TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay TÜRK-İŞ topluluğu adına 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da meydana gelen ve ülkeyi derinden yaralayan iş kazası/cinayetinin birinci yıldönümünde bir açıklama yaparak “Soma faciası Türkiye’nin kanayan yarasıdır” dedi.
13.05.2015 tarihinde Soma'ya giden TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay, burada yaptığı açıklamada, 301 maden işçisinin şehit olduğu iş kazası sonrasında iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında ve çalışma şartlarında birtakım düzenlemeler yapılmasına karşın, faciaya ilişkin dava sürecinin devam ettiği ve sorumluların halen cezalandırılmadığına dikkat çekildi.
Genel Başkan Ergün Atalay'ın açıklaması şu şekildedir:
"Soma’da 13 Mayıs 2014 tarihinde Türkiye’nin en büyük maden kazası meydana geldi. 301 maden işçisi şehit oldu, yüzlerce dul ve yetim geride kaldı. Meydana gelen “iş cinayeti” ülkeyi ve toplumu derinden sarstı, uluslararası alanda da üzücü biçimde yankılandı. Faciadan etkilenenlerin sosyo ekonomik ve psikolojik durumlarını iyileştirmeye dönük çalışmalar yapıldı. Üye sendikalar ve işçilerimizle birlikte TÜRK-İŞ topluluğu onlara destek oldu, gereken katkıyı yaptı, yapmaya da devam etmektedir.
Aslında “Soma Faciası” yıllardır işçi kesiminin dile getirdiği, düzeltilmesi için çaba gösterdiği olumsuz çalışma koşullarının gündeme taşınmasını sağlamıştır.
Soma’da yaşanan maden kazası, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gerçekliğini ortaya dökmüş, daha da görünür kılmıştır. İş güvenliği alanında çok büyük ihmallerin bulunduğu, çalışma şartlarının acımasızlığı, sömürü çarkının sürmesini sağlayan yapı -bir kez daha- açığa çıkmıştır.
Ulusal ya da uluslararası rekabet gerekçesiyle, işçilerin çalışma ve yaşama koşulları giderek bozulmuştur. Gelişmiş ülkeler, insana ve çalışana değer vererek ekonomik büyümesini sağlamaktadır. Öncelikli amaç, insana yakışır çalışma ve yaşama şartlarını oluşturmaktır. G20 ülkeleri arasında yer alan ülkemizin işçi sağlığı konusundaki yetersizlikleri ülkeye yakışmamaktadır.
Yaşanan iş kazası sonrası, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında, madencilerin çalışma ortamı ve şartlarında birtakım düzenlemeler yapılmıştır. Ancak toplum vicdanının huzura kavuşması bakımından öncelikle yapılması gereken, gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak ve dava sürecinin bir an önce sonuçlanarak sorumluların hak ettikleri cezayı almasıdır.
Böylesi faciaların bir daha yaşanmaması için alınması gereken önlemler ve yapılması gereken politika değişiklikleri bir an önce yerine getirilmelidir. Bundan amaçlanan çalışma ortamını insana gelebilecek bir takım tehlikelerden ve kazalardan arındırmanın ötesindedir. Temel yaklaşım çalışma ortamının insancıllaştırılmasıdır. İşçilerin sadece çalışma şartları değil yaşama şartlarının da “insan onuruna yaraşır” bir düzeyde olmasıdır.
TÜRK-İŞ bu doğrultudaki çalışmalarını sürdürecektir.
Soma Faciasının birinci yıldönümünde, şehit işçilerimize rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.”