TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu ile Başkanlar Kurulu üyelerinin hazırlanan platformda yerini almasıyla konuşmasına başlayan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramını” kutladıktan sonra, Hatay’da olmalarının nedenini açıkladı.
Genel Başkan Ergün Atalay, “2015’te Soma faciasına dikkat çekmek için Zonguldak’taydık, 2016’da birlik ve beraberliğimize vurgu yapmak amacıyla Çanakkale’ye gittik. Geçen sene ise demokrasi vurgusuyla Ankara’da yaptık 1 Mayıs’ı. Bu sene ise ulusumuzun meşru müdafaa hakkına dikkat çekmek ve Zeytin Dalı Operasyonu’na destek vermek amacıyla Hatay’dayız” dedi.
ATALAY, çalışma hayatı ile ilgili temel sorunları değerlendirdiği konuşmasında, Türk işçisinin yıllardır zorlu mücadelelerle elde ettiği hakların yoğun bir saldırı altında olduğunu belirterek; “Haksız işten çıkarma, sendikasızlaştırma, kıdem tazminatına müdahale, özelleştirme, esneklik, kuralsız ve kayıt dışı çalıştırma, vergide adaletsizlik yıllardır mücadele ettiğimiz sorunlar. İnsanı insan yapan değerleri ülkemizde egemen kılmadıkça bu sorunlarımız devam edecek. Şimdi de gündemde Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi var. Cumhuriyetin ilk dönemlerinden bu yana kurulan işletmeler tek tek satılıyor. Alın terimizle kazandığımız ekmeğimiz bizden çalınıyor” dedi.
Hatay’ın barışın, huzurun, mutluluğun olduğu bir kent olduğunu ifade eden ATALAY, “Bu kentte cami var, kilise var, havra var. Barış var, kardeşlik var. TÜRK-İŞ’in bu sene bir yerde kutlaması gerekiyordu. Hatay’dan daha uygun bir yer yoktu. Özellikle TÜRK-İŞ Başkanlara Kuruluna, yönetimine, üyelerine Afrin hareketi başladığı zaman mektupla, e-maille dediler ki bizi Hatay’a götürün. 1 milyon TÜRK-İŞ üyesi adına hepinizi Hatay’a getirdik” dedi.
ATALAY, “ BİZ TAŞERON İŞÇİLERİN SORUNLARINI 15 YILDIR HER PLATFORMDA ANLATIRKEN NAYLON SENDİKALAR AĞIZLARINI BİR KERE BİLE AÇMADI”
Bu ülkede 15 yıl süren taşeron problemi var diyen ATALAY, “TÜRK-İŞ illerdeki şubeleri, temsilcilikleri, Genel Başkanları ve yönetimi olarak her platformda bu taşeron düzenlenmesinin kabul edilebilir bir tarafı olmadığını, kadrolu işçinin yemek yediğini, servise bindiğini, hasta olduğu zaman doktora gittiğini ama taşeron işçilerin doktora gidemediğini, yemek yiyemediğini, servise binemediğini her ortamda söyledik. Biz taşeron işçilerin sorunlarını 15 yıldır her platformda anlatırken naylon sendikalar ağızlarını bir kere bile açmadılar” diyen Genel Başkan, 2014 yılında taşeronların bir tanesi üyemiz değilken Ankara’da Sıhhiye Meydanında 50 bin kişiyle taşeron mitingi yaptık. Karayolları işçileri mahkeme açtılar iki sene devam etti. Sonunda kısa bir zaman evvel taşerondaki kardeşlerimiz kadroya geçti. Herkes geçti ama aslında herkes geçmedi. Asıl işi yapanlar var. Enerji işçisi geçmedi, karayolları işçisi geçmedi, PTT işçisi, demiryolları işçisi, şeker işçisi geçmedi. Alo hatlarda bulunanlar geçmedi. Kit’lerdekiler geçmedi. 20 yıldır geçici çalışan mevsimlik çalışan işçiler var onlar geçmedi. Bir kez daha sesleniyorum geçmeyenler geçene kadar peşinizi bırakmayız, yakanızı bırakmayız, arkanızdan ayrılmayız. Bir an evvel geçmeyenleri kadroya geçirmek durumundasınız. Yoksa bunu kimseye anlatamazsınız. Başbakan bir paket açıkladı. Sayın Cumhurbaşkanım, Başbakanım sizlerle beraberiz, emekçilerle beraberiz. Ne zaman bu arkadaşları kadroya alırsanız sizlerle beraber olduğumuzu anlayacağız. Almazsanız peşinizi bırakmayacağız haberiniz olsun” dedi.
“BIRAKIN İNSANLARI HANGİ PARTİYE OY VERİRSE VERSİN, HANGİ SENDİKAYA ÜYE OLMAK İSTERSE ÜYE OLSUN”
Bazı sendikalar biz hükümetin sendikasıyız diye ifade eden ATALAY, “ Hükümetin sendikası olmaz. Sendika işçilerin olur, sendika ülkenin olur. Hükümetin sendikası sarı sendika yani naylon sendika olur. O kardeşlerimiz bir an evvel kendilerine çeki düzen versinler. İşyerlerinde örgütlenirken memur sendikalarıyla beraber arkadaşlarımıza baskı yapıyorlar. Bizim sendikamıza geçmezseniz sizi işten atarız, kadroya almayız diyorlar. Adalet bunun neresinde diyen ATALAY, “ Kısa zaman evvel Niğde Belediye Başkanı değişti. İlk yaptığı iş Belediye-İş bizim sendikamız değil, bizim sendikamıza geçeceksiniz dedi. Bu zulmü yapanların yakalarını bırakmayacağız. İşçiler de, vatandaşlarda bunun hesabını soracak. Bırakın insanları hangi partiye oy verirse versin, hangi sendikaya üye olmak isterse üye olsun” dedi.
