Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5.330,93 TL oldu.
DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AÇLIK SINIRI 1.637 TL, YOKSULLUK SINIRI 5.331 TL
BİR KİŞİNİN AYLIK GEÇİM MALİYETİ 2.022 TL
MUTFAK ENFLASYONUNDA BİR AYLIK ARTIŞ YÜZDE 1,31
TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu), çalışanların geçim şartlarını otuz bir yıldan bu yana her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması ile ortaya koymaktadır.
TÜRK-İŞ Araştırmasının 2018 Şubat ayı sonucuna göre:
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.636,59 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5.330,93 TL oldu. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 2.022,08 TL olarak gerçekleşti.
Ülkemizin ekonomik ve sosyal gündemi -gelişmelere göre- bazı dönemlerde farklılıklar göstermekle beraber geçim koşulları her zaman başta çalışanlar olmak üzere toplumun dar ve sabit gelirli kesimlerini yakından ilgilendirmektedir.
Dört kişilik bir ailenin –insan onuruna yaraşır düzeyde- geçimi için gerekli harcama tutarı yılın ilk iki ayı itibariyle 2017 Aralık ayına göre 93 TL artmıştır. Son bir yıl itibariyle bakıldığında bu tutar 437 TL olarak hesaplanmaktadır. Diğer bir ifadeyle, 2018 yılı için belirlenen asgari ücrette yapılan artışın iki katından fazlası fiyat artışları nedeniyle aile bütçesine ek yük olarak gelmiştir.
Ülkedeki çalışanların ağırlıklı bölümünün elde ettiği tek gelir olan asgari ücret, günümüzde dört kişilik bir ailenin açlık sınırı tutarını bile karşılamaktan uzak kalmaktadır. Mevcut asgari ücretle değil bir ailenin, bir işçinin bile geçinebilmesi mümkün olamamaktadır. Kuşkusuz burada dikkat çekilen temel husus, insan onuruna yaraşır geçim şartlarını sağlayacak harcama tutarıdır.
TÜRK-İŞ hesaplamasına göre; sadece dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı geçtiğimiz aya göre 21 TL, geçtiğimiz yıla göre 134 TL artış gösterdi. Bir diğer ifadeyle, geçen yılın aynı ayında gıda harcaması için günde 50 TL harcamak durumunda olan bir ailenin bugün günlük harcaması artık 55 TL tutarındadır.
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2018 Şubat ayında şu şekilde gerçekleşti:
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,31 oranında arttı. Yılın ilk iki ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 1,77 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 8,93 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 9,88 olarak hesaplandı.
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Şubat 2018 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi:
Süt, yoğurt, peynir grubunda; süt ve peynir fiyatları bu ay yine arttı, yoğurt fiyatı ise değişmedi.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; et ithalatı sonucu kıyma et fiyatında yapılan indirim bu ay yine devam etti, ancak diğerlerinin fiyatı (örneğin kuşbaşı) değişmedi. Sakatat ürünlerinden (dana ciğer, yürek, böbrek) dana ciğerininin fiyatı arttı, diğerleri aynı kaldı. Tavuk fiyatı da bu ay değişmedi. Balık ürünlerinden istavrit ve hamsi fiyatında artış görüldü. Geçtiğimiz ay fiyatı gerileyen yumurtanın tane fiyatı bu ay arttı. Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatları ortalamada değişmedi.
Yaş sebze-meyve fiyatları bu ay, mevsim şartlarındaki olumlu durumun devam etmesi nedeniyle -neredeyese- aynı kaldı. Bu gelişme mutfak harcamasını olumlu yansıdı. Ortalama sebze-meyve fiyatı 4,04 TL olarak hesaplandı. Sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay 4,17 TL ve meyve ortalama kilogram fiyatı ise 3,67 TL oldu.
Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketimi toplam miktarından hareket edildi.
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ekmek fiyatıyla ilgili tartışmalar devam etti ve fakat piyasaya yansıması ortaya çıkmadı. Gruptaki ürünlerin fiyatı bu ay aynı kaldı.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı fiyatı arttı, margarin fiyatı değişmedi. Zeytinyağı fiyatı da değişmezken ayçiçekyağı fiyatı biraz arttı. Siyah ve yeşil zeytin ortalama fiyatında artış tespit edildi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünleri fiyatları değişmedi. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünleri fiyatı bu ay aynı kaldı. Bal, reçel, şeker ve tuz fiyatı bu ay değişmedi, pekmez fiyatında artış görüldü. Çay ve ıhlamur fiyatı ile salça fiyatı yine aynı kaldı.
TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici fiyatları endeksi ile alt grubunda yer alan gıda fiyatları endeksindeki gelişim son oniki ay itibariyle aşağıdadır.
Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.
TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat, gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.
Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.