2014 yılı Eğitim Faaliyetleri çerçevesinde “Çalışma Hayatında Gelişmeler ve İş Sağlığı – İş Güvenliği Eğitimi” Seminerleri dizisinin Trabzon ayağı, 24 Haziran 2014 tarihinde gerçekleştirildi.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, TÜRK-İŞ Trabzon Temsilcisi Hasan Basri Hatipoğlu, Yol-iş sendikası 1 nolu Şube Başkanlığı, Yol-İş Sendikası 2 nolu Şube Başkanlığı, Tes-İş Sendikası Şube Başkanlığı, Basisen Şube Başkanlığı, Belediye İş Sendikası Şube Başkanlığı, Sağlık-İş Şube Başkanlığı, Koop-İş Sendikası Şube Başkanlığı, İşyeri Baş Temsilcileri, İş sağlığı – İş Güvenliği kurullarında görev alan üyeler eğitim seminerine katıldılar.
Genel Başkan Atalay konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“9,5 ay önce göreve başladığımda yönetimle beraber Yatağan işçilerini ziyaret ederek, kömür ve enerji gibi stratejik kamu işletmelerinin özelleştirmesinin bölgeye ve çalışanlara vereceği kayıpların dikkate alınmasını ve özelleştirmenin durdurulması için birlikte mücadele edeceğimizi söyledik. Bunun ardından taşeronluğa dikkat çektik. 15 Şubat 2014 tarihinde Ankara Sıhhiye Meydanı’nda 50 bin kişiyle “Kölelik Düzenine Son” Mitingini gerçekleştirdik. Bu mitingin ana gündemi taşeron sistemine, maden işkolundaki sıkıntılara ve Yatağan Termik Santrallerindeki özelleştirmeye dikkat çekmekti. En son İstanbul Kadıköy meydanında 80 bin kişinin katıldığı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamasında bu sorunlara değindik. Göreve geldiğimden beri yaklaşık 9,5 ay içerisinde 30’un üzerinde ilde 52 konuşma yaptım. Gündemde olan madenleri, taşeronluk sistemini, kadınların, çocukların sıkıntılarını bu alanlarda dile getirdim. Ayın 11’inde Cenevre’de ILO Kongresi’nde Yatağan’daki sorunlara da vurgu yapıp, Türkiye’deki çalışma hayatındaki sorunları, Türkiye adına, örgütlerimiz adına dile getirdim. TÜRK-İŞ’i sağ salim limana yanaştırmak için değişimler yapıyoruz. İşçiler adına daha çok demokrasi özgürlüğü talep etmek zorundayız. Ortadoğu’yu, Suriye’yi her gün görüyoruz. İktidarın, muhalefetin, işverenlerin, sendikaların şapkayı önüne koyması gerekiyor. Türkiye’de herkesin aklını başına alması lazım. Türkiye’nin, bayrağın, kitabın, insanların, işçinin kıymetini bilmek zorundayız” dedi.