Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile TİSK Mikrocerrahi ve Rekonstrüksiyon Vakfınca MESS Teknoloji Merkezi’nde “Çalışma Hayatında Sürdürülebilirdik” ana temasıyla Ortak Paylaşım Forumu’nun dördüncüsü İstanbul’da düzenlendi.
Gerçekleşen foruma, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof.Dr. Vedat BİLGİN, TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR, TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp ALEMDAR, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür BURAK AKKOL, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Muhammet Kamil IŞIK, işçi ve işveren sendikaları temsilcileri ile bürokratlar yer alırken, çok sayıda katılımcı da çevrim içi olarak katılım sağladı.
Didem Arslan YILMAZ’ın moderatörlüğünde İstanbul’da dördüncüsü gerçekleşen “Çalışma Hayatında Sürdürülebilirdik” ana temasına sahip olan forum, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol’un konuşmasıyla başladı. Ardından TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR forumda açıklamalarda bulundu.
“Ortak Paylaşım Formu” münasebetiyle bir arada bulunduklarını belirten AĞAR, bu yıl da kamu, işçi ve işveren kesimi olarak sürdürülebilir çalışma hayatını konuşmak ve değerlendirmek üzere burada bulunduklarını belirtti.
Bu seneki forumun dünyada önemli sosyal, siyasal ve ekonomik gelişmelerin yaşandığı bir dönemde yapıldığını belirten Genel Mali Sekreter AĞAR, “Öncelikle dikkat çekmek istediğim husus; dünyada siyasal ve ekonomik gelişmelerin yaşandığı tarihsel bir dönemde bu forumu yapıyor olmamızdır. Bu dönemi “küresel krizler ve kutuplaşmalar çağı” olarak adlandırmak mümkündür. Küresel krizler ve kutuplaşmalar çağında önemli gelişmeler; savaşlar, siyasi gerilimler, varyantlarıyla sürmekte olan Covid-19 salgını, iklim değişikliği, enerji ve gıda kriziyle birlikte genel olarak ekonomik krizler olarak sıralanmaktadır. Başta iklim krizi, Covid-19 salgını, çevre sorunları, enerji ve gıda sorunu olmak üzere sıraladığım küresel krizler uluslararası işbirliği ve ortak çabalara ihtiyaç duymaktadır. Bununla birlikte, Türkiye’nin çevre, enerji ve ilgili alanlarda kamu sektörünün öncülüğüne ve kamunun birikimine dayalı acil eylem planlarını hayata geçirmesi hayati bir önem taşımaktadır. Tüm tarafları ve ülkemizi yakından ilgilendiren ve forumumuzun konu başlıkları açısından da dikkat çekmek istediğim husus çerçevesinde; tam da bu noktada; “kamu, işçi ve işveren birlikte mümkün” şiarı anlam kazanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
TÜRK-İŞ’in kuruluşunda itibaren 70 yıldır sosyal diyalog ve çalışma kültürüne dayalı sorumlu bir sendikacılık anlayışıyla konuları ele aldığını belirten AĞAR, “İşçi, işveren ve devlet bir arada olunca sorunların çözümünün kolaylaşmasını umut ve temenni ediyoruz. Bu çerçevede; “yeşil dönüşüm”ün sektörlere, çalışma hayatına ve sosyal taraflara sunacağı fırsatlar ve yaratacağı sorunlar konusunda diyalog ortamının sürdürülmesine ihtiyaç olduğunun altını çizmek istiyoruz. Yine altını çizmek isteriz ki, ülkemizde sosyal diyalog arzulanan düzeyde değildir. Geçmişte bazı fırsatlar yeterince iyi kullanılamamıştır. İşte bu nedenle, Ortak Paylaşım Forumu bize bir umut aşılamaktadır. Sosyal diyalog inancını geliştirmiştir. Ancak daha yol almamız gereken çok mesafe var. Bu iş sadece toplantılarla olmaz. Yürekten istemekle olur, samimiyetle olur.” dedi.
