- MUTFAK ENFLASYONU AYLIK %4,87 ve SON ON İKİ AYLIK %137,38 ORANINDA ARTTI.
- AÇLIK SINIRI 7.785 TL HESAPLANDI ve ASGARİ ÜCRETİN 2.285 TL ÜZERİNDE OLDU!
- YOKSULLUK SINIRI (DÖRT KİŞİLİK AİLENİN YAPMASI GEREKEN TOPLAM HARCAMA) 25.365 TL!
- BEKÂR BİR ÇALIŞANIN AYLIK YAŞAMA MALİYETİ 10.170 TL‘YE ULAŞTI!
- ENFLASYON İKTİSADEN DAR ve SABİT GELİRLİ KESİMLERİ DAHA DA YOKSULLAŞTIRDI!
Toplumun tüm kesimleri ama başta iktisaden dar ve sabit gelirli kesimleri etkileyen, halkın bir numaralı sorunu olan enflasyon yaşama maliyetini arttırıyor. Başta gıda olmak üzere temel mal ve hizmetlerde devam eden fiyat artışları karşısında satın alma gücü giderek geriliyor, sosyal adaletsizlik artıyor, gelir dağılımı bozuluyor.
Reel faiz oranının negatif ve tüketici fiyatlarının sürekli arttığı bir ortamda tasarruf etmek mantıklı bir seçenek olmaktan çıkmaktadır. Gelecekteki ihtiyaç için bugün borçlanılarak vatandaşların tüketimleri sürekli öne çekiliyor. Bu durum vatandaşların daha fazla tükettiği ve fiyatlar üzerinde daha fazla yukarı yönlü baskının oluştuğu bir kısır döngüye neden oluyor. Ekonomik büyümede kısa vadede artış sağlansa bile bu büyümenin sürdürülebilir ve kapsayıcı olması mümkün görülmüyor.
Alım gücündeki hızla devam eden düşüş karşısında, ücretlilerin ellerine geçen para temel harcamalarına bile yetmezken tasarruf ve yatırım yapmak neredeyse imkânsız hale geliyor. Gıdada bile daha az adetli ve sık alışveriş yapılıyor. Haneye girmesi gereken gelir ile “insan onuruna yakışır bir harcama için” yapılması gerekli tutar arasındaki fark giderek açılıyor.
Çizelge 1: Dört Kişilik Ailenin Açlık ve Yoksulluk Sınırı (TL/Ay)*
Kasım 2021 | Aralık 2021 | Ekim 2022 | Kasım 2022 | |
Yetişkin Erkek Gıda Harcaması | 998,17 | 1.249,34 | 2.242,20 | 2.349,54 |
Yetişkin Kadın Gıda Harcaması | 767,35 | 960,83 | 1.176,93 | 1.862,43 |
15–19 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması | 985,05 | 1.232,46 | 2.212,20 | 2.319,54 |
4–6 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması | 529,63 | 655,22 | 1.193,88 | 1.255,34 |
Açlık Sınırı 4 Kişilik Aile (Gıda Harcaması) | 3.280,20 | 4.097,85 | 7.425,23 | 7.786,85 |
Yoksulluk Sınırı 4 Kişilik Aile (Toplam Harcama) | 10.684,69 | 13.348,00 | 24.186,42 | 25.364,35 |
- Harcama tutarları, yuvarlama nedeniyle, toplamda farklı olabilmektedir.
TÜRK-İŞ Araştırmasının 2022 Kasım ayı sonucuna göre;
- Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 7.786,85 TL’ye,
- Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 25.364,35 TL’ye,
- Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 10.171,17TL’ye yükseldi.
Dört kişilik bir ailenin sadece mutfak harcaması için yapması gereken zorunlu harcama tutarı geçen aya göre 361 lira artış gösterdi. Yılbaşına göre bu tutar 3.689 liraya ulaştı. Gıda yanı sıra halkın belini büken kira, ısınma, elektrik, su, ulaşım, vb. zorunlu harcamalar da dikkate alındığında haneye girmesi gereken gelir seviyesi ortaya çıkmaktadır.
İçinde bulunulan geçim şartlarını dikkate almadan, aşınmış ücret gelirlerini resmi enflasyon oranında ve kısmen biraz üzerinde artırmak mevcut yoksulluğun devamı anlamındadır. Öncelikle yapılması gereken, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) tanımladığı “insan onuruna yaraşır” bir ücret geliri seviyesi belirlemektir. Enflasyona karşı korunması ve refah payı eklenmesi gereken gelir düzeyi belirlenen bu tutar kabul edilmelidir.
TÜRK-İŞ’in verilerine göre “mutfak enflasyonu”ndaki değişim Kasım 2022’de şu şekildedir:
- Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre % 4,87 oranında gerçekleşti.
- On bir aylık değişim oranı % 90,02 oldu.
- Son on iki ay itibariyle artış oranı ise % 137,38 olarak hesaplandı.
