Burada bir konuşma yapan Atalay, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Sayın Bakanım, bugün burada Maden sendikalarımızın başkanları, Tes-İş, Deri-İş sendikalarımızın başkanvekilleri ve TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreterimiz ile beraber sizinle buluştuk.
Soma’da iş akitleri feshedilen 2.850 arkadaşımızın durumu birinci önceliğimiz. Soma küçük bir yer. 2.850 kişinin ekmeksiz kalması 15 bin insanın hayatını etkilemektedir. Neredeyse bütün bir ilçe bu durumdan çok olumsuz etkilendi. Bizim, işçimizin ve ailemizin durumu ne olacak, bu sorunun cevabını almaya geldik.
Bizim öncelikli talebimiz bu ocakların güvenli hale getirilip arkadaşlarımızın istihdama devam etmesi. Bunu en başından beri ifade ediyoruz.
Bir ikinci konu, iki ay önce yürürlüğe giren torba yasa ile kabul edilen, maden yer altı işyerlerinde çalışma süresidir. Biz sendikaların, işçilerin talebi, çalışma süresinin haftada 5 gün 7,5 saatten toplam 37,5 saat olmasıdır. Yasa yürürlüğe girmeden bütün girişimlerimize rağmen bu uygulamayı değiştiremedik. Ancak hala bu talebimizde ısrarlı olduğumuzu bilmenizi isterim.
Söz konusu torba yasa ile maden işçilerimizin en az iki asgari ücret olmak koşulu ile çalışacakları belirlendi. Maalesef işverenlerimiz kanunun koyduğu bu koşulu esnetiyorlar. Özelde de Kamuda da işverenler ücretin içine bütün sosyal hakları ( yemek, giyecek, yakacak, yol parası) koyup hesaplama yapıyorlar. Kanunun işaret ettiği gibi işçi iki asgari ücreti almalı ve bunun üzerine sosyal haklarını koymalıdırlar.
Çalışma hayatının önemli konularından bir diğeri Kamu Toplu Sözleşmeleridir. Bir ay sonra toplu sözleşme masasına oturacak olan sendikalarımız yetkilerini aldı. Bu sürece yaklaşırken bu günlerde TBMM’de vergi ile ilgili görüşmeler devam ediyor. Biz işçilerin vergi konusunda çok ciddi sıkıntıları var. Bunu katıldığımız her toplantıda dile getiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanına taleplerimizi içeren bir yazıda gönderdik. İşçinin Ocak ayında aldığı ücret Aralık ayında 310 TL düşüyor. 2 bin TL ücret alan işçimizin kaybı bu kadar. Bu toplu sözleşme döneminde vergideki bu adaletsizliği kaldıralım. İşçimiz Ocak ayında ne maaş alıyorsa Aralık ayında da onu alsın. Bu durumda biz Toplu sözleşmede zam talep etmeyeceğiz.
İşveren temsilcilerimizde buradalar. Ben şunu açıklıkla belirtmek istiyorum. Eğer 13 Mayıs’ta Soma faciası, 28 Ekim’de Ermenek faciası olmasaydı bu yasaların hiçbiri çıkmayacaktı. Yasa yürürlüğe girdi, maden işçilerimiz belli kazanımlar elde ettiler ancak uygulamada aksamalar var. Birçok bölgeden, işverenlerin yasada belirtilen hükümlere uymadığı yönünde haber alıyoruz. Bunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerekiyor. Soma’da işçimiz, aileleri bizden haber bekliyor. Bu işçilerimizin öncelikle başka bir kamu kuruluşunda madenci olarak çalışmaları ilk talebimiz. Ya da şirketin teminatları kullanılarak bu tazminatların ödenmesini talep ediyoruz. Bu tazminatların mutlaka ödenmesi gerekiyor. Teşekkür ediyorum.