TÜRK-İŞ’ten Kitlesel Basın Açıklaması. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu adına TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, Soma’da yaşanan maden faciasıyla ilgili olarak, (14 mayıs 2014 çarşamba günü) saat 17.00’de TÜRK-İŞ Genel Merkezi önünde kitlesel bir basın açıklaması yaptı.
Değerli arkadaşlarım,
Değerli basın emekçileri,
Bugün, ülkemizin ve sendikal hareketin tarihindeki en acı olaylardan birini yaşıyoruz. Şu anda tam sayısını bilemediğimiz, ancak açıklananın çok üstünde olacağını tahmin ettiğimiz madenci kardeşlerimiz şehit oldu.1992 yılında Zonguldak Kozlu’da yaşanan grizu patlamasıyla şehit olan 270 arkadaşımızdan sonra yaşadığımız en büyük felaket budur. Acımız, kederimiz tarif edemeyeceğimiz kadar büyüktür. Madenci kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.
Değerli arkadaşlar,
Biz bu yaşananlara iş kazası demiyoruz. Bunun tek bir adı vardır, o da iş cinayetidir. Bu yaşanan bir kader değildir. Planlayıcıları, uygulayıcıları, sorumluları vardır. Bunu planlayanlar, bu ülkede kölelik düzeninde çalışmayı dayatanlardır. Sendikasız, kuralsız, güvencesiz çalışmayı egemen kılmak isteyenlerdir. Taşeronlaşmayı ülkemizde temel çalışma biçimi haline getirenlerdir. Uygulayıcıları ise yanında çalıştırdıkları emekçileri birer üretim maliyeti olarak görenlerdir…Ucuz işçilik peşinde koşanlardır…İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin maliyetinden kaçanlardır…“İşçi sağlığı” kavramını “iş sağlığı” olarak değiştirip, insanı yok sayanlardır…İnsanların canını umursamayanlardır. Bu yaşadığımız dram, ülkemizin hafızasında kara bir leke olarak yer alacaktır. Bu facia, ülkemizi bir taşeron cennetine çevirenlere, Taşeronlaşmayı temel çalışma biçimi haline getirenlere, Ülkede sömürü düzeni kuranlara ders olmalıdır. Bu yaşananlar…Önüne gelen her kurumu özelleştirenlere…Bu kurumları ve orada çalışan emekçileri, işverenlerin, taşeronun insafına terk edenlere, ders olmalıdır. Karlarına kar katmaktan başka amaçları olmayan…Bunun için insanların hayatlarıyla oynayanlar…Bu ülkede köle düzenini hakim kılmak isteyenler…Doymak bilmeyen açlıklarıyla, emekçilerin canlarını hiçe sayanlar hesap vermelidir.
Değerli arkadaşlarım,
Bu yaşananlar ilk değildir. Son birkaç yıl içinde, yüzlerce olay yaşadık. Binlerce arkadaşımızı kaybettik. Davutpaşa’da merdiven altı işyerindeki patlamada 21 işçimizi kaybettik…Tuzla tersanelerinde yüzlerce iş cinayeti yaşadık…Zonguldak’ta, Afşin-Elbistan madenlerindeki iş cinayetlerinde can verdik…İstanbul’da, kadın işçilerimiz, bir minibüsün kasasına istif edildikleri için, sele kapılarak can verdi. Adana’da patlayan barajın sel sularına kapılıp bulunamayan on işçimizi, Erzurum’da baraj gölünde kaybettiğimiz beş işçimizi unutmadık. Esenyurt’ta, kara kışta naylon çadırlarda yatırılan ve bu nedenle de yanarak can veren on bir inşaat işçimizi de, OSTİM’deki kazada can verenleri de hiç unutmadık. Buna benzer yüzlerce, binlerce olay yaşadık.Hiçbirini unutmadık.