Bu yıl TÜRK-İŞ olarak forumun odak konusunu; hem istihdamın hem de üretimin sürdürülebilirliği ekseninde ele aldıklarını belirten Ramazan AĞAR, “Bu yıl forumun odak konusu “Çalışma Hayatında Sürdürülebilirlik”. İkiz dönüşüm, yeşil mutabakata uyum konuları da forumun diğer temaları olarak ilgi alanımızda bulunmaktadır. Biz TÜRK-İŞ olarak forumun odak konusunu; hem istihdamın hem de üretimin sürdürülebilirliği ekseninde ele alıyoruz. Çalışma yaşamının sürdürülebilirliği ancak ve ancak işçilerin ve ailelerinin insan onuruna yakışır koşullarda yaşam standartlarının tesisiyle mümkündür. İkiz dönüşüm kapsamında, hem dijital teknolojilerle ortaya çıkan yeni iş olanakları hem de tüm işlerin doğa dostu olması üzerinde duruyoruz. Emeğin temsilcisi olarak bizim önceliğimiz; istihdamın devamlılığı ve bu sayede işçilerin refahının kalıcı hale getirilmesidir. Teknolojik yenilikler gerekçesiyle kitlesel işsizlik dalgasına neden olacak politikaları benimsemeyeceğimiz açıktır. Diğer yandan, bu sorunun ortaya çıkmasını engelleyecek girişimlere de destek vereceğimiz şüphesizdir. Yeşil mutabakat konusuna bakış açımız da benzer yöndedir. Çevrenin korunması, doğa dostu işlerin geliştirilmesi, dünyanın geleceği açısından son derece önemlidir.
Fakat ikiz dönüşümde, şüphesiz kapanacak veya çalışan sayısı azalacak sektörler olacaktır. Bu geçişin adil olabilmesi için, ülkemizin sosyal ve ekonomik koşulları gözetilerek, bütüncül bir şekilde orta ve uzun vadeli planlara dayanan politikalar aşama aşama uygulanmalıdır. Bunun yanında, işçi temsilcisi ve konfederasyon olarak karşımıza “çevre mi, emeğin hakları mı?” gibi bir yol ayrımı çıkarsa, Konfederasyon olarak kesinlikle emeğin haklarını tercih edeceğimizi açık bir şekilde belirtmek isteriz.” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da, 4’üncü “Ortak Paylaşım Formu”nda İş Sağlığı ve Güvenliği konusu “teknoloji” odağında değerlendirilmesinin önemine dikkat çeken AĞAR, “Bu tutumu çok olumlu ve değerli bulduğumuzu özellikle vurgulamak istiyoruz. TÜRK-İŞ olarak, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek mümkünken, evinden ekmeğini kazanmak için işine giden ve bir daha evine dönemeyen emekçilerin ölümlerini kabul edilemez buluyoruz. Bir işçinin bile ölümünü kabul etmiyoruz. Çalışanlar için sağlıklı, güvenli ve insan onuruna yakışır bir iş talep ediyoruz.” dedi.
TÜRK-İŞ’in çalışma yaşamının geleceği tartışmasına odaklandığını belirten Genel Mali Sekreter Ramazan AĞAR, ”Forumda konuşmakta ve değerlendirmekte olduğumuz temaları; sendikal hak ve özgürlüklerin korunup kollanacağı bir zemine oturtmanın önemi üzerinde duruyoruz ve bunu savunuyoruz. Bu görüş ve yaklaşım çerçevesinde; Konfederasyonumuz bünyesinde bulunan araştırma birimimiz, son altı yıldır özellikle dijitalleşme, Sanayi 4.0, yeşil dönüşüm gibi bizleri yakından ilgilendiren güncel gelişmeler üzerinde çalışmaktadır. Geçiş döneminin nasıl olabileceğinin yanında, insanların ve çalışanların bu geçişten en az düzeyde etkilenmelerini sağlamak açısından; hangi sosyal politika araçlarının ne şekilde uygulanabileceği yine çalışmalarımız arasında yer almaktadır.
Bu düşüncelerle, 4’üncü “Ortak Paylaşım Formu”nun başarılı geçmesini diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.” ifadelerini kullanarak konuşmasını sonlandırdı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat BİLGİN’de programda konuşma yaptı.
OPF 2022, çalışma hayatında “sürdürülebilirlik” odağında düzenlendi. İklim krizine karşı alınabilecek önlemler, sanayimizin tüm sektörleriyle kapsamlı bir dönüşüm sürecine nasıl hazırlanacağı ve ikiz dönüşüm ile birlikte çalışma hayatını nelerin beklediği konuları derinlemesine ele alındı. İş gücünün sürekliliğinin de ele alındığı Forumda, ikiz dönüşümün çalışma hayatına getireceği etkilerin nasıl yönetilebileceği ve yeşil mesleklere bugünden nasıl hazırlanabileceği konuları da masaya yatırıldı.