Hürriyet Gazetesi’nin 19.12.2013 tarihli haberi…Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, işçi ve işveren sendikaları konfederasyonlarıyla bir kez daha bir araya geldi.
Milyonlarca çalışanı ilgilendiren toplantının resmi gündeminde esnek çalışma, taşeron işçilik ile kiralık işçilik konuları vardı. Bakan Kıdem Tazminatı konusunu da açmak istedi, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, “Kıdem tazminatını tartışmaya açmayız. Aylık maaşın yüzde 8.3’üne denk gelecek şekilde kesintinin yani bir yıla 30 gün kıdemin değişmeyeceği garantisini verin, ondan sonra konuşalım’ dedi. Haberin devamı şöyledir:
Hürriyet Gazetesi'nin 19.12.2013 tarihli haberidir…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, işçi ve işveren sendikaları konfederasyonlarıyla bir kez daha bir araya geldi. Milyonlarca çalışanı ilgilendiren toplantının resmi gündeminde esnek çalışma, taşeron işçilik ile kiralık işçilik konuları vardı. Bakan kıdem tazminatı konusunu da açmak istedi, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, “Kıdem tazminatını tartışmaya açmayız. Aylık maaşın yüzde 8.3’üne denk gelecek şekilde kesintinin yani bir yıla 30 gün kıdemin değişmeyeceği garantisini verin, ondan sonra konuşalım’ dedi. Ancak Bakan Çelik, işverenlerin aylık kesinti 6-6.5 olsun yani kıdemin 21 güne düşmesini istediklerini dile getirdi. Bunun üzerine işçiler “Biz 30 günün altında hiçbir öneriyi kabul etmeyiz” karşılığını verdi. Bakan Çelik de, “İnşallah başka bir toplantıda karşılaşırız” deyip konuyu kapatmış oldu.
İŞÇİLER, ORTAK TAVIR ALDILAR
Saat 13:30’da başlayacak olan Üçlü Danışma Kurulu Toplantısı, Bakan Çelik’in başka bir programının uzaması nedeniyle gecikti. Bunun üzerine TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK Başkanları ile teknik heyetler bir odaya geçip, daha öne uzlaştıkları 8 maddelik taşeron metni üzerinde yeniden görüştüler. Saat 14:30’da Bakan Çelik’in karşısına bir kez daha ‘tek ağız’ olarak çıktılar.
Edinilen bilgiye göre, üç konfederasyonun sözcülüğü DİSK Başkanı Kani Beko’ya verildi. Beko, üç konfederasyonun üzerinde uzlaştığı 8 maddelik taşeron metnini bakana sunarak, “Taşeron sorununu çözmek istiyorsanız, buyurun bunun üzerinden konuşalım” dedi.
Kıdem tazminatı, taşeronluğun yaygınlaştırılması, kiralık işçilik-özel istihdam büroları, esnek çalışma düzenlemelerinin kırmızı çizgileri olduğunu belirten Beko, "2.5 milyon taşeron işçisi var. Sorunlarını gerçekten çözmek istiyorsanız elimizden geleni yaparız. Bunun yolu, bu işçilerin kamudaysa o kamu kuruluşunun, özeldeyse de asıl işletmenin kadrosuna alınmasından geçer. Sizin döneminizde taşeron işçi sayısı katlandı. Bu sayıyı arttıracak, taşeronluğu daha da genişletecek tüm düzenlemelere karşıyız” diye konuştu.
KAMUDAKİ TAŞERON MESELESİ
Üç konfederasyonun ortak metninde, öncelikle 2006’da bir gece yarısı İş Kanunu’na eklenen ve o günden bu güne kamuda 700 bin taşeron işçi alımına imkan tanıyan, sorunların da baş nedeni olan; 2. Maddenin 8 ve 9. Fıkralarının kaldırılması yer aldı.
Ardından da Türkiye’nin de kabul ettiği, 94 sayılı ILO Sözleşmesi’nin ikinci maddesinin, 4857 Sayılı İş Kanunu’na eklenmesi önerildi. Bir başka ifadeyle kamudaki taşeron işçilerin, asıl işverenin işçilerinin ücret, hak ve çalışma koşullarının sağlanacağının yasa hükmü olmasını savundular. Bunun için Kamu İhale mevzuatının da düzeltilmesi gerektiğine dikkat çektiler.
İşçilerin 8 maddelik önerisi TİSK tarafından kabul görmedi. Bunun üzerine TÜRK-İŞ teknokratlarından bir isim, Bakan Çelik’e bilin ki TİSK bakanlığın tüm önerilerine de karşı” çıkışı yaptı.
TAŞERON TASLAĞI YOLDA
İşçilerin kıdem tazminatı, taşeron ve kiralık işçilik konusundaki tavırlarına karşın Bakan Çelik, “Madem işçi-işveren uzlaşamıyorsunuz o zaman taşeron konusuyla ilgili bir metin hazırlayıp size gönderelim” dedi. Çelik’in bu tavrı, “Siz uzlaşsanız da uzlaşmasanız da biz taşeron konusunu çözmekte kararlıyız. Yasa taslağını size göndeririz, ardından da hızlıca hükümet tasarısı olarak Meclise sevk ederiz” şeklinde yorumlandı. Hükümetin, taşeron taslağının yanı sıra ‘kiralık işçilik’ düzenlemesini de getireceği tahmin edilirken, işçi konfederasyonları buna da itiraz ediyorlar. HAK-İŞ, “Türkiye’nin bu konuyla ilgili 181 sayılı ILO sözleşmesini imzalamadan bizim bu düzenlemeye evet, dememiz mümkün değil’ tavrını sürdürüyor.
Kaynak : Hürriyet