Genel Başkan Ergün Atalay, TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, Üye Sendika Genel Başkanları ve Basın Temsilcileri ile 20 Haziran Pazartesi akşamı iftar yemeğinde bir araya gelerek gündemdeki konulara değindi.
Atalay, kıdem tazminatıyla ile ilgili kimsenin işçilerin sabrını test etmemesi gerektiğini söyledi.
Türk-İş’ in kıdem tazminatıyla ilgili tavrının en başından beri aynı olduğunu, 30 günün altındaki bir süreyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Atalay, şöyle konuştu:
“Kıdem tazminatı gittikten sonra sendikacılık yapmanın da anlamı yok. Kıdem tazminatında geriye gidişi kabul etmeyiz. 30 gün bizim kırmızı çizgimizdir. Buradan geriye gidiş söz konusu dahi olamaz. Türk-İş olarak olumsuz bir şeyin içinde olmayız. Elbette kıdem tazminatını alamayanlar var. Alamayanlar için bir düzenleme yapılmasına karşı değiliz”. diye konuştu.
Özellikle son günlerde tartışılan Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) tüm çalışanların otomatik olarak dahil olması konusuna değinen Atalay, “Asgari ücretliden 100 lira kesileceği söyleniyor. Asgari ücretli için değil 100 lira, 10 lira bile çok değerli. Bu nedenle işçiden yapılacak zorunlu kesinti çalışanların reel gelirlerinin azalmasına ve işi barışının bozulmasına yol açacaktır.”dedi.
Taşeron işçilerinin durumuna da değinen Atalay, “ Taşeron işçilerin sorunların her platformda gündeme getirdik ve getirmeye de devam ediyoruz. Taşeron belasının bu ülkenin kanayan bir yarası olduğunu dile getirdik. Her zaman ‘asıl iş’ ve ‘yardımcı iş’ ayrımı yapılmaksızın işçi statüsünde kadroya geçirilmesi gerektiğini vurguladık. Fakat gelinen nokta beklentilerimizi karşılamıyor. İşçi statüsünde çalışanların memur statüsünde kadroya alınılması ve 3’er yıllık sözleşmeler halinde istihdam edilmesi kabul edilebilir bir şey değil. Bu nedenle talebimiz bu sorunların bir an önce ortadan kaldırılması ve taşeron işçilerinin herhangi bir ayırıma tabi tutulmadan, belediye ve il özel idarede çalışanlar dahil olmak üzere kamuda işçi statüsü ile kadroya geçirilmesidir.”dedi.
Kamuda binlerce kişi “geçici işçi” statüsünde çalıştırıldığına dikkat çeken Atalay, “Tüm işkollarında, 5 ay 29 gün çalıştırılan işçiler de dahil olmak üzere, bu şekilde çalıştırılan işçilerin talepleri yerine getirilmelidir. Çeşitli işkollarındaki geçici işçilerin yılda 360 gün çalıştırılmalarıyla çoğu işyerinde alt işveren uygulamasıyla hizmet alımı ihalesine gidilmesine de ihtiyaç kalmayacaktır. Yıllardır başarılı olarak çalışan, bilgi, beceri ve deneyimleri ile işyerine faydalı bu işçilerin daimi kadroya geçirilmeleri için gerekli düzenleme bir an önce yapılması gerektiğini dile getirdi.
Tüm itirazlarına rağmen “Kiralık İşçilik” ile ilgili düzenlemenin yasalaştığını anımsatan Atalay, söz konusu yasanın iptali için muhalefet partileri ile birlikte Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunacaklarını bildirerek, Anayasa Mahkemesinin bu düzenleme ile ilgili iptal kararı vereceğine inandığını belirtti.
Son olarak da “Tarafsız Arabuluculuk” sistemini de eleştiren Atalay, “Bu sistemin işçilerinin aleyhinde olduğunu ve bu konudaki düşüncelerimizi ilgili taraflar olarak düşündüğümüz Yargıtay Başkanlığına, Anayasa Mahkemesi Başkanlığına ve Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına ilettik. Sonuç olarak getirilmesi planlanan bu sistemin ülkemizin içinde bulunduğu zor koşullarda toplumsal barışı olumsuz etkileyecek” dedi.
İftar programına, Genel Sekreter Pevrul Kavlak, Genel Mali Sekreter Ramazan Ağar, Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar ve üye sendikaların genel başkanları katıldı.