TOBB başkanı tarafından tüm Türkiye’ye ilan dilen “işveren haksız çıkmasın diye zorunlu arabuluculuk sistemini getirttik” ifadesi başta Konfederasyonumuz olmak üzere tüm işçi kesiminde derin bir endişe ve tepkiye yol açmıştı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) 74’üncü Genel Kurulunda, TOBB başkanı tarafından tüm Türkiye’ye ilan dilen “işveren haksız çıkmasın diye zorunlu arabuluculuk sistemini getirttik” ifadesi başta Konfederasyonumuz olmak üzere tüm işçi kesiminde derin bir endişe ve tepkiye yol açmıştır.
İşveren kesimi temsilcilerinin uzunca bir süredir çeşitli platformlarda yaptıkları konuşmalarda benzeri beyanlarda bulundukları bilinmektedir. İşverenlerin “iş mahkemelerinde görülen davalarda, işverenlerin yüzde 99 oranında haksız çıktığını, bunu değiştirmek üzere, zorunlu arabuluculuk sisteminin uygulamaya alınmasını sağladıklarını” beyan etmesi son derece talihsizdir. Keza yine aynı konuşma sırasında en çok şikâyet ettikleri konu olan istihdam maliyetlerinin düşürülmesini kendilerinin sağladığını, KOBİ’ler üzerine büyük yükler getirdiğini iddia ettiği iş sağlığı ve güvenliği mevzuatını yine kendilerinin kaldırttıklarını itiraf etmesi mevcut yapının nasıl işlediğinin bir göstergesi olmuştur. İşçi kesimi bu ifadeleri ve gelişmeleri değerlendirmektedir.
Seçimler sonrası oluşacak yüce meclisin sosyal taraflar arasında daha dengeli ve adil düzenlemeler getirecek bir yapıda olması beklentimizdir.
Konfederasyonumuz özellikle 2003 yılında kabul edilen 4857 sayılı İş Kanunu sonrasında, sosyal diyaloğun gelişmesini desteklemiş, İş Kanunu hükümlerine uygun olarak oluşturulan işçi/işveren/devlet taraflarının temsil edildiği üçlü danışma sisteminin işlemesi için gerekli gayreti göstermiştir. Ancak sosyal diyaloğun tek taraflı olarak sürdülemeyeceği ortaya çıkmıştır.
Anlaşılan odur ki işverenlerin ajandasında sosyal diyalog yoktur. TÜRK-İŞ olarak, TOBB tarafından “yaptırıldığı” itiraf edilen düzenlemelerle ilgili tüm endişelerimizi kamuoyuyla paylaşmıştık.
Yapılan açıklamalar haklılığımızı bir kez daha ortaya koymuştur. İşveren kesiminin gerek iş sağlığı ve güvenliği hükümlerinin kaldırılması, gerek istihdam maliyetlerinin azaltılması ve gerekse zorunlu arabuluculuk düzenlemesi hükümlerini, hükümetle birlikte hayata geçirdiklerini açıklaması düşündürücüdür.
Taraflardan birini açıkça mağdur edeceği diğer tarafça itiraf edilen her türlü yasal düzenlemenin yürürlükte bırakılması son derece sakıncalıdır.
Bu noktada hükümete düşen konuya açıklık getirmek, ertelenen iş sağlığı ve güvenliği hükümlerini geç kalmaksızın uygulamaya koymak ve artık işçi lehine hiçbir olumlu yanı olmadığı bizzat işveren tarafından açıklanan zorunlu arabuluculuk sistemini yeniden gözden geçirmektir.
TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu
Adına
Ergün ATALAY
Genel Başkan