TÜRK-İŞ bu yıl 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü, Kahramanmaraş depremi nedeni ile depremden etkilenen illere dikkat çekmek için merkezi Adana ili olmak üzere 81 ilde etkinlikler ile kutlama kararı almıştı. Bu karar doğrultusunda TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu üyeleri, Adana’da Arif Nihat Asya Parkı’nda toplanan binlerce işçi ile 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte bir araya geldi.
Ayrıca eş zamanlı olarak İstanbul’da TÜRK-İŞ adına TOLEYIS Sendikası Genel Başkanı Cemail BAKINDI, Taksim Anıtına ve Kazancı Yokuşuna çiçek bırakarak 1 Mayıs olaylarında hayatını kaybedenleri andı.
Adana’da 1 Mayıs etkinliği, sabah saatlerinden itibaren konfederasyonumuza bağlı sendikaların üyeleri ve vatandaşlarımızın katılımıyla Arif Nihat Asya Parkı girişinde toplanması ile başladı. Binlerce emekçinin oluşturduğu kortej, sloganlar eşliğinde miting alanına ulaştı.
Adana’da gerçekleşen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü programı Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından kürsüye TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR gelerek binlerce emekçiye hitap etti.
AĞAR konuşmasında şu konulara değindi:
“Yurdumuzun dört bir yanından gelen, emekçi kardeşlerim. Emeğin bağrına, Adana’ya hoş geldiniz. Kızgın güneşin alnında, toprağa alın terini katan kardeşlerinizin, nasırlı elleriyle, ekmeğini tutan kardeşlerinizin ovasına hoş geldiniz.
Bugün 1 Mayıs işçinin, emekçinin bayramı. Bu bayram büyük bir bayram. Tüm dünyadaki işçi kardeşlerimizle birlikte, dayanışmanın, örgütlü mücadelenin, emeğin gücünün, işçinin sesinin meydanları inlettiği bir bayram.
İşçi Kardeşlerim! Haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin ve ezilenlerin olmadığı, emeğin sömürülmediği, aydınlık, eşit ve güzel bir dünyayı göreceğimiz günlerin umuduyla, 1 Mayıs emek ve dayanışma günümüz kutlu olsun. Bugün bu meydanda bayramımızı kutlamak için bulunuyoruz. Ancak ne yazık ki, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli yaşanan, on bir ilimizi etkileyen depremlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımızın acısı yüreklerimizi yakıyor. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.
Emekçi kardeşlerim, görüyorsunuz ki, 1 Mayıs İşçi Bayramımızı çok ağır şartlar içinde kutluyoruz. Depremin açtığı yaralar, hayat pahalılığı, sendikasız, güvencesiz çalıştırılmak ve daha birçok dertlerimiz var. Bütün bunlar; Türkiye de işçi sınıfının daha iyi günler görmek için yaptığı mücadeleyi zorlaştırmaktadır.
Fakat tüm bunlara rağmen mücadele etmeye devam edeceğiz. Barış içinde, birlik ve beraberlik içinde, kardeşlik duygularıyla bir arada olacağız. Çünkü TÜRK-İŞ sadece kendi işçi sınıfının menfaatleri için değil, tarihi boyunca tüm ülkemizin özgürlüğü, dayanışması, emeği, hakkı ve daha iyi yaşaması için mücadele etmiştir. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir. Ailemizle birlikte, güven içinde, gelecek endişesi olmadan, huzurlu yaşamak istiyoruz. Çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak istiyoruz. Kula kulluk etmeden, temel haklarımıza sahip çıkarak yaşamak istiyoruz. Sendikal örgütlenmemizde kısıtlama, yasaklama, engelleme istemiyoruz. Kamuda taşeron işçiliğine son verilmesini; vergide ve ücrette adaletin sağlanmasını istiyoruz. Sosyal devletin her alanda olmasını, refahın adil paylaşılmasını talep ediyoruz.
Bizim mücadelemiz aynı zamanda demokrasi mücadelesidir. Demokrasi işçilerin can suyudur. Demokrasi askıya alındığında kaybeden işçiler olur. Şunu herkes bilmelidir ki: Sendikal örgütlenme, demokrasinin yapı taşıdır. Biz; bu ülkede yaşayan herkesin mutlu olmasını istiyoruz.
Değerli arkadaşlarım; Emek kutsaldır. İşçilerin yaptığı bütün işler toplum için vazgeçilmezdir. İşçiler her şartta çalışmaya, üretmeye devam ediyor. Bütün zor günlerde biz varız, Depremde biz varız… Yangında biz varız…Selde, yağmurda, karda, PANDEMİDE BİZ VARIZ…
Emeğimiz ve sağlığımız ekonomiye feda edilmesin. Çalışma ve yaşama şartları insana yakışır olsun.
