15 Şubat 2014 tarihinde düzenlediğimiz “Kölelik Düzenine Son! Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız Çalışmaya HAYIR Yürüyüş ve Mitingi”nde konuşmacı olarak yer alan işçi arkadaşlarımızın konuşmaları şöyledir:
Salim Gündüz
Şeker-İş Sendikası Üyesi
Geçici İşçi
Türkiye Şeker Fabrikalarına yıllarını veren bizler ülkemiz için alın teri döker, ekmek paramız için çalışırız. İsteriz ki, bacamız tütsün, soframızda aş olsun, ekmek olsun. Çocuklarımız sağlıklı büyüsün, gelecek kaygısı duymasın. Fakat biz şeker sanayinde yıllardır çalışan geçici işçiler olarak, 3-4 aylık çalışma süresine hapsedilerek, ekmeğimizi elimizde tutmak için mücadele ediyoruz. 2006 yılında bizlere verilen sözler unutuldu. 12 aylık çalışma hakkımız elimizden alındı. Emeklilik hakkımız imkansız hale getirildi. Ben ve 4 bin geçici işçi arkadaşım, 4 ay çalışarak 12 ay geçimimizi sağlıyoruz. 4 aydan fazla çalışmamıza izin verilmiyor.
Mustafa Göçmen
Özelleştirilmek İstenen Yatağan Termik Santrali İşçisi
Tes-İş ve Türkiye Maden-İş Sendikaları Yatağan Şubelerimiz öncülüğünde 153 gündür inançla, iradeyle, coşkuyla, kararlılıkla ve moralle sürdürüyoruz direnişimizi ve de sürdürmeye devam edeceğiz, asla vazgeçmeyeceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Çünkü direnmek onurdur, umuttur. Yaşamak direnmektir. Özelleştirmeler sonucu bizi işsizlik, örgütsüzlük, kölelik ve işten atılmalar bekliyor. Bu saldırıyı asla kabul etmiyoruz. Satacakları babalarının malı değil, bizim ve ülkemizin geleceğidir. Satılan her kamu kurumu Cumhuriyetten sökülen bir tuğladır. Sizlerin önünde söz veriyoruz. Ne pahasına olursa olsun bu özelleştirmeyi Yatağan’da durduracağız.
Mustafa Dağtekin
T. Yol-İş Sendikamız Üyesi
Taşeron İşçisi
Yaklaşık 4 yıl önce anayasal örgütlenme hakkımızı kullanmaya karar verdik. Sendikamız Yol-İş bizlere her türlü önderlik yaptı, sahip çıktı, yol gösterdi. 17 bölgede binlerce taşeron işçisi olarak üye olmaya başladık.Karayolları Genel Müdürlüğünde devam eden toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istedik. Ancak bizim Karayolları işçisi olmadığımız söylendi.Mahkemeye gittik. Mahkeme taleplerimizin haklı olduğuna karar verdi. Şu an yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi kapsamındayız. Ancak bunu da uygulamıyorlar. Göz göre göre hak, hukuk, adalet ve yargı kararı çiğneniyor. Bizler Karayollarında yaklaşık olarak 9 bin kişiyiz. Mahkemeye gittik kazandık. Yargıtay’a gittik kazandık. Daha, nereye gidelim? İşte bugün “yeter!” demek için buradayız.
Rabia Daşdemir
Teksif Sendikamız Üyesi
Sendika Üyesi Olunca Denizli Zorlu Tekstil’de İşten Atıldı
Ben Denizli Zorlu Tekstil’de 7 yıldır çalışan ve Teksif Sendikasına üye olduğum için işten atılan bir kadın işçiyim. Kölelik düzeni ile çalışan binlerce tekstil işçisinden biriyim. Hem evinde çalışan hem de evini geçindirmek için işyerinde çalışan, uzun- yorucu mesailerden çıkıp evinde ütüsünü, çamaşırını, bulaşığını, temizliğini yapan, ezilen, hakkı yenen binlerce kadın işçiden biriyim. 846 liraya ev geçindirmenin ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Bizler de Denizli’de Zorlu Tekstil’de çalışan işçiler olarak insanca yaşayabileceğimiz bir ücret alabilmek için, çalışma koşullarımızın düzeltilmesini istemek için, zorunlu fazla mesaiye kalmamak için, fabrikamızda kreş olsun, ikramiyemiz olsun, yakacak yardımımız olsun, eşimizle çocuklarımızla daha fazla vakit geçirebilelim diye Teksif Sendikasına üye olduk ve ne yazık ki anayasal hakkımızı kullandık diye 130’a yakın işçi işten atıldık. Bugün direnişimizin 38. günü ve bizi hiçbir zaman yalnız bırakmayan Teksif Sendikama buradan tekrar teşekkür ediyorum.