Değerli arkadaşlarım,
Biz hep kazalara kurban gittik…Hep öldük…Merdiven altı imalat yapan işyerlerinde…Kayıtdışı, kaçak işçi çalıştıran işyerlerinde…Madenlerde…Hep öldük… Sakat kaldık…Ancak bunların sorumlularına hiçbir şey olmadı. Birkaç kişi dışında hiçbiri ceza almadı. Ancak bu kez böyle olmamalı. Sorumlular cezalandırılmalı.
Biz TÜRK-İŞ olarak, bu facianın sorumlularının bulunup hak ettikleri cezaları alana kadar konunun takipçisi olacağız…Bu faciaya sessiz kalmayacağız. Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Biz artık madenlerde, iş kazalarında can vermek istemiyoruz…Sabah evimizden çıkarken, ailemizle helalleşerek değil, işyerlerimize güven içinde gitmek…Güven içinde çalışmak…Evimize, çoluk çocuğumuza sağ salim dönmek istiyoruz. Biz artık bu acıların yaşanmasına bir son verilmesini istiyoruz.
Değerli arkadaşlarım,
Değerli basın emekçileri,
Bildiğiniz gibi, taşeron sistemiyle ilgili bir takım düzenlemeleri içeren yasa tasarısı ülkemizin gündemindedir. Bu tasarıya ilişkin, TÜRK-İŞ topluluğu olarak çok ciddi eleştirilerimiz vardır.Yaşanan bu iş cinayeti göz önüne alınarak, gündemdeki bu tasarı, emek örgütlerinin uyarıları ve talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir. Başka iş cinayetlerine meydan vermeden, taşeronlaşma konusu ülkemizin gündeminden çıkarılmalıdır.
Değerli arkadaşlarım,
Değerli basın emekçileri,
Bu iş cinayetinin meydana geldiği ilk saatlerde, Genel Başkanımız Ergün Atalay ve Genel Eğitim Sekreterimiz Nazmi Irgat, olay yerine hareket ettiler. Genel Mali Sekreterimiz Ramazan Ağar da olay yerine varmıştır.Gece geç saatlerde toplanan TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, yaşanan bu iş cinayetine tepki olarak bazı kararlar aldı. Yönetim Kurulumuz tüm TÜRK-İŞ topluluğunda 1 hafta süreyle yas ilan etti. Ülkemizin her yerindeki teşkilatını harekete geçirme ve olayı geniş bir biçimde protesto etme kararı aldı.Bu amaçla, örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde, bugün vardiya değişimlerinde TÜRK-İŞ topluluğu üyeleri şehit olan madenci arkadaşlarımız için saygı duruşunda bulunuyorlar. 81 ilde, bölge ve il temsilciliklerimizde, kitlesel basın açıklamaları yapılıyor. Dün geceki toplantımızda, bugünden geçerli olmak üzere, tüm üyelerimizin, çalıştıkları işyerlerinde, bir hafta süreyle her gün 3 dakika işbaşında işi durdurarak saygı duruşunda bulunacakları kararlaştırıldı.Bu kararımız geçerliliğini koruyor, bu eylem bir hafta süreyle işyerlerinde yapılacak. Ancak bugün Yönetim Kurulumuz yaptığı toplantıda, olayın boyutları, vahameti ve Cumhuriyet tarihimizin bu en büyük iş kazası nedeniyle, yarın, bir gün süreyle çalışmama hakkımızı kullanma kararı aldı. TÜRK-İŞ üyeleri, yarın işe gidecek ama tam gün çalışmama haklarını kullanacaklardır. Bu esnada, ülkemizdeki taşeronlaşma, sendikasızlaştırma ve iş cinayetleri protesto edilecektir.
Değerli arkadaşlarım,
Ne yaparsak yapalım… Bu acı kolay kolay dinmez. Gidenler geri gelmez. Ancak bu acıları unutmamak, unutturmamak için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Milletimizin başı sağ olsun. Madenci şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yaralılara acil şifalar diliyoruz.