Sayın Başkan, Değerli Delegeler;
Türkiye İşçi Delegesi olarak hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ülkem de dahil olmak üzere, tüm dünyada çalışanların hakları daha kötüye gitmeye devam etmektedir.
Dünyada çalışanların önemli bir bölümü; yıllardır güvencesizlik, sendika karşıtlığı, yoksulluk, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yetersizliği gibi birçok sorunla karşı karşıyadır.
Geçtiğimiz yıl iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle çok sayıda işçi hayatını kaybetmiştir.
Yaşanan bu iş cinayetlerinin ve dünya emekçilerinin yaşadığı sorunların merkezinde insanı ve çalışanı yok sayan aşırı kar hırsı bulunmaktadır.
Ülkemde de, dar ve sabit gelirlilerin durumu son 25 yılın en kötü noktasındadır.
Yüksek enflasyon nedeniyle geçim şartları ağırlaşmış, ücretliler satın alma gücünü kaybetmiş, çalışanların üzerindeki ağır vergi yükü sebebiyle gelir adaleti bozulmuştur.
Yapılacak düzenlemeyle az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır.
Genel Müdürün Raporunda da belirtildiği gibi, COVID-19 salgını, depremler ve savaşlar da en çok işçileri, işsizleri ve dünyanın dört bir yanındaki yoksulları etkilemektedir.
Özellikle savaşlar nedeniyle işyerleri yıkılmış, işçilerin gelirleri, birikimleri ve aileleri yok olmuştur.
Sayın Delegeler;
Tün dünyada çalışanlar, emekliler, asgari ücretliler bedel ödemeye devam etmekte, sendikal haklar geriye gitmektedir.
ILO Sözleşmelerinin sendikal hakları ve çalışma koşullarını düzenlemede önemli bir etkisi vardır.
Ancak çok sayıda ülkede, bu sözleşmelerin birçoğu uygulanamaz hale gelmiştir.
Bunun temel nedeni, özellikle çok uluslu şirketlerin sendikal haklar üzerinde uyguladığı baskılardır.
Her alanda kuralsız çalıştırma yaygınlaşmış, çalışma koşulları bozulmuştur.
Çalışma hayatının sorunlarının çözülebilmesi için ülkeler tarafından kabul edilen ve onaylanan ILO Sözleşmeleri tam olarak uygulanmalıdır.
Üye ülke hükümetleri ve işverenler, ILO sözleşme ve standartlarının uygulanmasında aktif rol almalıdır.
Çalışan herkesin sendikalaşma ve toplu sözleşme haklarından özgürce yararlanması sağlanmalıdır.
Çalışanlar, hiçbir ayrıma tabi tutulmadan kendi iradeleriyle sendika seçme hakkına sahip olmalıdır.
Hükümetler ve işverenler temel ILO Sözleşmelerine saygı gösterilmeli, sosyal diyalog mekanizmaları etkin bir şekilde işletilmelidir.
Sayın Delegeler;
Türkiye’de kamu görevlilerinin örgütlenme ve toplu pazarlık haklarını düzenleyen 4688 Sayılı Kanunundan kaynaklı sorunlar bulunmaktadır.
Kamu görevlilerinin, örgütlenme özgürlüğüne ve sendika seçme hakkına tam olarak saygı gösterilmelidir.
Farklı gerekçelere dayalı ayrımcı uygulamalara son verilmelidir.
Geçtiğimiz yıl ülkemizde, Cumhuriyet’in 100. yılını kutladık.
Geçen 100 yılın 50 yılı, terör örgütleriyle mücadeleyle geçti.
Maalesef belirtmeliyim ki, bazı gelişmiş ülkeler bu örgütlere silah da dahil olmak üzere her türlü desteği vermektedir.
Günümüzde terör, uluslararası düzeyde çözüm gerektiren bir sorun haline gelmiştir.
Sayın Delegeler;
Biz bu salonda işçi haklarından bahsederken, dünyanın birçok yerinde çatışmalar devam etmektedir.
Tüm Ortadoğu küresel savaşa dönüşebilecek bir yangın yerine dönüşmüştür.
Bugün Gazze’ye karşı yürütülen işgal operasyonunun 243’üncü günündeyiz.
Filistinli işçileri ve halkı, İsrail’in her türlü temel insan hakkını hiçe sayan acımasız saldırıları ve katliamı ile karşı karşıyadır.
Uluslararası toplum ise sadece bu katliamı izlemekle yetinmektedir.
Biz burada konuşurken; bebekler, çocuklar, kadınların da aralarında olduğu siviller hayatını kaybetmeye devam etmektedir.
Dünyanın her tarafında öğrenciler, Filistin’e destek gösterileri yaparken, biz sendikacılar da dahil olmak üzere bu salondakiler, öğrenciler kadar etkili bir tepki gösteremiyoruz.
Filistin’de ve dünyanın diğer bölgelerindeki savaşların ve işçi hak ihlallerinin bir an evvel sona ermesi için uluslararası topluma, konuşmanın ötesinde artık harekete geçme çağrısında bulunuyor, teşekkür ediyorum.