Bomba yüklü bir aracın intihar saldırısı yapması neticesinde meydana gelen patlamada 28 vatandaşımız hayatını kaybederken 61 vatandaşımız da yaralı olarak hastanelere sevk edildi.
Sayın Meslektaşım Burrow,
Bildiğiniz üzere dün saat 18.31'de, bomba yüklü bir araçla başkent Ankara’nın en merkezi yeri olan, askeri kurumların ve lojmanların bulunduğu Devlet Mahallesi'nde içinde sivil vatandaşların da bulunduğu askeri servis araçlarına yönelik menfur bir saldırı gerçekleştirildi.
Bomba yüklü bir aracın intihar saldırısı yapması neticesinde meydana gelen patlamada 28 vatandaşımız hayatını kaybederken 61 vatandaşımız da yaralı olarak hastanelere sevk edildi.
Bu insanlık dışı olay Türkiye Büyük Millet Meclisine çok yakın bir noktada cereyan etti. Acımız henüz soğumadan bugün sabah saatlerinde ise Diyarbakır-Lice karayolu üzerinde askeri personel taşıyan araca yönelik yapılan bombalı saldırı sonrasında 6 askerimizi şehit verdik.
Bu terör saldırıları işçilerle birlikte tüm milletimizi yasa boğmuştur. Ülkemizin yaşadığı bu süreçte, terör saldırılarının arkasında bulunan içerdeki ve dışarıdaki odakların uluslararası camiada en etkin biçimde kınanması, terörün milliyet, din, etnik köken ve coğrafya gözetilmeden lanetlenerek ortadan kaldırılması için çaba gösterilmesi gerekmektedir.
Bugün Ortadoğu’da yaşanan ve bölgeyi kana bulayan terörün arkasında küresel çıkarların muhafazası yatmaktadır. Ne yazık ki bu terör Türkiye’nin de içerisine sıçratılmış, halkımızın can ve mal güvenliği tehlikeye maruz bırakılmıştır.
Can güvenliğimizin olmadığı bir süreci yaşarken terör odaklarının kirli oyunlar oynadığı bölgelerimizde demokratik özgürlüklerin belli ölçüde kısıtlanıyor olması, başka ülkelerde olduğu gibi, ülkenin birliği ve geleceği açısından anlayışla karşılanmalıdır.
Takdir edersiniz ki, sendikalar olarak mücadelesini vermekte olduğumuz temel hak ve özgürlükler, can güvenliğinin olmadığı durumlarda anlamını yitirmektedir. Bu bakımdan teröre karşı alınan tedbirlerin böyle durumlarda farklı ve yanlış biçimde algılanmaması gerekmektedir.
Emeğin uluslararası gücünü temsil eden ve dünya genelinde 162 ülkeden 180 milyon işçinin sözcüsü konumundaki, üyesi bulunduğumuz Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ITUC’un, milletimizi ve demokrasimizi hedef alan tüm terör örgütlerine ve saldırılara karşı ülkemizin vermekte olduğu haklı mücadeleye destek vereceğinden hiç şüphemiz yoktur.
Saygılarımla,
Ergün ATALAY
Genel Başkan