Çizelge 2: Gıda Harcamasındaki Değişim (yeni beslenme kalıbı ile)
Ara.21 | Eki.22 | Kas.22 | |
Bir önceki aya göre değişim oranı % | 24,92 | 2,48 | 4,87 |
On aylık değişim oranı % | 39,32 | 81,19 | 90,02 |
Son on iki ay itibariyle değişim oranı % | 55,74 | 134,77 | 137,38 |
TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Kasım 2022 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu:
● Süt, yoğurt, peynir grubunda;
Bu gruptaki tüm ürünlerin fiyatları yükseldi. Fiyatların yükselmesindeki en önemli sebep ise arz eksikliği. Resmi verilerle ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, 2022 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,4 ve Ocak-Eylül döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %2,7 azaldı. Bu azalmanın en önemli nedeni ise süt alım fiyatının 8,5 TL’den yukarıya çıkarılmamasıdır. Ancak serbest piyasada marketler, kesilen inekler ve zarar ettiklerinden dolayı üretimden çekilen aileler dolayısıyla mevcut sütleri 10 TL ve yukarısından almaya başladı. Yeniden bir hayvanın yetişip süt vermesi en az 1 yılı buluyor. Düşük tutulan resmi çiğ süt fiyatları sebebiyle daha çok üreticinin üretimden çekilmesi süt, süt ürünlerinin büyük oranda ithalatını gerektirebilir ve bu durum orta-uzun vadede çok daha pahalı olmalarına neden olabilir. Market markalı ucuz sütlerin fiyatı 15,5 TL’ye yükselirken genelde ortalama litre fiyatı bir ayda %8 artarak ilk kez 20 TL’yi aştı. Kasım ayında peynir %12, yoğurt %5 fiyat artışı yaşadı.
● Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta;
Dana kıyma 139 TL, kuşbaşı 147 TL’ye yükseldi. Kuzu eti %6 zamlandı. Tavuk eti fiyatı ise %7 geriledi. Kış mevsimine girerken balık arzı artışı nedeniyle ortalama balık fiyatları düştü. Bir ayda kuru fasulye %6, yeşil mercimek %8, nohut %10 zamlandı. Kırmızı mercimek fiyatı da aşağı yönlü seyir izledi. Yumurta fiyatı bu ay sabit kaldı.
● Ekmek ve tahıllar grubunda;
Aylık seviyede pirinç %8, bulgur %5 oranında zamlandı. Makarnanın fiyatı düştü. Un ve irmik fiyatları yükseldi. Ekmek fiyatı -şimdilik- aynı kaldı. Ancak 200 gram ekmeğin 5 lira olması yönünde talep söz konusu… Bilindiği üzere ekmek özellikle yoksul kesimlerin gıda tüketiminde başta geliyor ve buradaki fiyat artışı mutfak harcamasını doğrudan etkiliyor.
● Taze sebze-meyve grubunda;
Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin fiyatları artarken pırasa, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları düştü. Türk mutfağının önemli parçalarından olan patates %25 zamla bu ay ortalama 12,5 TL’den tezgâhlarda bulundu. Kış sebzelerinden brokoli, karnabahar, yeşil lahana, limon fiyatları düşerken domates, salatalık, biber gibi sera sebzelerinin fiyatları arttı. Domates ortalama 17 TL, salatalık ortalama 20 TL’den satıldı. Yaz meyvelerine veda ederken kış meyvelerinden ayva 12 TL, mandalina 16 TL, portakal 11 TL, greyfurt 10 TL’den satıldı. Muz ve hurma fiyatları geriledi. Ortalama sebze kg fiyatı 16,78 TL, ortalama meyve kg fiyatı 13,04 TL oldu. Hesaplamada 18’i sebze ve 10’u meyve olmak üzere toplam 28 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı bu ay 15,68 TL olarak tespit edildi.
● Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta;
Ayçiçek yağının fiyatı bazı marketlerde uygulanan promosyonun etkisiyle biraz geriledi. Bir ayda zeytinyağı %7, tereyağı %9 zamlandı. Margarin fiyatları da arttı. Tereyağındaki bu yüksek zammın sebeplerinin başında süt üretiminin azalması bulunmaktadır.
● Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden;
Ihlamur ve bal fiyatı sabit kaldı. Reçel fiyatı arttı. Bu ayın en çok zamlanan ürünü %31 ile siyah zeytin oldu. Baharatlar, %6, yeşil zeytin %8, şeker %6 zamlandı. Bu ay fiyatı en çok düşen ürün %15 ile pekmez oldu. Salça ve çay fiyatı geriledi. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin koordinasyonunda yapılan 2022-2023 sezonu yıllık toplam ürün (rekolte) tahminleri göre Türkiye’de zeytin üretimi %72 artışla 2,9 milyon ton olacak. Türkiye tüm zamanların rekorunu kırarak zeytinyağı üretiminde İspanya’dan sonra ikinci, zeytin üretiminde ise birinci sıraya yükselmiş durumda. Buna rağmen zeytin ve zeytinyağında diğer maliyetlerin artmaya devam etmesi sebebiyle fiyat artışı öngörülmekte.
