12.02.2015 tarihinde bir dizi ziyaret için Samsun’a giden Genel Başkan Ergün Atalay, Samsun’un Atakum ilçesinde bulunan TÜRK-İŞ Eğitim Merkezi’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Kıdem tazminatları ile ilgili sendika olarak görüşlerini açıklayan Atalay, “Başbakan Ahmet Davuoğlu’nun kıdem tazminatlarıyla ilgi yapmış olduğu açıklamalar bizim gündemimizdedir. Kıdem tazminatı bu ülkede biz çalışanlar için önemlidir. Bir tabir vardır, kızlarımızın çeyiz, oğlumuzun düğün veya emekli olduğumuz zaman alacağımız bir ev parası. Bu bizim sigortamız, olmazsa olmazlarımızdandır. Ne hikmetse bu kıdem tazminatı bu ülkenin gündeminde. Bizim 30 yıllık çalışan arkadaşlarımız hatırlar, ‘kıdem tazminatı kalkıyor’ diye, aradan 30 yıl geçti halen devam ediyor. Bunu pişirip pişirip ülkenin gündemine getiriyorlar. Cumhuriyet tarihinden bu güne kadar patronların egemen olduğu bir Meclis oluştu. İşçi kökenli olan maalesef bir elin parmağı kadar milletvekili var. Patronlar fırsat bulduğu zaman kıdem tazminatı onlara yük geldiği için kıdem tazminatını gündeme getiriyorlar. Samsun’dan bir daha sesleniyorum. Kıdem tazminatıyla ilgili bizim tespitimize göre çalışanların yüzde 20’si alıyor, yüzde 80’i almıyor. Bunu herkes biliyor. Almayanların tamamına yakını özel sektörde. Özellikle sayıları 100’ün altında işçi çalıştıran işyerlerimiz. Merdiven altı tabir ettiğimiz işyerlerinin büyük bölümü. Zaten bunlar kayıt dışı. Böyle bir tablo var. 30 gün nedir? 1000 TL maaş alan arkadaşımız 8,4 oluyor. Yani 68 lira oluyor. Diyoruz ki bunu bizim hesabımıza yatırın. 30 günden altına yokuz. Patronların talepleri 30 günü aşağıya, 20 güne çekmek istiyorlar. Diyorlar ki sizin mevcut üyelerinizle ilgili sorun yok. Yeni sisteme girecekler fon olsun istiyorlar. Genel başkan olarak milletin geleceğine ipotek koymaya benim bir hakkım yok. Ben bunun hesabını burada da, ahrette de veremem. Onun için 30 günü görmek istiyorum. Hükümet bana, ‘30 gün ve problem yok’ desin ve görelim” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN SÖZÜ VAR”
Fon oluşumunda işçi, işveren ve hükümetin olması gerektiğini söyleyen Atalay, “Yeni getirdikleri hazırladıkları taslakta 5 sene hak edenler diye madde var. 1 sene çalışan da hak etsin, kıdem tazminatını alsın. Bunu da getirsinler. Fonla ilgili geçmişte çalışanların başına gelenleri kamuoyu biliyor. Biz fonda biriken paralarımızı 10-15 sene sonra aldık. Fon dendiği zaman bizi sıkıntı basıyor. Sıkıntı çekiyoruz. Fona güvenmiyoruz. Fon, Hazine garantisinde olsun. İŞKUR’da işsizlik fonunda bizim 80 milyar lira paramız var. Bu paranın nereye kullanılması lazım? İşsiz ve işten çıkartılanlara kullanılması lazım. Ama maalesef bu paramızı bizim yüzde 17’sini işçi kullanmış. Yüzde 83’ünü biz kullanmıyoruz. Bunla yol, köprü ve tren yolu yapıyorlar. Bunu bize bir sorun. Bir de diyorlar ki ‘Yapılan yerlerde işçi çalışıyor ya.’ Hemen yamıyorlar kenarını da. Yani biz burada yokuz. Fon oluşumunda işçi, işveren ve hükümet olsun. 30 gün olsun, 1 sene çalışana da kıdem tazminatını versinler, o zaman fonu konuşalım. Ben hemen hayır demiyorum. Bununla ilgili oturalım şartları konuşalım. Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsıma ve kurumuma en azından 5 kere sözü var. ’Taraflarla anlaşmadan kıdem tazminatlarını gündemimize getirmeyiz’ diyor. Şartları oluşturulursa ben bu konuyu TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’na götürürüm. Ama bu saydıklarımı garanti altına alalım, ondan sonra konuşalım” şeklinde konuştu.
TAŞERON VE MÜLTECİ İŞÇİLER
Taşeron işçiler ve mülteci işçilere de değinen Atalay şunları söyledi:
“Bizim birde başımızda taşeron denilen bir illet var. Her ne kadar bununla ilgili yasa çıksa da mükemmel değiliz. Şimdi yasalarla ilgili düzenlemeye gidildi, yeterli mi, değil. Asıl işi yapan 100 bin işçi var. Kanunda da asıl işi yapanın kadroya geçmesi gibi bir ibare var. Yani hükümetin asıl işi yapanları kadroya geçirmesidir. Bizim sendika olarak talebimiz budur. Ülkemiz dev gibi bir ülkedir. Suriye’den gelen 1,5 milyon insan var. Diğer ülkelerden de gelen var. Bunlar bizim misafirimiz. Bunlara devlet şefkat elini açtı ve büyük para harcıyor. Bu paralarda vergisinden. Ben bundan hiç rahatsız değilim. Helali hoş olsun. Çalışma hayatıyla ilgili merhameti az olan işverenlerimiz, bunları günde 20-30 liraya çalıştırıyorlar. Bizim arkadaşlarımızın aldığı ücret ortada. Bunu bir yasaya, bir kalıbın içine sokmak lazım. Evvela bizim ülkemizdeki sanat okulu mezununa öncelik versinler. Kalan boşluk oluyorsa da orada bir taahhüt koysunlar.”
Atalay’ın açıklamalarının ardından görüşmeler basına kapalı olarak devam ederken, toplantıya TÜRK-İŞ'e bağlı birçok sendikanın Samsun ve çevre illerdeki temsilcileri katıldı.