TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN, Zonguldak ziyareti kapsamında Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nde maden işçileriyle buluştu.
Genel Başkan ATALAY ile Bakan BİLGİN çiçeklerle ve sloganlarla karşılandı. Ziyarete GMİS Genel Başkanı Hakan YEŞİL, TÜRK-İŞ’e bağlı sendika Genel Başkanları ile Zonguldak Valisi Mustafa TUTULMAZ ve protokol üyeleri de eşlik etti.
GMİS Genel Başkanı Hakan YEŞİL’in açılış konuşmasının ardından işçilere hitap eden TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, "1 milyon 200 bin üye 5 milyonluk aile adına bugün TÜRK-İŞ’e bağlı 16 sendikanın genel başkanı burada. Hepinizi onlar adına selamlıyorum. Ben evime geldim. İyi günde de zor günde de her fırsatta sizlerle beraber olmaya gayret ettim. Her zaman ifade ediyorum. 2013'te TÜRK-İŞ Başkanı oldum. Bu bölge 5 bin maden şehidi verdi. Bu ülkenin altı da vatan, üstü de vatan. Denizi de ormanı da vatan. Biz bu vatanın evlatlarıyız. Geçen dönem bin 500 civarı Maden işçisi işe girdi. Bakanım en son işçi alındıktan sonra bin 900'a yakın arkadaşımız emekli oldu. Elzem şekilde en kısa zamanda bununla ilgili Hazine Bakanı, Enerji Bakanı ve Cumhurbaşkanımızdan talep ediyoruz, bölgenin işçiye ihtiyacı var. Türkiye'nin de bu bölgeye ihtiyacı var" diye konuştu.
Aralık ayında başlayacak Asgari Ücret görüşmelerine de değinen Genel Başkan Ergün ATALAY “Önümüzde asgari ücret var. Kıdem tazminatı inşallah bir daha gündeme gelmez onu hiç konuşmak istemiyoruz. Aralık ayında başlayacağız asgari ücret görüşmelerine. 45 senedir bu süreç devam ediyor. TÜRK-İŞ olarak beş kere biz, mutabakata imza attık. Bu sene arzumuz, temennimiz inşallah toplumu tebessüm ettirecek bir asgari ücret olur da biz de sayın bakan ve işverenlerle beraber onun altına imza atarız. Bu sene alım gücünün düştüğü fiyat artışlarının arttığı bir ortamdayız. Türkiye’nin, asgari ücretlinin iyi bir asgari ücrete ihtiyacı var. Sayın bakanım, sayın maliye bakanımız ve sayın cumhurbaşkanımız toplumun memnun olacağı ve bizim razı geleceğimiz bir ücret komisyona getirirlerse biz de altına imza atarız. Ayrıca bir arzum daha var. Asgari ücret görüşmelerine 45 yıldır aralık ayının başında başlıyoruz ve aralık ayının sonunda sonlandırıyoruz. Bunu daha kısa zamanda örneğin Aralık ayının ilk on gününde komisyonları toplayalım ve bir an önce işçide ne alacağını görsün, işveren de ne vereceğini bilsin.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Genel Başkan Ergün ATALAY’ın konuşmasının ardından Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat BİLGİN maden işçilerine hitap etti. Toplu İş Sözleşmesi'ni hatırlatarak konuşmasına başlayan Bakan BİLGİN, hükumetin enflasyonist ortama rağmen emeği korumada kararlı olduğunun altını çizdi. Bakan Bilgin, "Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Biz bu toplu sözleşmeye oturduğumuz zaman herkes ümitsizdi. Başta Türk-İş Başkanımız Ergün bey ve arkadaşları hepsi buradalar. Bu toplu sözleşmeden sizin istediğiniz neticeyi aldık. Bütün işçilerin emeği kutsaldır ama yer altında çalışan Anadolu'nun topraklarının cevherini Türkiye'nin üretimine katan, değere dönüştüren emek çok kutsaldır. Size ne kadar teşekkür etsek, bu sosyal hakları ne kadar geliştirirsek bunların yeterli olmadığını biliyoruz. Türkiye imkanlarıyla, içinde bulunduğu şartlara rağmen enflastyonist ortama rağmen emeği korumaya kararlıdır. Biz de bakanlık olarak görevimiz budur. Bizim bakanlığımızın adı Çalışma Bakanlığı yani emeğin adı. Onun için emeğinizi korumak ve geliştirmek bizim birinci derece görevimizdir" diye konuştu.
"Geleceğe dair hiç bir endişemiz yok"
Türkiye'nin sorunları çözerek ilerlemeye devam edeceğini belirten Bakan BİLGİN, "Geleceğe dair hiçbir endişemiz yok. Önemli olan bugün önümüze çıkan sorunları çözerek ilerlemeye devam etmektir. Bu konuda da Ergün Bey bahsetti. Önümüzde duran ilk sorun asgari ücret meselesidir. Asgari ücrete de hiç kimsenin endişesi olmasın. Emeği koruyan, enflasyona onu ezdirmeyen insanımızın başını dik tutacak bir ücret ile işçi sendikalarımız ve işveren sendikamızla bir araya gelerek en uygun, en mutlu, insanlarımızı gülümsetecek bir rakama ulaşacağız. Bundan da hiç endişeniz olmasın. Devlet bizim bağımsızlığımızın sembolüdür. Devlet milletimizin iktidarının sembolüdür. Dolayısıyla biz bu topraklarda yaşıyorsak bağımsız bir devletimiz olduğu için yaşıyoruz.” diyerek konuşmalarını sonlandırdı.