Konfederasyonumuz 2015 yılı eğitim programına Adana Bölgesi “İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Semineri” ile başlangıç yaptı.
Adana Sürmeli Otel'de 15-16 Nisan 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen seminere TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT ve TÜRK-İŞ 4. Adana Bölge Temsilcisi Edip GÜLNAR'ın yanı sıra bölgede bulunan Konfederasyonumuza bağlı sendikaların şube başkanları ve işyeri temsilcileri katıldı.
Ev sahibi olarak seminerin açılış konuşmasını TÜRK-İŞ Adana Temsilcisi Edip GÜLNAR, her gün yaşanan iş kazalarında işçilerin hayatını kaybettiğine dikkat çekerek bu konuda işverenlere büyük görevler düştüğünün altını çizdi. TÜRK-İŞ'in her zaman güvenli çalışma ortamları yaratılması konusunda mücadele ettiğine de değinen GÜLNAR, "bundan böyle de iş güvenliği konusundaki mücadelemiz taviz vermeden devam edecek" şeklinde konuştu.
Edip GÜLNAR'ın ardından konuşma yapan TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT seçim atmosferinde olan ülkemizin başta çalışma hayatı olmak üzere içinde bulunduğu genel durum üzerine ağırlık vererek konuştu.
İş sağlığı ve güvenliği konusunun işverenler tarafından bir maliyet unsuru olarak görüldüğünü söyleyen IRGAT, "işçimizin can güvenliğinin maliyet olarak görüldüğü bir çalışma ortamında maalesef ihmallerden ve tedbirsizliklerden dolayı her yıl binden fazla kardeşimiz iş kazaları sonucu hayatını kaybediyor" dedi. Hiç bir iktidar döneminde bu konuda yaptırım sağlayacak bir önlem alınmadığına da dikkat çeken Nazmi IRGAT, ancak Soma faciasında olduğu gibi toplu ölümler yaşandığı zaman toplumun dikkatinin bu yöne kaydığı ve ancak o zaman iş sağlığı ve güvenliği mevzuatlarının yeterliliğinin tartışılmaya başlayarak değişikliklere gidildiğine vurgu yaptı.
Adana'nın bir zamanlar sanayi ve ekonomide önemli şehirlerden biri olduğuna değinen Nazmi IRGAT, "özelleştirmelerle nice değerlerimiz gitti. Başta Adana olmak üzere devlet teşebbüslerinde çalışan kardeşlerimizin ekmeğine kan doğrandı. Kar eden sanayi yatırımları özelleştirme adı altında hükümet tarafından ranta kurban edildi. Sanayi ve üretim neredeyse bitti. Bir zamanlar ekonomiye katkısı yüzde 29 olan sanayimizin şu an katkısı yüzde 18 dolaylarına indi. Geldiğimiz durumda bir zamanların en önemli sanayi kenti olan Adana şu an işsizlikte birinci duruma gelmiş durumda. Ülke bir yere gidiyor ama gittiğimiz yeri iyi bilmemiz lazım" şeklinde konuştu.
Türkiye'de sosyal devlet normlarının uygulanmadığına da dikkat çeken IRGAT, "bu dünyada emek yok, insan yok, bir bakıyoruz sosyal devlet uygulaması adı altında bütün kanunlarda yapılan değişiklikler ve düzenlemeler sermayeyi destekleyen türden çıkartılmış, hem de bütün hükümetlerce bu böyle yapılmıştır. Maalesef ülkemizde insanların sadakati, kömür yardımları ve sosyal yardımlar ile sömürülerek oy kazanma mekanizması haline getirilmiştir. Ancak sosyal devlet bu değildir, yoksulluğu bağımlı yaşamayı arttırmak değildir, sosyal devlet insanına iş bulan devlettir" dedi.
İktidar tarafından sıklıkla yok edilmeye çalışılan kıdem tazminatı konusuna da değinen Nazmi IRGAT, kıdem tazminatının Türk işçisinin vazgeçilmez dayanağı olduğunu vurgulayarak, " herkes iyi bilsin ki kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimizdir" dedi.
"DEMOKRASİ OLAN ÜLKEDE ÖRGÜTLÜ TOPLUM VARDIR"
Konuşmasında taşeron işçiliği, kıdem tazminatının fona devri, sendikal örgütlülük oranları, özelleştirmeler gibi çalışma hayatının sıcak konularına değinen TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT, günümüzde sendikaların yok edilmek istendiğinin altını çizerek örgütlenme önündeki engellerin hala devam ettiğini belirtti. Uzun yargı süreçleri ve işverenlerin sendikalara olan olumsuz tavrı nedeni ile örgütlenme oranının düşüklüğüne de dikkat çeken IRGAT, "geldiğimiz noktada sendikalı oranına baktığımızda yüzde onlar düzeyinde sendikalı var, bunların da tamamı toplu sözleşmeden yararlanamıyor. 13 Milyon çalışandan yalnızca 1.2 Milyonu sendikalı,utanılacak halimize duyarsız kalıyoruz. Demokrasiden bahsediyoruz, gerçek demokrasiden bahsedebileceğimiz ülkelerde örgütlü toplum vardır. Şu an ise ülkemiz maalesef adeta bir taşeron cenneti haline getirildi. Devlet neden taşeron kullanıyor, madem ihtiyaç var al kadroya, ancak durum sömürme düzenine dönüştü, yandaşlara sermaye sağlama düzenine dönüştü. 2003 yılında 350 bin dolayında olan taşeron işçilerin sayısı günümüzde 1 Milyonu aşmıştır. Her gün kanunlarda işçilerin aleyhine düzenlemeler yapılmaya çalışılıyor, o yüzden gündemi iyi takip ederek haklarımıza sahip çıkmalıyız" şeklinde konuşarak sözlerine son verdi.
TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT'ın konuşmasının ardından başlayan Adana Eğitim Semineri'nde, TÜRK-İŞ Sosyal Güvenlik Uzmanı Celal TOZAN "İş Sağlığı ve Genel Sağlık Sigortası Uygulamaları, Sosyal Güvenlik Uygulamalarında Son Gelişmeler", Prof.Dr. Aziz Konukman "Türkiye'de ekonomik ve Sosyal Gelişmeler", Dr. Orhan Ersun CİHAN " Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliği Haklar ve Ödevler", Dr. Özkan Kaan KARADAĞ ise " İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları" konularında eğitim seminer programına katkı sağladı.