Şairin dediği gibi: Bu yol işçinin yolu. Alın teriyle dolu gücümüz birliğimizdir. Kimse bozamaz onu. Elbette Bozamaz…
Değerli Emekçi Kardeşlerim, Bilinmelidir ki; hiç kimse, hiç bir güç, birlikteliğimizi bozamaz. Aksine; örgütlülüğümüzü artırarak birlikteliğimizi daha da güçlendireceğiz. Emekçi kardeşlerim; Sözlerime burada son verirken hepinizi yürekten kucaklıyorum.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın işçilerin birliği, Yaşasın TÜRK-İŞ!” İfadelerini kullandı.
TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan AĞAR’ın konuşmasının ardından kürsüye TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY çıktı.
Genel Başkan Ergün ATALAY, Arif Nihat Asya Parkı’nda düzenlenen programda, tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı.
İsçilerin sorunlarını ve yaklaşan maaş düzenlemelerini burada bir kez daha gündeme getiren Genel Başkan Ergün ATALAY, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgede çalışmalar yürüttüklerini, paylaşmak, yardımlaşmak, kucaklaşmak ve acıları azaltmak için Adana’da bu alanda olduklarını söyledi.
Depremin yaralarını sarmak için bölgede aralıksız yardımların sürdürüldüğünü ifade eden Genel Başkan ATALAY, milletimizle dayanışma içerisinde yaraların birlikte sarılacağına dikkat çekerek 1 Mayıs programın hemen ardından bu alandan 4 tane tırın deprem bölgesine hareket edeceğini söyledi.
“ARZUMUZ KAMU TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİ ÇERÇEVE PROTOKOLÜ’NÜ SEÇİMDEN EVVEL BİTİRMEK”
TUHİS’ten bu hafta içerisinde yeni bir teklif beklediklerini belirten Genel Başkan Ergün ATALAY, “Evvela bir tekliflerini getirsinler. Buradaki kamu koordinasyon kurulu ile beraber müzakere edelim. Şube başkanlarımıza soralım. Yakışan neyse, arzumuz seçimden evvel bitirmek ama istediğimiz bir şey olmazsa bu meselenin içinde olmayız haberiniz olsun. TÜRK-İŞ, Türkiye’nin, mazlumun, haklının, işçinin, emekçinin yanında olmaya devam etmek mecburiyetinde. Türkiye yoksa, TÜRK-İŞ de yok, A partisi de B partisi de yok. Onun için önceliğimiz Türkiye. İstediğiniz partiye oy verin ama Türkiye’den yana olmak durumundayız.” ifadelerini kullandı.
‘BAŞIMIZDA VERGİ DİYE BİR BELA VAR’
Çalışanların Ocak ayında aldığı maaşı Aralık ayında alamadığını ve bir çok kez vergi dilimine girdiğini belirten Genel Başkan Ergün ATALAY, şöyle devam etti: “Başımızda vergi diye bir bela var. Asgari ücretten vergiyi düşük aldın, güzel ama bu yetmiyor. Bizim kardeşlerimiz, bu alanda bulunanlar ocak ayında aldığını aralık ayında almıyor. Aldığımız ücretlerdeki vergiyi sabitlemek gerekiyor. Buradan bütün siyasi partilere sesleniyorum; bu meseleyi bir an evvel kim geliyorsa meclise, çözün. Çözmezseniz, çözene kadar bu meseleyi ülke gündeminden çıkarmamaya devam ederiz.” dedi.
“HER GÜN 4 İŞÇİ İŞ KAZASINDA HAYATINI KAYBEDİYOR”
Türkiye’de her gün 4 işçinin iş kazasında hayatını kaybettiğini belirten ATALAY, bu rakamın dünya ortalamasının çok üstünde olduğunu ifade etti.
“İŞÇİNİN SENDİKASI OLUR, PARTİNİN SENDİKASI OLMAZ”
Örgütlenme de bir çok zorluklar ile karşılaştıklarını söyleyen Genel Başkan ATALAY, “17 milyonun çalıştığı yerde 2 milyon 300 bin sendikalı. Ben bu alandan Türkiye’deki bütün emekçilere sesleniyorum. Hangi sendikada huzur buluyorsanız, hangi sendikaya güveniyorsanız, hangi sendikanın şemsiyesi altında olmak istiyorsanız o sendikanın üyesi olun. Baskı görmeden, şiddet görmeden mobbing uygulanmadan… Maalesef biz yıllardır bunu gördük. Şube müdürleri, bazı belediye başkanları, vekiller, ‘Bu bizim sendikamız’ ifadelerini kullandı. Sendikalar, partilerin arkasına sığınmasınlar. İşçinin sendikası olur. Ülkenin sendikası olur. Partinin sendikası olmaz. Partinin sendikası olursa o sarı sendika olur.” dedi.
