Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat KURUM ve TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Antalya’nın Manavgat ilçesinde kadın işçilerle bir araya gelerek bir etkinlik gerçekleştirdi.
Konfederasyonumuzun bu yıl 8 Mart etkinlikleri kapsamında Antalya’nın Manavgat ilçesinde Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ile iş birliği protokolü imzaladı. Evrenseki Turizm Merkezi’ndeki Şeker-İş Sendikası’na ait otelde düzenlenen törene, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat KURUM, Antalya Valisi Ersin YAZICI, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürü Nurettin TAŞ, Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, sendika yöneticileri ve bakanlık görevlileri ile çok sayıda kadın işçi katıldı.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün ATALAY, iş birliği protokolü imza töreninde yaptığı konuşmada, kadın emekçilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ile TÜRK-İŞ arasında çevre, doğa ve tüm yeşil alanlarını merkeze alan, son derece önemli bir protokolü imzalayacaklarını belirten Genel Başkan Ergün ATALAY, örnek bir projenin içinde yer aldıklarını belirtti.
Sendikalaşmanın önemine dikkat çeken Genel Başkan ATALAY, Türkiye’de 17 milyon insanın çalıştığını ancak sendikalı kişi sayısının yüzde 14 civarında olduğunu söyledi. Bu oranın düşük olduğunu ifade eden ATALAY, bu yıl TÜRK-İŞ’in 70’inci yılını kutladıklarını ve 5 milyonluk bir aile olduklarını belirtti.
Örgütlenmeden korkulmaması gerektiğini vurgulayan ATALAY, “Sendikalaşmaya ne gerek var?” yönündeki yaklaşımların çok yersiz ve anlamsız olduğunu kaydetti. Genel Başkan ATALAY, sendikalaşmada ülke çıkarların ön planda tutulması gerektiğine işaret ederek, “Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Partinin, patronun, belediyenin sendikası olmaz. Ülkenin sendikası olur. Önce ülkenin çıkarları doğrultusunda hareket eder. Seçime gidinceye kadar bu ülke için birlikte hareket edeceğiz, kenetleneceğiz. Sandığa gidince nasıl istiyorsanız öyle hareket edersiniz.” dedi.
Örgütlenmede kadınların erkeklere göre çok daha başarılı olduğunu aktaran ATALAY, sendika olarak da her zaman kadınların sorunlarını, sorumluluğunu çok iyi bildiklerini ve her platformda dile getirdiklerini kaydetti.
Türkiye’de son 2 senede deprem, sel, yangın, kuraklık, pandemi yaşandığını hatırlatan Genel Başkan Ergün ATALAY, yaşanan tüm afetlerde 24 saat içinde barınma, yeme içme ihtiyaçlarının karşılandığını bildirdi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Kadın İşçiler Hatıra Ormanı için fidan dikeceklerini belirterek konuşmasına başlayan Bakan Murat KURUM, şöyle konuştu:
Bu protokolle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliği kapsamında Hatıra Ormanı çalışmalarını artık her yıl birlikte yapacağız. Bugün ülkemizin her yerinde milyonlarca fidanımızı, kadınlarımızın yoğun ilgi gösterdiği ve sahiplendiği millet bahçelerimizde toprakla buluşturuyoruz.”
Türkiye’nin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini derinden hissettiği bir dönemden geçtiğini belirten Bakan KURUM, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son yıllarda iklim krizine bağlı üzücü hadiselere şahit olduk, can kayıpları yaşadık. Rize, Artvin, Kastamonu, Sinop ve Bartın’da sel felaketleri, akabinde Antalya ve Muğla başta olmak üzere ülkemizin birçok yerinde eş zamanlı orman yangınlarıyla karşı karşıya kaldık. Canımızı acıtan tüm bu afetlerden sonra bir seferberlik anlayışıyla yaraları sarmak için vatandaşlarımızın yardımına koştuk. Antalya ve Muğla’da köylerimizin alt yapısını tamamen yeniledik. Bu yangınlardan hemen sonra yeni yuvalarımızın yapımına başladık. Köy evlerimizi, ahırıyla, deposuyla, camisiyle, okuluyla, sosyal donatılarıyla birlikte 1 yıl içerisinde teslim etmek için gece gündüz çalışıyoruz.” dedi.
