Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.479,66 TL
DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AÇLIK SINIRI 1.498 TL, YOKSULLUK SINIRI 4.878 TL
SEBZE-MEYVE ORTALAMA FİYATLARINDAKİ GERİLEME MUTFAĞI RAHATLATTI.
MUTFAK ENFLASYONU AYLIK YÜZDE 0,71 ORANINDA GERİLEDİ. YILLIK ARTIŞ YÜZDE 9,34
BİR KİŞİNİN AYLIK GEÇİM MALİYETİ 1.877 TL OLARAK HESAPLANDI.
TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) tarafından otuz yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının sonuçları, mutfak harcamasının özellikle meyve-sebze fiyatlarına bağlı olarak bu ay azaldığını göstermektedir.
TÜRK-İŞ Araştırmasının 2017 Temmuz ayı sonucuna göre;
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.479,66 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 4.878,38 TL oldu. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 1.876,53 TL olarak gerçekleşti.
Araştırmada, market ve pazar yerleri bizzat dolaşılarak fiyatlar derlenmekte ve buradan hareketle hesaplama yapılmaktadır. Son aylarda dikkati çeken bir husus, fiyat alınan bazı işyerlerinin kapandığıdır. Öte yandan, marketlerde sergilenen ürünlerin marka çeşitliliğinde de bir azalma gözlenmiştir.
TÜRK-İŞ hesaplamasına göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı geçtiğimiz aya göre 11 TL, yoksulluk sınırı tutarı ise 35 TL geriledi. Böylece Haziran sonrası Temmuz ayında da mutfak harcamasında nispi bir rahatlama görüldü. Ancak yılbaşına göre aradan geçen yedi ayın sonunda açlık sınırı 65 TL ve yoksulluk sınırı 213 TL arttı.
Çalışanların içinde bulundukları olumsuz geçim şartlarının çarpıcı bir göstergesi, halen geçerli olan net aylık 1.404 TL olan asgari ücret ile tek bir çalışan için hesaplanan aylık 1.877 TL tutarındaki yaşam maliyeti arasındaki 473 TL’lik farktır. Son aylarda mutfak harcamasında ortaya çıkan gerilemeye rağmen “elde edilen ücret ile yapılmak gereken harcama” arasındaki ciddi bir fark devam etmektedir.
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim Temmuz 2017 ayında şöyle gerçekleşti:
Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,71 oranında geriledi. Yılın ilk yedi ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 4,57 oranında gerçekleşti. Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 9,34 oldu. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 5,54 olarak hesaplandı.
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Temmuz 2017 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi:
Süt, yoğurt, peynir grubunda; bu ay yine önemli bir değişiklik olmadı. Bu grupta dikkati çeken bir husus, geçen ay da ifade edildiği üzere, izlenen marketlerde değişik markaların fiyatlarının genelde aynı tutarda olmasıdır. Örneğin peynirde, bir markette izlenen altı markanın dördünün fiyatı aynıdır
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; kıyma etin fiyatı çok düşük de olsa azalırken, kuşbaşı etin fiyatı biraz artı, tavuk fiyatı değişmedi. Aynı şekilde sakatat ürünleri (dana ciğer, yürek, böbrek) fiyatları da aynı kaldı. Balık fiyatı (kültür balığı ağırlıklı olarak) biraz artış gösterdi. Yumurtanın fiyatı değişmedi. Bakliyat ürünleri (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatları; kuru fasulye ve kırmızı mercimek fiyatı azalırken diğerleri aynı kaldı.
Yaş sebze-meyve ortalama fiyatlarında bu ay gerileme görüldü. Ancak pazarın bulunduğu semtlerde aynı ürün değişik fiyatlarla tezgahta yer aldı. Kurusoğan ve patates genellikle üç kilo 5,00 TL olarak satılırken, bazılarında kilogramı kurusoğan için 3,50 TL ve patates için 2,00 TL oldu. Bu ay meyve fiyatlarında ciddi oranda gerileme görülürken, sebze ortalama kilogram fiyatı arttı.
Geçtiğimiz ay 3,89 TL olarak hesaplanan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 3,61 TL’ye geriledi. Geçtiğimiz ay ortalama 3,42 TL olan sebze fiyatı bu ay 3,59 TL’ye yükseldi. Meyve ortalama kilogram fiyatındaki gerileme bu ay da devam etti ve bir önceki ay 4,59 TL olan tutar bu ay 3,64 TL olarak hesaplandı.
Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazardaki yaygın ve mevsim ürünleri esas alındı, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketimi toplam miktarından hareket edildi..
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; bu ay fiyatlarda bir değişiklik olmadı. Ancak ekmekte, rekabet baskısıyla belirlenmiş fiyatın altında satışa rastlandı.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı fiyatı arttı, , margarin ile zeytinyağı ve ayçiçekyağı fiyatı ise aynı kaldı. Zeytin fiyatın da (siyah-yeşil) önemli bir değişiklik tespit edilmedi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinde bu ay fındık fiyatı geriledi, fıstık fiyatı yine arttı, diğerleri aynı kaldı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünlerinin fiyatı ile bal, pekmez, şeker, tuz, salça ve ıhlamur fiyatı bu ay yine değişmedi. Çay fiyatında ise ‘ayarlama’ yapıldı.
Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.
TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat, gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.
Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.