G-20 Zirvesinin hazırlık çalışmaları kapsamında 4 Eylül 2015 Günü G-20 Maliye ve Çalışma Bakanları Ankara’da buluştu. Toplantıya işçi kesimini temsilen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay katıldı.
G-20 Zirvesinin hazırlık çalışmaları kapsamında 4 Eylül 2015 Günü G-20 Maliye ve Çalışma Bakanları Ankara’da buluştu. Toplantıya işçi kesimini temsilen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay katıldı. Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Erdem, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç’un da katıldığı toplantıda TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay bir konuşma yaptı. Genel Başkan Atalay konuşmasında şunlara değindi;
“Öncelikle, Çalışma ve Maliye Bakanları Ortak toplantısının G20 açısından çok önemli olduğunu, çalışan kesim olarak bizi çok yakından ilgilendiren konularda bugüne kadar verilen pek çok taahhüdü uygulama ve yeni politik hedefler geliştirme yeteneğine sahip olduğunu ifade etmek istiyorum.
L20’nin Çalışma ve Maliye Bakanları ortak toplantısının yapılmasını güçlü bir şekilde talep etmesinin nedeni de budur. Çalışma ve Maliye bakanları tutarlı ve amacına ulaşacak bir politika izlenebilmesi için katalizör olmalıdır.
L20-Türkiye Başkanı olarak, Moskova'dan sonra bu toplantının ikinci kez Türkiye'de gerçekleştiriliyor olmasından özellikle memnuniyet duyuyorum. 2016 yılında Çin'in G20 Başkanlığı döneminde de bu toplantının mutlaka yapılması ve süreklilik arz etmesi gerektiğini şimdiden belirtmekte fayda görüyorum.
Uzun ve emek isteyen başarılı bir çalışmanın ardından bugün sabah imza altına aldığımız ortak bildiriyi, B20 ile birlikte sizlere sunuyoruz. Bildirimiz ortak çıkarlarımıza dayalı farklı alanları kapsamakla kalmıyor; aynı zamanda, genç işsizliği, gelecek için kaliteli iş olanakları oluşturma, cinsiyetler arasındaki farklılıklar ve kayıt dışı gibi konularda G20 bünyesinde etraflı bir çalışma için temel oluşturuyor.
Aslında tüm bu konular, geçtiğimiz hafta içinde yapılan toplantıların ve daha önceki G20 başkanlıkları döneminde yapılan toplantıların belgelerinde de yer alıyor. Artık G20 Hükümetleri taahhütlerine bağlılıklarını göstermeli, G20 eylem planlarını ve programlarını ulusal düzeyde uygulamalıdır.
Bunun gerçekleşebilmesi için işveren dünyası ve işçi kesimi arasında etkin bir işbirliği ve sosyal diyalog mutlaka var olmalıdır. Biz özellikle, G20 düzeyinde sosyal diyalogun önemini ve ilerleme açısından oynadığı anahtar rolü her fırsatta dile getiriyoruz.
Örneğin, ortak deklarasyonumuzda, özellikle gençler olmak üzere insanların fırsatlara erişebilmek için yeni teknolojiyi etkin bir şekilde kullanılabilmeleri, işlerin niteliğinin geliştirilmesi ve işçilerin hareketliliği açısından işçi ve işveren arasındaki sosyal diyalogun son derece önemli olduğu belirtiliyor.
Değerli Bakanlar,
Sosyal diyalog sayesinde özellikle; G20 İstihdam Çalışma Grubu, Emeğin Gelirden Aldığı Pay, Daha Güvenli İşyerleri gibi çalışmalara değerli katkılar yapıldı. Dolayısıyla, beceriler, kaliteli işler ve istihdam hizmetleri gibi konulara yoğunlaşarak, sosyal diyalog anlayışı ile aynı şekilde çalışmalara devam edilmelidir.
L20 ve B20, bu yıl Antalya’dan, Cenevre’ye, Paris’e ve İstanbul’a uzanan başarılı bir çalışma sürecinin ardından hazırladığı ortak deklarasyonun sonucunda ne olduğunu takip edecek ve birlikte çalışmaya devam edecektir.
Bu anlamda ilk adımı “Yarının Digital Dünyasında İstihdam” başlığı altında gerçekleştireceğimiz çalıştay ile yarın atıyoruz. Ayrıca, kaliteli çıraklığı ve güvenli işyerlerini artırmak için sürdürdüğümüz çalışmalara da devam edeceğiz.
L20 olarak, Birizban eylem planının 800 politikasını hayata geçirmek ve yüzde 2.1 büyüme hedefini elde edebilmek için Maliye ve Çalışma Bakanları ile işbirliğini zorunlu görüyoruz.
Şu anda, yeni IMF rakamları, büyüme oranların hala azaldığını, G20 büyüme hedefinin gerisinde kaldığını gösteriyor.
Eğer politikalar değişmeden devam eder, uygulamalara geçilmez ve politikalarda tutarlılık olmazsa, G20 güvenirliğini yitirme problemi ile karşı karşıya kalacaktır. Bizim, sendikal hak ve özgürlüklere saygılı, sorumluluk sahibi altyapı ve diğer yatırımlar aracılığıyla elde edilecek istihdama ihtiyacımız var.
Gelir adaletsizliğinde gelinen nokta artık dip noktasıdır. Çalışanların satın alma güçlerini ve ücretlerini artıracak önlemlere ihtiyacımız var” dedi.