Açıklama şu şekildedir:
“Kar hırsının ön plana çıktığı, emeğin ötelendiği politika nedeniyle 301 maden işçimizi 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da şehit verdik. Soma’da gerçekleşen kaza, nedenleri ve sonuçları değerlendirildiğinde bir kaza değil, katliamdır.
Yıllar geçtikçe acısı devam eden bu acıyı sadece aileler değil, işçi sınıfı da asla unutmadı ve hiç bir şekilde unutturmayacaktır.
Soma Faciası sonrasında yapılan mevzuat çalışmaları ile özellikle maden yeraltı işletmelerinde iş şartlarında iyileştirmeler sağlandı. Ancak aradan geçen 9 yıla rağmen geçmiş yüzyıl yöntemleriyle kaçak çalışan bazı maden işyerlerinin olduğu da bilinmektedir. Sendikal örgütlenmenin olmadığı, kuralsız ve denetimsiz olarak çalışmalarını sürdüren bu ve benzeri işyerleri, çalışma hayatının kanayan yarasıdır.
Soma Faciası yargılaması da toplum vicdanında karşılığını bulmamıştır. Ülkedeki işçi sağlığı alanında yaşanan ihmalin müeyyidesi hukuk alanında beklenen ölçüde olmamış, eksik kalmıştır.
Maden işyerlerinde, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda belirtildiği gibi, en son teknolojik gelişmeler kullanılarak üretim yapılması, gerçek anlamda denetimlerin yapılması sorunun çözüm yoludur. İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri bir maliyet unsuru değildir. İnsan hayatı ve işçi emeği ihmal edilemeyecek en yüce değerdir.
Gelişmiş ülkeler, insana ve çalışana değer vererek ekonomik büyümeyi gerçekleştirmektedir. Öncelikli amaç, insana yakışır çalışma ve yaşama şartlarını oluşturmaktır. TÜRK-İŞ, çalışanların iş ve yaşama şartlarının insana yakışır seviyede olması faaliyetlerini önceliğimiz olarak görmeye devam edecektir.
Soma Faciasının 9. yıl dönümünde, 301 Maden Şehidimizi rahmetle anıyor, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz.”