TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, “Bir ülkede istediğiniz kadar güzel kanun çıkartın ama o yasa merhametsiz, insafsız insanların eline geçerse onu kötü kullanırlar.” dedi.
Elmadağ'da bulunan Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (kek) Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası Müdürü Ahmet Timur Bağcaz ve fabrika işçilerini ziyaret eden Atalay, ziyaretin ardından AA muhabirine açıklamalarda bulundu. 1936 yılında kurulan Türkiye'nin tek Barut Fabrikasının ağır, tehlikeli bir iş yeri olduğunu söyledi. Bu yıl 19 Haziran'da fabrikada meydana gelen bir iş kazasında 3 işçide ağır yanık oluştuğunu belirten Atalay, "2013 yılı Mart ayında da 2 arkadaşımız rahmetli oldu. Bugün buraya gelmemin sebebi, bu yıl iş kazası adı altında iş cinayetlerinin meydana gelmesidir. rmenek''teki kazada 18 vatandaşımız hala yer altında. Bugün aldığımız bilgiye göre 15-20 metre civarında bir bölüm kaldı. Tahkimat yapıyorlar, ulaşmaya çalışıyorlar. Yaşama şanslarının çok az olduğunu tahmin ediyoruz" diye konuştu.Atalay, rmenek'teki, 13 Mayıs'ta oma'daki ve 6 Eylül'de de işli'deki iş kazalarının arka arkaya gelen iş cinayetleri olduğunu savundu."Bir ülkede istediğiniz kadar güzel kanun, yasa çıkartın ama o yasa merhametsiz, insafsız insanların eline geçerse onu kötü kullanırlar" diyen Atalay, ürkiye'deki maden ocaklarının büyük bölümünün özel sektörün elinde olduğunu dile getirdi. Özel sektörde bir elin parmakları kadar işini iyi yapanların olduğunu söyleyen Genel Başkan Atalay, şöyle devam etti: "Ama özel sektörde olan madenlerin büyük bölümü işçi sağlığı ve güvenliği açısından zor, kötü olan işyerleri. 21 bin 659 ocak var. Bunu Ankara'dan idare edemezler. İdare edemedikleri de şu anda ortada. Peş peşe iş cinayetleri oluyor. Bunların önüne geçmemiz lazım. Bir an önce nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu madenleri yerel yönetimlere devretsinler ya da Maden İşleri Genel Müdürlüğü taşra teşkilatını kurmak mecburiyetinde. Bunları yaptıktan sonra çıkartılan yasaları da hükümet takip etmek durumunda. Özellikle de yer altı madenlerini hükümetin kendi işletmesi gerekiyor. İş kazalarının önüne geçmek için."Atalay, bir an önce hükümetin buralarda örgütlenme mecburiyeti getirmesini isteyerek, örgütlenmenin getirilmediği sürece çıkartılan kanunlarla bu iş kazalarının önüne geçilemeyeceğini öne sürdü.Sendikaların da üzerine düşen görevler olduğunu ifade eden Atalay, "Biz de bu işin takipçisi olmak mecburiyetindeyiz. Gelirlerimizin büyük bölümünü işçi sağlığı ve güvenliğine harcamak durumundayız" ifadesini kullandı.