Gıda fiyatlarındaki bu yükselmenin temelinde uygulanan ekonomik ve mali politikalar yatmaktadır.
Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) Ekim ayında yıllık %158 artış ile serinin başladığı 1983 Ocak’tan beri en yüksek seviyede. Seçim ekonomisinde ilave genişleyici maliye ve gelir politikalarının beklendiği bir ortamda 2023’ün ilk yarısında da enflasyonun artması kaçınılmaz görünmekte. Ekonominin seçimle birlikte ısıtılacağı ve talep artışı yaratılacağı, ancak üretimin de bir sınırı olduğundan TÜFE’nin ÜFE’ye doğru yakınsayacağı tahmin edilmekte.
Şu durumda bir ihracatçının maliyeti ÜFE’ye göre bir yılda %160 artıp dolar kuru %70 artarken ihracatçının bu durumu sürdürmesi orta-uzun dönemde mümkün görünmemekte yani ihracat gelirlerinin düşme riski bulunmakta. İmalat PMI İhracat İklim Endeksi son 6 ayın 5’inde geriledi ve Türk imalatçılarının ana ihracat paylarında talep zayıflığı genele yayılı görünüm sergileyerek son 3 aydır bozulma eğiliminde. Ticaret Bakanlığı verilerine göre dış ticaret açığı yılın ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre %156 artarak $83 milyar seviyesine yükseldi. Bu durum döviz kurunu yukarı yönlü baskılayarak enflasyonun daha da yükselmesine ve alım gücünün daha da fazla düşerek sabit gelirlilerin hareket alanının daralmasına zemin hazırlamakta.
Çin’in ‘sıfır kovid’ politikasından önümüzdeki yaza kadar vazgeçmesi olası görülmezken IMF’ye göre küresel, Dünya Bankası’na göre Avrupa’da durgunluk (resesyon) riski artmakta. Gelişmekte olan, cari fazlası olmayan, düşük teknolojili emtia ihraç eden Türkiye’de, müdahale olmazsa kış aylarında yeniden TL’nin değer kaybı yaşaması ve enflasyonun yükselmesi muhtemel görülmekte. Zaten TCMB Beklenti anketine göre döviz kuru Kasım’da 19,5 2023 Kasımda 23,3’tir.
Ayrıca TÜİK’in çekirdek enflasyon (C:%70,45) verileri enflasyonun önümüzdeki dönemde düşüş eğilimi göstermeyeceğini ortaya koymakta. Dolarize olmuş Türk ekonomisinde bankaların toplam mevduat, fonlar ve menkul değerlerinin son TCMB’nin son Kasım ayı verisine göre %48’i yabancı paralardan oluşmakta ve ayrıca toplamda 1,3 trilyon TL’lik KKM hesapları bulunmakta. Esasen TCMB’ye göre de; enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılıkları cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmakta. Söz konusu bu gelişmeler da yine geçim ve yaşam şartlarını çetinleştirecek ve enflasyon artışının sebeplerini oluşturmaktadır.
Aşağıdaki çizelgeden de görüleceği üzere; Kasım 2021’den itibaren uygulanmaya başlanan “yeni” ekonomi politika sonrası fiyat artışları hızlanmıştır. 2021 yılının ilk 11 ayının toplamında görülen fiyat artışı Aralık ayında (bir ayda %24,92 artış) ortaya çıkmıştır. İlerleyen aylarda da bu artış devam etmiştir.
ÇİZELGE 3: TÜRK-İŞ Açlık Sınırı Endeksi (TASE 2021=100)
Endeks
Oca | Şub | Mar | Nis | May | Haz | Tem | Ağu | Eyl | Eki | Kas | Ara | |
2021 | 100 | 102,80 | 104,90 | 108,10 | 108,80 | 110,50 | 112,50 | 118,10 | 118,30 | 118,80 | 123,20 | 153,90 |
2022 | 159,60 | 171,00 | 185,10 | 199,90 | 226,02 | 240,04 | 256,88 | 258,76 | 272,11 | 278,89 | 292,46 |
Bir Önceki Aya Göre Değişim Oranı %
Oca | Şub | Mar | Nis | May | Haz | Tem | Ağu | Eyl | Eki | Kas | Ara | |
2021 | 1,19 | 2,76 | 2,10 | 2,98 | 0,67 | 1,54 | 1,79 | 5,01 | 0,17 | 0,41 | 3,71 | 24,92 |
2022 | 3,71 | 7,12 | 8,24 | 8,02 | 13,04 | 6,20 | 7,01 | 0,73 | 5,15 | 2,48 | 4,87 |
Please wait while flipbook is loading. For more related info, FAQs and issues please refer to DearFlip WordPress Flipbook Plugin Help documentation.