıdır.
Düzensiz çalışma biçimi, kurallı çalışma biçimine dönmelidir ve bunun için de gerekli mücadeleyi veriyoruz.
Asgari ücretin 1000 TL olması ve bu parayla 4 kişilik bir ailenin geçimini sağlayabilmesi için sihirbazlık yapması gerekir.
Son olarak ölenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum.”
TÜRK-İŞ Sosyal Güvenlik Danışmanı Celal Tozan, “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası Bakımından İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları İle Sigortalılara ve Hak Sahiplerine Sağlanan Yardımlar” ve Sosyal Güvenlik Sistemindeki Gelişmeler”, TÜRK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Naci Önsal, ”İş Sağlığı Güvenliği ve Taşeronlaşma, Taşeronlaşmanın Yarattığı Sorunlar, Kamu Kesimi Taşeronları İşyerlerinde Örgütlenme ve Toplu İş Sözleşmeleri” ve Prof. Dr. Aziz Konukman, “Türkiye’de Ekonomik ve Sosyal Gelişmeler” konularında sunum yaptı.