“MECLİSTE İŞÇİLER YOK”
Çalışma hayatına yönelik sorunların çözümü için Meclis’te işçilerin, çiftçilerin, memurların temsil edilmesi gerektiğini dile getiren ATALAY, yeni dönemde milletvekili adaylarının arasında işçilerin olmamasından yana rahatsızlığını dile getirerek, seçimlere ilişkin şöyle konuştu:
“Bütün partilerin milletvekili listesini inceledim. Siz de incelediniz. Biz bu ülkede işçi, işsiz, emekli, küçük esnaf, bu ülkenin yüzde 70’iyiz. Meclis’e girecek 3 işçi, esnaf, emekli yok. Ne konuşuyoruz biz şimdi? Tulum giymemişse, çiftçilik yapmamışsa, Meclis’te ne anlatacak? Tulum yoksa, işçinin derdini anlatamaz. Yüzde 85 işveren, öbür meslek guruplarını sayıp da bir haksızlık yapmayım diye söylemiyorum. Sermaye ağırlıklı bir Meclis. Dün de öyleydi, ondan evvel de öyleydi. Bunu değiştirmediğiniz müddetçe biz bu problemleri çözemeyiz. Bugün bununla ilgili milletvekili olacak durumum yok. İşveren olacak durumum yok. Türkiye’nin bütün alanlarından, bu Meclis’e işçi kökenli milletvekili sokmazsak sıkıntıları büyütmeye devam ederler.” dedi.
“TAŞERON KELİMESİNİ ÜLKE GÜNDEMİNDEN KALDIRIN”
ATALAY, başta KİT’ler olmak üzere tüm taşeron çalışanların kadroya geçirilmesi gerektiğini söyleyerek, “Başta KİT’lerdeki taşeron işçiler olmak üzere, tüm taşeron işçilere kadro istiyoruz. Enflasyonun ve hayat pahalılığın arttığı koşullarda taşeron çalıştırmanın önüne geçilmiyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin en az önemsendiği işyerlerinin başında yine taşeron şirketler geliyor. Taşeron uygulaması güvencesizliği kalıcı hale getiriyor!.Bir an evvel TÜRK-İŞ’in işçileri, aileleri, onlarla ilgili müjdeli bir haber bekliyor. Bir an evvel bu kardeşlerimize kadroya geçirilmesi gerekiyor.” dedi.
İşçilerin diğer taleplerini de anlatan Genel Başkan ATALAY, “Bu taleplerimizi yerine getirin ki ülke tebessüm etsin. Yerine getirin ki işçi evinde mutlu olsun.” diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların ardından TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, deprem bölgesine gönderilmek üzere içinde yardım malzemesi bulunan 4 tırı bölgeye uğurladı.
Ayrıca TÜRK-İŞ’in Adana’da gerçekleştirdiği 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına katılan maden işçileri, ardından depremden en çok etkilenen illerden biri olan Hatay’da depremzedelerle bir araya geldi.
Kahramanmaraş merkezli iki ayrı depremin etkilediği kentlerde kahramanca görev yapan maden işçileri, Hatay’da Aydın Valiliği çadır kentte depremzedelerle bir araya gelerek çocuklara oyuncak ve çeşitli hediyeler dağıttı. Maden işçileri, günlerce görev yaptıkları Hatay’da duygu dolu anlar yaşadı.
Programa Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hakan YEŞİL, Genel Sekreter Yener ARSLANBUĞA, Genel Mali Sekreter Yalçın YİĞİT, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun DEMİR, ve 150 maden işçisi katıldı.
Günlerce cansiperane görev yapan maden işçileri, Aydın Valiliğince kurulan çadır kentte çocuklara oyuncak dağıttı. Çocuklara baret ve madenci elbise ve yeleklerini veren madenciler, duygu dolu anlar yaşadı. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY başkanlığında deprem bölgelerinde üye sendikaları olarak büyük özveriyle ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını ifade eden Hakan YEŞİL, “TÜRK-İŞ Genel Başkanımız Ergün ATALAY’ın, bu bölgede çok emeği var. Bizlerde onla beraber deprem bölgesindeki insanlarımızı unutturmamız lazım, unutturmayacağız da.” diye konuştu.