Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) Soma Faciasına Yönelik Acil Karar Metni.
TÜRKİYE’DEKİ NEOLİBERAL POLİTİKALARIN SONUCU: SOMA’DA İŞ CİNAYETİ
MADEMKİ: 13 Mayıs 2014’te Soma Türkiye’de bir maden ocağında patlama oldu; 300’de fazla madenci korkunç şekilde yaşamını yitirdi ki bu ülke tarihinin en kötü endüstriyel trajedisini simgeliyor.
MADEMKİ: Bu trajedi münferit bir olay değil. Türkiye maden işçileri açısından iş kazası ve kayıp oranlarının fazlalığı söz konusu olduğunda dünyada 3. sırada gelmekte. 2013’te kabaca 13,000 madenci madenlerde yaralandı. 2000 yılından bu yana 1,308 maden işçisi rezil şekilde işyeri kazalarında öldürüldü.
MADEMKİ: Bu kazalar işletmenin karının artırılması için uygulanan politikaların ve tüm risklerin işçilerin üzerine kaydırılmasının doğrudan sonucu. Maden işkolunun özelleştirilmesi ile işyeri güvenliğinde hızlı bir düşüş olmuştur. Söz konusu düşüşün sebeplerinden birinin yaygın biçimde taşeron kullanımı olması gibi taşeronların işçilere yeterli eğitim ya da donanımı temin etmeyişi ve işyerindeki işçi sağlığı, iş güvenliğine yönelik önlemlere dikkat etmeyi reddetmesi de diğer bir sebepdir. Soma’daki madencilerin çoğu güç bela asgari ücret alan kayıt dışı işçilerdir.
MADEMKİ: Hükümet aynı zamanda güvenliğin temin edilmesi için madenlerin yeterli ölçüde denetilenmesi için herhangi bir çaba sarfetmemiştir. Maden işkolundaki ölüm ve yaralanmalara ilişkin yüksek rakamların ışığı altında, hükümetin tutumu umursamaz ve kabul edilebilir değildir. Türk Çalışma Bakanlığı madenin en son 2014 Mart’da olmak üzere 2012’den beri sekiz kez denetlendiğini iddia etmekte ve kanuna uygun olduğunu ifade etmektedir. Bu korkunç patlama göz önüne alınacak olursa söz konusu denetimlerin kuralsız, etkisiz ve yanıltıcı olduğu ortadadır. Eğer yerinde denetimler gerçekleştirilmiş olsaydı, oradaki kardeşlerimiz muhtemelen bugün hala hayattaydılar.
MADEMKİ: Hükümet Soma ilçesinde mesleki kazalara ilişkin sayının yüksek olması ve zayıf güvenlik önlemlerine yönelik meclis soruşturması başlatılmasına ilişkin önergeyi veto etmiştir.
MADEMKİ: Trajedinin üzerinden 24 saat’ten az bir zaman geçmişken, Başbakan ölen işçiler ve ailelerini tümüyle hor görmüş ve ‘bu kazalar olağan şeylerdir’ açıklamasıyla halkı öfke patlamasına sürüklemiştir. Başka ülkelerde bazısı 100 yıl önce vuku bulmuş maden felaketlerini gerekçe göstermek suretiyle Soma faciası için kaygı duyulmasına sebep olmadığını belirtmesi buna delil gösterilebilir.
MADEMKİ: Soma’da Hükümet gösterileri yasaklamıştır. Cuma günü polis plastik mermi, biber gazı ve tazyikli su kullanmak suretiyle protestocular ile çatışmıştır. Akabinde Cumartesi günü polis control noktaları kurarak sendika temsilcileri ve avukatlar da dahil olmak üzere düzenelercesini tutuklamıştır.
MADEMKİ: DİSK Genel Başkanı kardeşimiz, Kani Beko, Soma mağdurları için İzmir’de düzenlenen bir miting sırasında polis saldırısı sonucu hastaneye kaldırılması münasebetiyle ITUC Kongresine katılamamıştır.
MADEMKİ: Hükümet yıllardır işçilere ve sendikalara karşı saygısız bir tutum sergilemiştir ve sendika karşıtı sert bir kampanya yürütmektedir; işçilerin özgürce bir araya gelme, örgütlenme ve toplu sözleşme hakkını da defalarca ihlal etmiştir.
VE ŞU ANIMSANMALDIR Kİ: Birçok ülkede işçiler hükümetin ve işverenin umursamazlığı, özelleştirme, kuralsızlaşma (başı bozukluk) ve/veya kanun icrasının yoksunluğundan ötürü işyeri yaralanmaları ya da ölümlerinden ötürü mağdur olmuştur.
BU NEDENLE HÜKÜMETTEN, Sık ve yetkin maden denetlemeleri vasıtası ile işçi sağlığı ve iş güvenliği yönetmeliğine tam anlamıyla uyumu sağlamasını,
Sendikalara karşı giriştiği saldırılara bir an önce son vermesini TALEP EDİYORUZ.
BU NEDENLE SOMA’DAKİ HOLDİNGLERİ, işçi haklarının ihlaline yol açan taşeron kullanımı uygulamasına son vermeye,
Tüm işçilerin adamakıllı biçimde eğitimden geçirilmesini sağlamaya ve gerekli tüm emniyet donanımını temin etmeye ÇAĞIRIYORUZ.
Bu felaketin sorumlularının adalet önüne çıkarılmasından emin olmaları için Türkiye’deki kardeşlerimizin yanında duracağımızı,
Türkiye’de işçi haklarına saygı gösterilmesi için kampanya başlatılmasında ITUC’a katılacağımızı ve
Tüm ülkelerde işçi sağlığı ve iş güvenliği yasalarının uluslararası normlara uyumlu hale getirilmesi için çalışacağımızı ve gelişmeleri gözlemlemek için Türkiye’ye üst düzey delegasyon göndereceğimizi,
İş yeri yaralanmaları ve ölümlerinin önemli sebeplerinden biri olan istikrarsız işlerle mücadele edeceğimizi,
Karı insan faktörünün önünde tutan her türlü sistemle savaşacağımızı,
TAAHHÜT EDERİZ.