Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu tarafından İstanbul’da ilki düzenlenen “Çalışma Hayatı Buluşmaları” programı başladı.
Programa TÜRK-İŞ adına Genel Mali Sekreter Ramazan AĞAR ile Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT katıldı.
İşçi, işveren ve yargı taraflarını ilk kez bir araya getiren toplantı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un açılış konuşması ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün konuşmalarıyla başladı.
’’En fazla gelen taleplerden bir tanesi yargı uygulamalarına dair hem işçi hem de işveren kesimimizin talepleriydi’’
Programın açılışında konuşan Bakan Zehra Zümrüt SELÇUK, ’’Çalışma hayatının tarafları olarak gerek işveren kesimi temsilcilerimiz gerekse işçi kesimi temsilcilerimizle daima istişareyi ve sosyal diyaloğu hep önemsedik. Bu görüşmeler neticesinde bize en fazla gelen taleplerden bir tanesi de yargı uygulamalarına dair hem işçi hem de işveren kesimimizin talepleriydi. Bu anlamda çalışma hukuku ile ilgili yargı uygulamaları konusunda yüksek yargı mensuplarımızla bir araya gelme, hukukçularımızla ve akademisyenlerimizle bir araya gelip bir masa etrafında konuşma arzularını dile getiriyorlardı. Bugün sosyal taraf, akademisyenler, işçi ve iş veren temsilcilerimizle ve yargı mensuplarımızla bir arada olmaktan dolayı büyük memnuniyet duymaktayız’’ dedi.
Adalet Bakanı Abdülhamit GÜL, konuşmasında hukuk, ekonomi ve çalışma hayatı konularıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Hukuk merkezli çalışma hayatını ilgilendiren konuların gündeme alınmasının memnuniyet verici bir durum olduğunu belirten Bakan GÜL, toplantıda ortaya çıkan görüş ve önerilerin hukuk hayatına önemli katkılar sunacağına inandığını söyledi.
TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR’da toplantı gündemine ilişkin konfederasyonumuzun tespit ve önerileri hakkında görüşleri bildirdi.
TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR, konuşmasında; arabuluculuk nedeniyle işçinin korunması ilkesinin zedelendiğini, işçinin işveren karşısında zayıf kaldığını, arabulucu huzurunda haklarını eksik aldığını, arabuluculuk tutanağını imzaladıktan sonra ise artık işçinin haklarını az aldığından veya hiç alamadığından bahisle dava açma imkânı bulunmadığını, bu türde sorunların giderilebilmesi için arabuluculuğun ihtiyari olması gerektiğini, 7036 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle işe iade davaları yönünden işçi haklarının geriye gittiğini, belirli süreli iş sözleşmelerine ilişkin mevcut düzenlemelerin yerinde olduğunu, bu konuda değişiklik yapılmasına ihtiyaç bulunmadığını, işçi aleyhine yapılacak değişikliklerin kıdem tazminatı hakkını zedeleyeceğini, TÜRK-İŞ’in belirli süreli iş sözleşmelerine ilişkin madde metninde yapılmak istenecek herhangi bir değişikliğin karşısında olduğunu, yurt dışında iş alan işverenler tarafından çalıştırılmak üzere yurt dışına götürülen işçiler birçok hak kaybına uğradığını, yurt dışına çalıştırılmak üzere götürülen işçilerin mutlaka Devletin bilgisi dâhilinde götürülmesi, resmi nitelikteki kayıtların Devlet tarafından tutulması gerektiğini, hangi işçinin, hangi süreyle hangi ülkeye götürüldüğünün muhakkak denetlenmesi gerektiğini, yetki tespitine itiraz davalarının uzun sürdüğünü, bu davaların bazı işverenlerce kasıtlı olarak yetkisiz Mahkemelerde açıldığını, bu kötüniyetli davranışlar nedeniyle yetki tespitinin kesinleşmesini geciktirdiğini, yetki tespiti kesinleşmediğinden sendika toplu iş sözleşmesi yapma safhasına gelemediğini ifade etti.
Program kapsamında; iş davalarında zorunlu arabuluculuk, iş sözleşmesinin feshi ve feshe bağlı haklar, belirli iş sözleşmesi, yurtdışı işçi istihdamı konuları ele alındı. İşveren adına TİSK ile TOBB, İşçi kesimi adına da TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ birer sunum gerçekleştirdi.
Programa, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt SELÇUK, Adalet Bakanı Abdülhamit GÜL, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak AKKOL, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut ARSLAN ve TOBB, MÜSİAD, YASED, TİSK, HAK-İŞ temsilcileri katıldı.