Gıda fiyatlarında beklenen gerileme Haziran 2017’de gerçekleşti. Böylece milyonlarca ücretli çalışan ve emeklilerinin büyük merakla beklediği gelirlerine yapılacak zam oranı husususunda bir eğilim ortaya çıktı.
GIDA FİYATLARINDA BEKLENEN DÜŞÜŞ GERÇEKLEŞTİ!
DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AÇLIK SINIRI 1.508 TL, YOKSULLUK SINIRI 4.913 TL
BİR KİŞİNİN AYLIK GEÇİM MALİYETİ 1.889 TL
ŞİMDİ GÜNDEMDE YİNE GEÇİM DERDİ VAR…
Gıda fiyatlarında beklenen gerileme Haziran 2017’de gerçekleşti. Böylece milyonlarca ücretli çalışan ve emeklilerinin büyük merakla beklediği gelirlerine yapılacak zam oranı husususunda bir eğilim ortaya çıktı.
Ramazan Ayı ve ardından idrak edilen Ramazan Bayramı dönemindeki fiyat hareketleri izlenerek yapılan hesaplama sonucu gıda fiyatlarında gerileme ortaya çıktı. Enflasyon sepeti içinde önemli ağırlığı bulunan gıda fiyatlarındaki bu gerilemenin enflasyona olumlu yansıyacağı beklenmektedir. Gıda fiyatlarında bu ay görülen gerilemeye rağmen ücretli çalışanlar başta olmak üzere dar ve sabit gelirli kesimlerin “geçim derdi” devam etmektedir.
TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) tarafından otuz yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması bir yandan çalışanların içinde bulundukları geçim şartlarını ortaya koyan önemli bir gösterge olmaya devam ederken öte yandan gıda fiyatlarındaki değişimin yönünü de ortaya koymaktadır.
TÜRK-İŞ ve Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK) gıda endeksinin aylık değişimine bakıldığında birbirine paralel geliştiği ve son aylarda gıda fiyatlarının gerilediği görülmektedir.
TÜRK-İŞ Araştırmasının 2017 Haziran ayı sonucuna göre;
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.508,35 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 4.913,19 TL oldu. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 1.889,38 TL olarak gerçekleşti.
Araştırma, market ve pazar yerleri bizzat dolaşılarak elde edilen fiyatlar temel alınarak yapılan hesaplamaya dayanmaktadır.
TÜRK-İŞ hesaplamasına göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı geçtiğimiz aya göre 20 TL, yoksulluk sınırı tutarı ise 66 TL geriledi. Haziran ayında görülen bu gerilemeye rağmen, yılın ilk yarısı itibariyle artış tutarı sırasıyla 76 TL ve 248 TL oldu. Son bir yıl itibariyle fiyat değişimine bakıldığında ise gıda harcaması tutarındaki artış 158 TL ve yoksulluk sınırı tutarı 515 TL olarak hesaplandı. Bekar bir işçi için yılbaşından bu yana aylık net 1.404 TL olarak belirlenen asgari ücretle, tek bir çalışan için hesaplanan aylık yaşam maliyeti arasındaki fark günümüzde 485 TL olarak hesaplandı.
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim Haziran 2017 ayında şöyle gerçekleşti:
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,33 oranında geriledi. Yılın ilk yarısı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 5,32 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 11,71 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 5,03 olarak hesaplandı.
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Haziran 2017 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi:
Süt, yoğurt, peynir grubunda; takip edilen ürünlerin fiyatlarında önemli bir değişiklik görülmedi. Ancak izlenen marketlerde ürün markalarına göre fiyat farkı -düşük de olsa- söz konusu olmasına karşın, şimdi bu farkın ortadan kalktığı ve neredeyse tek fiyat uygulandığı dikkati çekmiştir.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; geçen ay fiyat artışı görülen kıyma ve kuşbaşı et fiyatı bu ay değişmedi. Sakatat ürünleri (dana ciğer, yürek, böbrek) fiyatları bu ay da artmadı ancak önümüzdeki aydan itibaren ciddi bir fiyat artışı olacağı ifade edildi. Tavuk ile balık fiyatı (kültür balığı ağırlıklı olarak) bu ay değişmedi. Yumurtanın fiyatı bu ay tanede 3 kuruş artış gösterdi. Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatları; nohut fiyatı biraz gerilerken diğerleri aynı kaldı.
Yaş sebze-meyve fiyatlarında beklenen düşüş henüz yaşanmadı. Bunda ay boyunca devam eden yağışın etkisi fazla oldu. Geçtiğimiz ay 3,85 TL olarak hesaplanan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 3,89 TL oldu. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazardaki yaygın ve mevsim ürünleri esas alındı, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketimi toplam miktarından hareket edildi. Geçtiğimiz ay ortalama 3,33 TL olan sebze fiyatı bu ay 3,42 TL olarak hesaplandı. Meyve ortalama kilogram fiyatı ise geriledi ve bir önceki ay 4,81 TL olan fiyat 4,59 TL olarak hesaplandı.
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; bu ay sadece makarnanın fiyatı arttı.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı, margarin ile zeytinyağı ve ayçiçekyağı fiyatı bu ay da değişmedi. Zeytin fiyatı da (siyah-yeşil) aynı kaldı. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinde bu ay ceviz fiyatı geriledi, fıstık fiyatı arttı, diğerleri aynı kaldı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünlerinin fiyatı ile bal, pekmez, şeker, tuz, salça ve çay, ıhlamur fiyatı bu ay değişmedi.
Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.
TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat, gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.
Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.