Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da düzenlenen ITUC 4. Dünya Kongresi 2-7 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek.
2 Aralık 2018’de açılısı gerçekleşen kongreye 4 Aralık 2018 tarihinde hitap eden Genel Başkan Ergün ATALAY konuşmasında ‘Dünya emekçileri olarak gücümüzü inşa etmek, gidişatı ve şu an oynanan oyunun kuralını değiştirmek zorundayız’ ifadelerini kullandı.
Genel Başkan Ergün ATALAY’ın konuşması şu şekildedir:
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Katılımcılar,
TÜRK-İŞ’in Genel Başkanı olarak, uluslararası sendikal hareketin en önemli toplantısı olan 4. Dünya Kongresinde sizlerle birlikte Kopenhag’da olmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim.
TÜRK-İŞ adına hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Kongreye sunulan bildirinin başında ifade edildiği gibi; dünya emekçileri olarak gücümüzü inşa etmek, gidişatı ve şu an oynanan oyunun kuralını değiştirmek zorundayız. Bu oyun adil bir oyun değildir.
Terör ülkemde ve dünyanın diğer bölgelerinde kötü ve çirkin yüzünü göstermeye devam etmektedir. Bazı gelişmiş ülkeler; terör örgütlerine silah veriyorlar, moral veriyorlar, para veriyorlar, akıl veriyorlar. Bu ülkelerde sivil vatandaş ölmüş, güvenlik görevlisi ölmüş, çocuk ölmüş, kadın ölmüş umurlarında değil.
Bu film dünyada bazı ülkelerde görülmeye devam etmektedir. Suriye’yi, Irak’ı, Filistin’i, Yemen’i, gaddarca öldürülen Gazeteci Kaşıkçı cinayetini gözünüzün önüne getirin.
Çıkar uğruna dünyayı şiddete sürükleyen ülkeleri unutmayalım. Ülkemin sınırlarında terör örgütlerine binlerce tır dolusu silah vermeye devam ediyorlar. Bazı gelişmiş ülkeler terör örgütlerine silah satışını bırakmalı, tüm dünyada yoksulluğun ve adaletsizliğin ortadan kaldırılması için verilen mücadeleye destek olmalıdır.
Örneğin bugün Yemen’de üç yılı aşkın süredir çatışmalar yaşanmaktadır. Ülkenin %85’i açlıktan ve hastalıktan dolayı yardıma muhtaç durumdadır. Her gün yüzlerce çocuk ölmektedir. Bunlara göz yummak ve yardımcı olmamak insanlık suçudur.
Birlemiş Milletlere ve uluslararası topluma çağrıda bulunuyoruz. Daha ne bekliyorsunuz? Kendi çocuklarınız ve kendi yakınlarınızın daha huzurlu uyumalarını sağlamak istiyorsanız bu vahşete dur deyin.
Dünya yarım asırdır Filistin’de olanları seyretmekte.
İnsan onuruna yakışır koşullarda çalışmak Filistin halkının en temel hakkıdır.
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Katılımcılar,
Tüm vatandaşları, sivil toplum örgütleri ve Hükümeti ile birlikte benim ülkem, Danimarka nüfusu kadar mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Bunun 3.5 milyondan fazlası Suriyelidir. Geri kalanı dünyanın değişik ülkelerinden gelen mültecilerdir.
Tüm zorluklarına rağmen; savaştan kaçan ve çocuklarına güvenle nefes alacakları bir yer arayan mültecilere karşı insani vazifesini yerine getirmektedir.
Uluslararası Sendikal Hareket olarak “Mülteciler Hoş geldiniz” pankartları asıyoruz. Ne yazık ki; bunu demokrasinin beşiği olan Avrupa ülkelerine dahi kabul ettirebilmiş değiliz.
Özellikle Amerika’nın tetiklediği ekonomik ve siyasi gerilim nedeniyle dünya, belirsiz bir geleceğe sürüklenmekte; aşırı milliyetçilik, yabancı düşmanlığı, açgözlülük hızla yükselmektedir. Avrupa da bu ortamdan etkilenmekte ve maalesef sosyal modeli korumakta zorlanmaktadır.
Değerli Meslektaşlarım,
Satın alma gücü gerileyen çalışanlar, emekliler, dar ve sabit gelirliler, yaşanan ekonomik dalgalanmalardan olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. İşçi ücretleri tüm dünyada gerilemektedir.
Türkiye’de hali hazırda 3 milyon işsiz bulunmaktadır. Biz yeni ve kaliteli iş imkanları oluşturulmasını talep ederken, bazı şirketler konkordato ilan etmekte ve çalışanlarını işten çıkarmaktadır. Bu kabul edilebilir bir durum değildir.
Küresel düzeyde ticaret savaşları adı altında oynanan oyunları biliyoruz. TÜRK-İŞ, her zaman olduğu gibi ekonomik bağımsızlıktan yana olacaktır. Ülkemizin birlik ve beraberliği için Milletin yanında yer almaya devam edecektir.
Değerli Meslektaşlarım,
Sendikalar, sivil toplum örgütleri özgürlüklerden ve demokrasilerden yana olmak mecburiyetindedirler. Dünyanın neresinde olur olsun, darbelerin karşısında olmak gerekir.
Terör örgütlerine karşı durmak biz sivil toplum kuruluşlarının asli görevidir. Bir ülkede terör varsa o ülkede sendikalardan bahsedemezsiniz. Taşeronların bir bölümü kadroya geçti. Kadroya geçemeyen KİT’ler var, geçici işçiler var. İş kazaları devam ediyor. Emeklilikte yaşa takılanlar var.
Çalışma hayatına katkılarından dolayı Sharan Burrow’a teşekkür ediyorum. 10 ayda ülkeme 41 milyon misafir, turist geldi. Ülkemle ilgili televizyonlar kötü propaganda yapmaya devam ediyorlar.
Bu kongrenin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.