Bakanlık olarak yaklaşık 55 bin çiftçiye toplam 595 milyon metrekare yüzölçümlü hazine arazisini, başta zeytin olmak üzere ceviz ve badem üretimi için verdiklerini kaydeden Bakan KURUM, “Şimdi yeni bir hedef daha belirledik. Bunu da çiftçimize bir müjde olarak Antalya’mızdan veriyorum. 2022 yılında, çok daha büyük oranda hazine arazimizi yine başta zeytin ve ayçiçeği olmak üzere, organik tarımın her türü için çiftçimizin kullanımına açacağız. Zeytin üreticisi kardeşlerimiz, çiftçilerimiz rahat olsun, müsterih olsun. Sadece zeytinde değil, tüm bitki ve meyve çeşitlerinde stratejik adımları, geliştirici adımları, zeytinin alanını genişletecek adımları, çiftçimizle, üreticimizle el ele vererek, kararlılıkla atacağız” diye konuştu.
Kadın işçiler adına Şeker-İş Sendikası’na üye Hülya ERARSLAN’da çok anlamlı bir etkinlikte bir araya geldiklerini söyleyerek, “TÜRK-İŞ her yıl 8 Mart dolayısıyla Kadın İşçiler Hatıra Ormanı Etkinliği gerçekleştirmekte. Bu yıl da geçen yılki orman yangınlarından etkilenen Antalya’nın Manavgat ilçesinde fidan dikimi olacak. Bu etkinlikte bir arada olup, sizlere seslenme fırsatı bulmak benim için çok heyecan verici. Bu fırsatı bana verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Ekonomik kriz, salgın, deprem, yangın gibi yaşanan olağanüstü durumlarda her zaman en çok kadınlar etkilenmektedir. Çalışma hayatında yer alan bir kadın olarak, kadınların yaşadığı sorunları biliyorum. Biz kadınlar hem evde hem iş yerinde çalışıyoruz. Çocuk bakımı, ev işleri, yemek gibi işler bizim görünmeyen emeğimiz. İş yaşam dengesinin sağlanması biz kadınların iş hayatında daha çok ve daha güçlü yer almasına imkân verecektir. Bugün burada ben sendikalı bir Şeker İşçisi olarak bulunuyorum. Sendikalı kadın güçlü kadındır. Ben de her zaman sendikalı bir kadın olmanın haklı gururunu yaşıyorum. Kadınlar için eşit haklar, eşit işe eşit ücret, insan onuruna yakışır iş koşulları için işçi arkadaşlarımızı sendikalı olmaya davet ediyorum. TÜRK-İŞ’ in her zaman her konuda yanımızda olduğu bilmek bize güç veriyor. Hepinize teşekkür eder, saygılarımı sunarım.” diyerek sözlerini tamamladı.
Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri (Şeker-İş) Sendikası Genel Başkanı İsa GÖK de her daim kadınların standartlarını yükseltecek çalışmalar içinde olduklarını belirtti.
Kadınların haklarının, değerinin sadece 8 Mart’ta konuşulmaması gerektiğini ifade eden GÖK, gerek iş gerekse ailede kadın olmanın sorumluluklarının ağır olduğunun altını çizdi. İşveren kesimin sadece çalışanın üretkenliğini değil, refahını da artırmaya yönelik adımlar atması gerektiğini bildiren GÖK, insan odaklı bir yaklaşımı benimsediklerini söyledi.
Antalya Valisi Ersin YAZICI da kadının elinin ve aklının değdiği her yerde başarının eksik olmadığının bilincinde hareket ettiklerini dile getirdi.
Toplumların gelişmişlik düzeyinin kadınlara verilen önem ile alakalı olduğunu aktaran Vali YAZICI, “Güçlü toplumlar için kadınların güçlü olması gerekir.” dedi.
Konuşmaların ardından Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu arasında iş birliği protokolü imzalandı.