Türkiye’nin sözü dinlendikçe sözümüzün dinleneceğini, Türkiye var oldukça var olacağımızı, Türkiye güçlü oldukça güçlü kalacağımızı biz ve bu alandakiler çok iyi biliyoruz diyen ATALAY, AFRİN’de şehit olan askerlerimizi anarak; “Onlar milletvekili başkan olacağım diye değil, bu ülke için can veren kardeşlerimiz. Zeytindalı hareketinde 3 üyemiz de can verdi. Şu anda Afrin’de, Karayollarında, HARB-İŞ Sendikamızın üyeleri ile TES-İŞ Sendikamızın üyeleri orada çalışmaya devam ediyorlar. Biz Türkiye’nin bütün alanlarında, ilçelerde rahat oturalım, yemek yiyelim, yaşamımızı sürdürelim diye can veren insanlar. Onlara minnet borçluyuz.” dedi.
"NİŞASTA BAZLI ŞEKER BU ÜLKEYİ ZEHİRLEMEYE DEVAM EDİYOR"
3 aydır her yerde şeker fabrikalarını anlatıyoruz. Devlet şekerden elini çekmesin diyen ATALAY, Özelleştirirseniz beş fabrika çalışır geri kalanlar çalışmaz. Hatay itfaiye meydanından bir kez daha sesleniyorum, bu sevdadan vazgeçin. Bu yol çıkmaz bir yol. Et balık kurumları gibi bu ülkede hata yaparsınız vebale girersiniz. Cargill’e, nişasta bazlı şekere prim verirsiniz, Allah da bunun hesabını sorar, kul da hesabını sorar. Nişasta bazlı şeker bu ülkeyi zehirlemeye devam ediyor” dedi.
ATALAY, “ TÜRK-İŞ 66 YILDIR ÖNCE TÜRKİYE’NİN SONRA TEMSİL ETTİĞİ İŞÇİLERİN YANINDA”
Sayın Cumhurbaşkanımız geçenlerde sıkıyönetimden rahatsız olmayın işçiler grev yapamıyor diye bir ifade kullandı diye belirten ATALAY, “ Cumhurbaşkanım patronların elini güçlendiriyorsunuz ve bizi sıkıntıya sokuyorsunuz. Biz canımız sıkıldığı için grev yapmıyoruz. TÜRK-İŞ 66 yıldır önce Türkiye’nin sonra temsil ettiği işçilerin yanında. Türkiye yoksa TÜRK-İŞ yok. Etrafa baktığınız zaman papatya tarlası gibi her taraf Türk bayraklarıyla donatıldı” dedi.
“ILO TÜRKİYE’NİN AYIBI OLUR BUNDAN VAZGEÇİN”
Bir ay sonra ILO’nun genel kurulu olduğunu meydandan hatırlatan Genel Başkan Ergün ATALAY, “Ülkeyi yönetenler ILO’ya bu sene MEMUR-SEN gidecek diyor. ILO adı üstünde Dünya Çalışma Örgütü. Memur sendikaları bizim amirimiz. Onlar da başımızın üstünde. Ama onlar dünyadaki sendikalara üye değil, grev hakkı yok. Kendilerini savunamıyorlar ki bizi nasıl savunacaklar. ILO Türkiye’nin ayıbı olur bundan vazgeçin” dedi.
“MEMURLAR SÖZLEŞME YAPTIĞI ZAMAN AYNISINDAN MEMUR EMEKLİLERİ DE YARARLANIYOR İSE, İŞÇİ EMEKLİLERİ DE KAMU SÖZLEŞMELERİ BİTTİĞİ ZAMAN İŞÇİ NE ALIYORSA AYNISINI ALMALIDIR”
Bu ülkede 3,5 milyon emekli 1 milyon 600 TL asgari ücreti altında maaş aldığını belirten ATALAY, Böyle bir tablo, böyle bir rakam olabilir mi? İşçi emeklileri sendikaların yaptığı sözleşmelerden, kamu sözleşmelerinden istifade etmeleri gerekiyor. Nasıl memurlar sözleşme yaptığı zaman aynısından memur emeklileri yararlanıyor ise işçi emeklileri de kamu sözleşmeleri bittiği zaman işçi ne alıyorsa aynısını almalıdır” diye ifade etti.
“ÇALIŞTIRILAN ÇOCUKLARIMIZ İLE İLGİLİ AĞIR CEZALAR GETİRİLMELİ, ÇOCUK İŞÇİLİĞİ BU ÜLKEDE BİTİRİLMELİ”
Geçici işçilerle ilgili 10 aylık sözleşmelerin imzalanacağını bildiren ATALAY, “ Bu söz onların, hükümetin sözü. Kısa zamanda gerçekleştirileceğini umut ediyorum” dedi. Bu ülkede maalesef ki çocuk işçiliği var diyen Genel Başkan, “ O çocukların sayısı 2,5 milyon. Parklarda oynaması gerekirken, denize gitmesi gerekirken maalesef çalışıyorlar. Eğitim hakları ellerinden alınıyor. 10-12 yaşında çalıştırılan çocuklarımız ile ilgili ağır cezalar getirilmeli ve çocuk işçiliği bu ülkede bitirilmeli. Yoksa bu işin önüne geçemezsiniz” dedi.
Katılımın oldukça yoğun olduğu Hatay 1 Mayıs mitingine TÜRK-İŞ eski Genel Başkanı Bayram MERAL ve Salih KILIÇ’da teşrif ettiler. Genel Başkanımız Ergün ATALAY’ın konuşmasının ardından 1 Mayıs kutlamaları sona erdi. Mitinge Hatay halkı büyük destek vererek alanın coşkusuna eşlik ettiler.