Genel Başkan Ergün ATALAY, Konfederasyonumuza üye Yol-İş Sendikası tarafından Genel Merkez binasında kadın sendika üyelerine yönelik düzenlenen eğitim programına katıldı.
Programın açılışında, tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlayan ATALAY, dünyanın kadınlarla güzel ve anlamlı olduğunu söyledi.
Hayatın her alanında olduğu gibi çalışma hayatında da kadınların birçok sorunla karşı karşıya kaldığını belirten ATALAY, şunları kaydetti:
"Suriye sınırındaki bazı illerimizde maalesef sığınmacı sayısının fazlalığı nedeniyle çalışma yaşamında kuralsızlık hakim. Kadınlar 15-16 saat çalıştırılıp günlük sadece 40 lira kazanabiliyor. Sigorta yok, öğle yemeği ise çoğu zaman verilmiyor. Bu kadar olmasa da buna yakın koşullar büyük şehirlerimizde sendikal örgütlenmeye izin verilmeyen bazı iş yerlerinde de söz konusu. Sendikanın önemi işte burada ortaya çıkıyor. Sendikal örgütlülüğün olduğu iş yerlerinde kadınların sorunları, iş kazaları ve kayıt dışılık daha az. Çalışan kadınların sorunlarının çözümünün yolu sendikal örgütlükten geçmektedir. Sendikal üyeliği bulunmayan tüm kadın çalışanları sendikalara üye olmaya çağırıyoruz."
"Kadınlara karşı ayrımcılık hayatın her alanında sürüyor"
TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR’da Türkiye'de, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonu ve Cumhuriyetin kazanımlarıyla kadınların toplumsal hayatta eşit yurttaşlık hakkı elde ettiğini anımsattı.
Toplumsal hayat, iş ve aile alanlarında atılan birçok adıma rağmen kadınların çözüm bekleyen sorunlarının bulunduğuna işaret eden AĞAR, şunları söyledi:
"Dünya Ekonomik Forumu 2020 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizlikleri Göstergesi Raporu'nda, Türkiye 153 ülke içinde 130'uncu sırada yer alıyor. Rapor, toplumun yarısını oluşturan kadınlara karşı ayrımcılığın hayatın her alanında sürdüğü tespitinde bulunuyor. Evde, tarlada, büroda ve sanayide çalıştırılan kadının payına; ikinci sınıf insan muamelesi görmek, kayıt dışı, sendikasız ve sigortasız çalışmak, düşük ücret, keyfi biçimde işten atılmak, psikolojik tacize, cinsel ya da fiziksel şiddete uğramak düşmemelidir."
Türkiye'nin, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) iş yerinde şiddet ve tacizi engellemeye yönelik 190 Sayılı Sözleşmesini imzalaması gerektiğini dile getiren AĞAR, "Son yıllarda kadınlara yönelik akıl, mantık dışı ve nefret söylemlerinin çoğalması kadına karşı şiddeti ve tacizi etkileyen nedenlerin başında gelmektedir. Bu tür söylemleri kınıyor ve lanetliyoruz." dedi.
AĞAR, kadınların sorunlarının çözümü için eğitimli kadın iş gücünün artmasını sağlayacak politikaların uygulanmasının da önemli olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Daha fazla eğitimli kadının çalışma hayatında yer alması, daha fazla kadın işçinin sendikal faaliyetlere katılması, daha fazla kadının sendikal eğitim ve örgütlenme çalışmaları içinde yer alması, sendikalara güç katacağı gibi çalışma hayatımıza çok yönlü katkı ve kalite de getirecektir. Bu hedefle birlikte toplu iş sözleşmelerine toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda maddeler eklenmesi de sendikaların hedefleri arasında olmalıdır." dedi.
Programda ayrıca, YOL-İŞ Sendikası’nın üye olduğu BWI’nın başlattığı ILO C-190 Kadına Şiddet ve Tacizle Mücadele Sözleşmesinin onaylanması kampanyası da desteklendi.